18. Bölüm

194 24 60
                                    


DUYDUM Kİ ORTALIĞI KARIŞTIRIP KAÇMIŞIM DĞCKDPKDĞX

SİZ DAHA ORTALIK KARIŞTIRMA GÖRMEMİŞSİNİZ NİHAHHAHA

BÖLÜM AFİŞİ ÇOK GÜZEL DEĞİL Mİ AMAAAĞĞ

İYİ OKUMAMALAR BEBEKLERİM.

krANurAy5 Bölüm atmam için tutturan baş belasına bölümü ithaf ediyorum.

***

Sabah uyanır uyanmaz Türkeri de paketleyip okula götürmüştüm.

Şu anda sınıf değiştiren Ece'yi teneffüste görmeyi bekliyordum. 

Arkamda oturan Arda yüzünden iki ders boyunca gerim gerim gerilmiştim ama sonunda zil çaldığı gibi ayağa fırlayıp sınıftan çıkabilmiştim.

O bana dönüp bakmasa bile tedirgindim. Böyle olması sinirlerimi bozsa da ara verelim diyen bendim.

Ara verelim ne ya?

Kantinin kapısından girer girmez çarptığım bedenle arkaya yalpalansam da dengemi korudum.

Yanağımdan alınan makasla daha çok şaşırıp başımı kaldırdım ve gözlerimi bana sırıtarak bakan Emre'ye diktim. Günlerdir neredeydi de şimdi gelmişti bu?

"Günaydın, yine neye daldın da bu kadar acele ediyorsun?"

Göz devirdim. "Sevgilin nerde?"

Bu sefer şaşıran o oldu ve anlamsızca bana baktı. "Kardelen benim sevgilim yok. Unuttun mu? Sapım."

Kıkırdamak istesem de ruhum çökmüş gibi en ufak bir mimik bile göstermedim.

"Ece nerde diyorum zeki çocuk."

Çenesi kasıldı ve gözlerini kısarak beni dikkatle inceledi. "Ece ne alaka?"

Güldüm. Sinirimin hala bu kadar taze kalabilmesi mucizeydi. "Emre, dalga mı geçiyorsun? Ben aptal değilim."

Yüzü daha çok kasıldı ama bir şey söylemesine izin vermeden yanından geçip gittim. O anda telefonum ötse de umursamadan Ece'yi aramaya devam ettim ve...

Rastgele bir masaya oturmuş tostunu yiyordu.

Kulağındaki kulaklıklarla gülümseyerek önündeki Türkere bakıyor, anlattığı şeyleri dinliyordu.

Yumruklarımı sıkmaya başladım ve hızla ona doğru adımlamaya başladım. Tostunu bitirip çöpe attı ve bakışları bunu bekliyormuş gibi bana çevrildi. Bir saniye süren anlık sinsi sırıtması beklediği gibi beni daha çok delirtti.

Ama bekleyeceği son şey ona tokat atmamdı.

"Seni sürtük!"

Anın hıncıyla fazla sert vurmuştum. Avucumdaki yanma hissi ile bir duraksama yaşadım. Avuç içim kızarmıştı ve bu başımı kaldırdığımda gördüğüm yanağı için de geçerliydi.

Hiç bekletmeden saçını da yumruğumda çevirerek kavradım ve geriye çektim. Adrenalin ve sinirden bacaklarım zangır zangır titriyordu ve midem bulanıyordu.

Bir an kendime geldim. Ben bu değildim. Kimseyle saç baş kavga etmez, zarar vermezdim. Ateşe değmiş gibi hızla ellimi saçından çektim.

Duvara yaslanmış sigarasını içine çekerek beni izleyen Arda'yı gördüğüm an bunu yaptığıma daha da pişman oldum. Eğer normal bir durumda olsaydık yanına gider, okulda, hele ki içinde sigaranın yasak olduğunu söylerdim.

Bir fotoğraf karesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin