Hikaye lise ve okul yıllarından beri arkadaş olan ve milli olimpiyatlara hazırlanan voleybol takımı kızlarının iş, aşk ve aile hayatlarını konu alır.
Önemli Uyarı☝️
Homofobikler için uygun içerik değildir!
Filenin Sultanlarına yazılmış ilk kitaptır...
Kaç gündür çok yoğunum kızlar yazmayı bırakın evdekilerle bile zaman geçiremiyordum. neyse ki arayı çok açmadan bölümü bitirebildim. Keyifli okumalar.
Bolca oy ve satır arası yorum bekliyorum sizden :)
Genel kurguyla ilgili düşüncelerinizi bölüm sonunda belirtmeyi unutmayın.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Resim diyorum size çok içtennn çok şey anlatıyor 🥰😍😈
Sabah olmak üzereydi. Meryem, elinde çoktan soğumuş kahvesi ile birlikte demir bankın üzerinde öylece oturuyordu. Burası hastanenin en sakin köşesiydi. Acilden uzak olduğu için dolayısıyla kargaşadan da uzaktı. Meryem de düşüncelerini rahatlıkla dizginleyebilmek için koca bir gün içinde zorla yakaladığı bu fırsatı değerlendiriyordu. Bakışları önündeki yağmur damlalarından ıslanmış olan camın kenarındaki pervazına konmuş gagasını açıp kapatan kargaya takılmıştı. Başka zaman olsa sesinde asla rahat oturulamazdı ama hastanenin kalın camları ses geçirmiyordu. Meryem, hayvanın ona doğru dönüp ağzını açıp kapatışını izledi sırıtarak. Sanki ona bir şeyleri şikâyet ediyordu.
"Bende huzursuzum" dedi düşünceli bir şekilde ve yüzündeki gülüşü soldu. Gizem geldi aklına zaten gün boyunca da hiç çıkmamıştı. Eğer alacağı tedavi sonrasında da işler yolunda gitmese Gizem sonsuza dek sahaya çıkmakla vedalaşacaktı. Daha kariyerinin başındaydı ve böylesi bir şansızlık arkadaşı için yıkım olurdu.
İç çekti Meryem ve yanına oturan birinin varlığını hissedince yüzünü ona döndü.
Doktordu gelen kişi. Ona bakmadan elindeki soğumuş kahveyi alarak sehpanın üstüne bıraktı ve onun yerine avucunun arasına sıcak olanını yerleştirerek önüne döndü. Kahvesini yudumlarken oldukça sakin görünüyordu. Genç yaşına rağmen kararlı ve istikrarlı biriydi. Bu her halinden, her hareketinden belli oluyordu.
"Bir saat içinde bu katta yatan tam dört hastama uğradım ve o zamandan bu zamana oturma pozisyonun hiç değişmemiş. Ne düşünüyorsun?"
Geldiğinden beri ilk defa dönüp Meryem'e baktı ve Meryem doktorun gözlerindeki duru mavilikle bir anda karşı karşıya kaldığı için afalladı. Heyecanlı olduğu zamanlarda olduğu gibi dudaklarını birbirine bastırarak yutkundu. Onu gözlemlemişti? Ve bunu çok rahat bir şekilde dile getiriyordu. Aralarına iletişime geçtikleri ilk andan beri zerre sınır çizmemişti Masal ve bu jestine çok minnettardı. Yaşı ondan küçük olsa da olgunluğunu ondan bile başarılı bir şekilde ortaya koymuştu.
"Etkileyici olduğumun bende farkındayım" dedi Masal elini Meryem'in gözünün önünde sallayarak. Dudaklarına yayılan tebessümü geniş bir gülümsemeye dönüştü ve kaşlarını alaycı bir ifadeyle havaya kaldırarak başını Meryem'e doğru eğdi. Yarım bıraktığı cümlesini tamamladı.