14. Bölüm

212 24 47
                                    


MULTİ; ARDA ÖZSOY

ŞAŞIRDINIZ DİMİ SĞJDPSK BENDE FRANCİSCOAŞKIM'I YAPACAĞIMI HİÇ DÜŞÜNMEZDİM AMA HİÇ KİMSE KAFAMDAKİ ARDA İLE UYUŞMAYINCA FRANCİSCO'YU SALDIM.

İYİ OKUMALAR:')

***

Okula girdiğim an gözlerimi bile dolaştırmama fırsat vermeden ilk gördüğüm şey bana doğru gelen Ece olmuştu.

"Günaydın." Gülümsüyordu.

Ben hâlâ aynı umursamaz ifadeyle ona bakıp kafamı çevirdim ve sınıfa gitmek için merdivenlerden çıkmaya başladım.

Dün gece uyumadan önce nasıl her şeyi geri rayına oturtacağımı düşünmüştüm. Ece ile aramı iyi tutmam gerekiyordu ama suratını her gördüğümde sinirleniyordum.

Çok kolay birinden nefret edebilme özelliğine sahiptim ve yüzüne de vururdum, şu anda yapamayacak olmam beni üzse de kardeşim'i ondan kurtarmam gerekiyordu.

Aklım almıyordu hâlâ, Ece nasıl Emre'yle Türker'i aynı anda yürütürdü. İki yakın arkadaşı, hem de ruhları bile duymuyordu nedense.

Ya da duyuyor muydu?

Allak bullak olan kafamı iki yana salladım, salladığım gibi başım dönünce son basamaktan düşeceğim an koluma bir el sarıldı. Başımı kaldırdığımda Arda'nın gülümseyen yüzünü gördüm.

Bende gülümseyerek doğrulduğum sırada Arda'nın arkasında belli olan kıvırcık sarı saçları gördüm. Kaşlarım çatılırken Arda'yı hızla omuzundan kenara ittim ve arkasındaki kıza baktım.

Benimle aynı boyda ulan tatlı yüz hatlarına sahip bir kız vardı. Kabarık saçlarından yüzü görünmeyecek kadar kıvırcıktı ama yine de çok tatlıydı.

Yüzüm yumuşamaya başladığında boğazımı temizledim ve Arda'ya baktım. "Bu kim?"

Bakışlarını benden çekip kıza baktı. "Sen söyle." Elini saçına atıp okşadığında bir an gözlerimden ateş fışkıracak sandım.

Kız'ın elini uzattığını yan gözle fark ettim ama oraya bakmadım, Arda'ya bakıyordum.

"Ben Arya. Arda'nın kardeşiyim, yani üvey kardeşiyim."

Arda'dan bakışlarımı çekip kıvırcık kıza çevirdim. Gülümsüyordu ve her an kahkaha atarak bana sarılacakmış gibi duruyordu. Yeşil gözleri parlıyordu ve bunu şu an fark etmiştim.

"Aaa." Dedim reklamlarda perdelere bakan kadınlar gibi. (Şakaydı hadi gülün.)

Arda'ya hiçbir şekilde benzemeyen kızın elini sıkıp gülümsedim. "Kardelen."

Arda araya girip ellerimizi ayrıdı. "Arya ingiltereden yeni geldi, annemlerin yanından."

Benden küçük gibi duruyordu ama ben yine de hiç sevmemiştim, hiçbir tehdit oluşturmamasına rağmen. "Memnun oldum." Diyip Arda'ya döndüm. "Ben sınıfa gidiyorum sen de kardeşini bırakıp gelirsin."

Güldü. "Aynı sınıfa gideceğiz. Sınıf atladı."

Arkamı dönmüştüm ki gülümseyip tekrar ona döndüm. "İyi madem gelirsin o zaman kardeşinle peşimden."

Eğlendiği o kadar belliydi ki. Sırıtıp duruyordu gevşek.

İçimde döndüre döndüre canımı sıkanların ağzına vurmamı söyleyen bir ses vardı.

Arya'nın sırtından tutarak yürütmeye başladığı an ben de arkamı dönüp hızlı adımlarla sınıfa girdim. Ece'yi gördüğüm an göz devirerek yanında oturdum ve çantamı da sandalyeme astım.

Bir fotoğraf karesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin