İyi akşamlar arkadaşlar.
Bu bölüm biraz az oldu idare edin çünkü artık Hande ve Zehra arasındaki bu faslı bir de aileli ortamı çok fazla uzatmak istemedim. O kulübeyi, tüm arkadaşların beraber eğleneceği geceyi başka bir bölümde yazıp doğum gününü öyle bitireceğim. Sonrasında ise biraz yine diğer çiftlerimize yöneleceğiz.
Kimleri okumak istiyorsunuz? Buraya yazın çift olarak.
Buna bugün çok güldüm. Tokio'dan bir kare. Çok eski değil yeni yani 😄😄
Hande Zehra'ya gayet ciddi bakıyor ama Zehra döndükten sonra yaptığı hareketle Zehra'yı bile şaşırtıyor😄😄😄
Gay panic diyorum 😈😄 sizde deyin 😄😄😄
Keyifli okumalar."Benim canım sıkılmaya başladı. Bu herif gözünü üzerimizden çekmiyor."
Herkes yemeğe dalmışken Hande, Zehra'yla fısıldaşıyordu. Ona göre de Ahmet'in rahat duracağı yoktu. O sessiz, sinsi bakışlarının altında bir planlar yaptığının farkındaydı. Masanın altından Hande'nin elini tuttu. Hafifçe sıkarken Hande önce eğilip birleşen ellerine sonra da gözlerine baktı.
"Korkuyorum. Bütün ailem burada sayılır. Ahmet kalkıp da bir şeyler söylerse..."
"Korkma" dedi Hande ve avucunun arasındaki elini daha da sıktı. O da dönüp Eda'ya baktı. Meryem, Eda ve Meliha dikkatli bir şekilde onu izliyorlardı. Hande, doğrudan bakışlarını Ahmet'in üzerine çevirdi ve kızlar da o anda aynısını yaptılar. Böylece Ahmet'in dik dik bakışlarla Zehra ve Hande'yi izlediğini fark ettiler.
"Sen Ahmet'le tanişmadun değul mi?"
Safiye hanım omuzunu kızının omuzuna vururken Hasibe hanım çatalını tabağına bırakarak karşısında oturan gence baktı. Ve ardından da dönüp annesine.
"Anne" dedi kuşkuyla, "Ha bizum bi adetumuz vardur. Bizden kiz alunmadan masamiza oturmazlar. Bu Ahmet bey şimdi kim olayi? Zehra'nin nesidur tam olarak?"
Hasibe abla tam da Ahmet beyin içindeki ateşten bahsediyordu. O da en az yeğeni kadar rahatsızdı bu durumdan ve masada bu konuşmalar dönerken Zehra Ahmet'ten bile daha çok geriliyordu. Ailesi daha Ahmet'i bile eksikleri yüzünden kabullenemiyorken, onlara Hande'yi nasıl kabul ettirecekti? İlişkilerini herkesten gizli saklı nasıl yaşayacaklardı?
Dönüp Hande'ye baktı ve onun da yüzünün en az kendisi kadar gergin olduğunu fark etti. Sonra ise önüne döndü ve Derya'yla göz göze geldi. Derya, uzanıp masanın üzerindeki elini tuttu ve sessiz bir şekilde dudaklarını kıpırdattı.
"Endişelenme, hepimiz yanındayız."
O esnada masada hala aynı muhabbet devam ediyordu. Safiye yenge kızıyla ufak çaplı bir atışmaya geçmişti. Hasibe ablanın kocası Dursun ise o kargaşadan uzak tutmak ve biraz da nasihat etmek için Ahmet'i uzaklaştırmıştı masadan.
"Senun hiç aşka saygun yok midur?"
Hasibe, öfkelendikçe öfkeleniyordu annesine ama yine de sesini yükseltmemeye gayret gösterdi. Ona döndü yüzünü ve önce Zehra'ya ardından ise annesine baktı. O meşhur laflarından birini söyledi, masada herkesin neredeyse olumlu yönde sevgisini kazanarak.
"Sevdalukk edecesun sevdaluği bilenlan sevmeyi bilmeyanlar fuşki yesun küreklan."
Hasibe'ye göre Ahmet Zehra'yı sevmiyordu. O adamın yüzüne bakınca belliydi, kuzenine takıntılıydı ve bu garip takıntısı yüzünden onunla önünün olup olmadığını bile göremiyordu.
"Kizum haklı" dedi Ahmet bey. Dönüp omuzu üzerinden Dursun'la konuşan Ahmet'e baktı.
"Yemin ederim şimdi bunalmaktan bayılacağım."
Tuğba başını önüne eğmiş kendi kendine mırıldanırken eliyle alnını ovuyordu. Bu garip aileden ortamda tek sıkılan kişi o'ydu. Derya'nın eli o esnada masanın altından bacağının üzerine koydu. Eli iki bacağının arasında kendisine yer edinerek yukarı doğru, çıkmaması gereken yöne doğru yavaş yavaş kaymaya başladı. Tuğba, nefesini tutmuş bir şekilde öylece kalakalmıştı. Birkaç saniyenin ardından Derya'nın sıcak nefesini kulağında hissetti.
"Sıkıntıdan patlamana gönlüm el vermedi."
Tuğba doğrularak başını dik bir şekilde kaldırdı ama yüz ifadesi onu kırk metre öteden ele veriyordu. Hande'yle göz göze geldi o esnada ve en yakın arkadaşı kaşlarını çatarak bakışlarını onunla Derya arasında dolaştırdı. Derya bunu görüyor muydu bilemiyordu ama bu kesinlikle işlemini yapan elini durdurması için yeterli bir sebep değildi. Sarışın kadın her zamanki gibi onunla canının istediği gibi eğleniyordu ama bu sefer öyle kolay olmayacaktı. Tuğba ne yapacağını çok iyi biliyordu. Hızlıca Derya'nın elini yakaladı ve onun kucağına doğru bıraktı. Bu sefer de o yüzünü dönüp Derya'nın kulağına fısıldıyordu.
"Geçen zaman içerisinde çok şey değişti Derya, artık eskisi gibi beni eğlendirmiyorsun."
Önüne döndüğünde bu sefer Hande Zehra'yla ilgileniyordu. İsmi Dursun olan adam da Ahmet'i göndermişti. Neyse ki masaya ışıklar içinde donatılan pasta gelirken artık herkes sorunlar yerine bugünün asıl amacı olan kişiye odaklanmıştı. Zehra pastayı üflemeye hazırlanırken bütün takım arkadaşlarını yanında istemişti fakat hepsinin sadece Hande'yi öne itip geride durmuşlardı. Bu daha öncesinden alınan bir karardı ve Ebrar bütün bu mutlu anıları masanın birkaç santim gerisinden elindeki küçük kamerayla kayda alıyordu.
"Niyet tut bu sene evlenesun diye. Ay inşallah"
Safiye yenge her mutlu anın katili olma vazifesinin bu gecelik üzerine almış durumdaydı. Hande kadının sözleriyle gerim gerim gerilirken Zehra ilk defa onun yerine soğukkanlılığını eline alarak yengesine gülümsedi.
"Ben zaten hayatımı tüm kalbimle sevdiğim kişiyle geçireceğim yengecim o yüzden şu an o dileği biraz daha geliştirmek istiyorum. İzninizle."
Masanın altından Hande'nin elini tutup gözlerini kapattı Zehra eğilip mumları üfledi.
Doğrulduğunda ona ilk sarılan kişi en yakınında duran Hande oldu.
"Ne diledin?"
Hande kulağına fısıldamıştı.
"Söylersem kabul olmaz."
Zehra da aynısını yaparak klasik bir cevapla sevgilisinin bütün merakını yanıtsız bıraktı. Teker teker masadaki her bir aile üyesiyle kucaklaşırken onun için zorlu bir mücadelenin başlayacağından habersizdi...
Evet bölüm nasıldı gençler?
Hasibe ablayı sevdiniz mi? 😄
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Success Power / GxG
RomanceHikaye lise ve okul yıllarından beri arkadaş olan ve milli olimpiyatlara hazırlanan voleybol takımı kızlarının iş, aşk ve aile hayatlarını konu alır. Önemli Uyarı☝️ Homofobikler için uygun içerik değildir! Filenin Sultanlarına yazılmış ilk kitaptır...