12. Bölüm

298 31 101
                                    


MULTİ; KARDELEN ÇAĞAN

İYİ OKUMALAR;)

***

Gözlerimi araladığımda burnuma dolan kokuyla istemsizce derin bir nefes aldım. Arda yanımdaydı.

Hatta onun kucağında yatıyordum. Bakışlarımı ona çevirdiğimde ifadesiz bir suratla denize baktığını gördüm. Yüzüne götürmem için karıncalanan elimi yumruk yaptım ve doğrulmaya çalıştım. İkimizin üzerinde olan örtüyü bebek gibi bana dolamıştı ve ben terlemiştim ama onun parmak boğumları bembeyazdı.

"Arda." Dedim pürüzlü sesimle. "Üşüyeceksin, ne yaptığını sanıyorsun?"

Bakışlarını yüzüme çevirip orda dolaştırdı ve kaşlarını çattı. "Üşümüyorum." Donra bakışlarını tekrar denize çevirdiğinde bu sefer ben kaşlarımı çattım.

"Üşüyorsun, görüyorum herhalde." Tamamen doğrulup kucağından kalmacağım sıradan kolunu belime sardı ve beni çekti. Böylece tekrar kucağına düştüm.

"Ne oluyor ya?"

Elini arkasına atıp cebinden telefonumu çıkarıp avucumu açtı ve telefonumu elime bıraktı. "Yumuşak G diye kaydettiğin kim, ve neden onu hala engellemedin?"

Kaşlarımı kaldırdım, telefonumu mu karıştırmıştı? "Arda ben seni de engelleyebilirdim herhalde, bu da yazar yazar gider işte."

Dişlerini sıktığını gördüm. "Aynı şey değil Kardelen. Ben yazıp yazıp gittim mi? Benden başkası sana kış çiçeği diyor, delireceğim şimdi."

Dişlerini sıkınca belirginleşen yüz hatlarıyla daha korkunç gözükünce gerçekten sinirlendiğini anladım. "Arda numaramı almış zaten bir kere, engellesem başka bir yerden yazar."

"Gel o zaman sana başka numara alalım."

"Arda boşver diyorum."

"Dalyarağın biri sevgilime saçma sapan imalı imalı şeyler yazacak bende öyle duracak mıyım?"

Yüzümde istemsizce bir gülümseme oluşurken hafifçe doğruldum. "Ne dedin sen?"

"Daly-"

"Onu demiyorum, bana hitaben ne dedin?"

"Sevgilim." Dedi çok normal bir şeyden bahseder gibi, tamam sevgiliydik ama sevgilim kelimesini onun ağzından duymak beni şaşırtmıştı.

"Sevgilim..." diye gülümseyerek mırıldandığımda o da sinirleri bozulmuş gibi güldü ve yüzümü avuçlarının arasına aldı. "Sana kızmam saçmaydı, ama söz konusu sen olunca düşünemiyorum..." dedi yine özürünü yutarak, ama sözlerinde gizli bir özür vardı.

"Tamam." Dedim ben yüzünü avuçlayıp. "Ben olsam bende aynı tepkiyi verirdim."

Aynı anda gülüp alınlarımızı birbirine yasladık.

Birkaç saniye ben onun sakallarını okşadım o da benim elmacık kemiklerimi. Sessizliği bölen yine ben oldum. "Tamam okula gitmemiz lazım artık, sen de derslere gelmiyorsun zaten iyice endişeleniyorum."

Ayağa kalktığımızda örtüyü katlayıp taburelere koydu ve tepsiyi de onların üstüne. Ben üstümü düzeltirken birden eliyle kafamı kendisine çekip beni kolunun altına aldığında sendeleyip ona yapıştım. "Ayı." Diye homurdandım.

"Üstüne bastın, ayağını kaldır."

Kollarımı ona doladım ve biraz yürüdükten sonra motora bindik. Bana yine zorla kaskı taktırmaya çalıştığında da ne kadar itiraz etsem de beni tehdit ederek kaskı kafama taktı.

Bir fotoğraf karesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin