Love Success Power / GxG

*17*

İyi akşamlar :)

Öyle yorgunum ki bu son birkaç gündür resmen ayakta uyuyarak geziyorum. O yüzden gece atıyorum bölümleri idare edin :)

Bugün Baladın'ımın da doğum günü kuzum sağlıklı ve mutlu bir hayat yaşasın ama milli takımdan omuz omuza mücadele ettiği arkadaşlarından çoğu onunla ilgili bir şey paylaşmadı. Özellikle de dip dibe arkadaşlık yaptıkları Zehra. Umarım aralarında bir soğukluk yoktur. Her neyse önemli olan işinde başarılı olması nasılsa. 

Keyifli okumalar...

Hande, küçük bir çocuğun sırtını pohpohlar gibi pohpohluyordu Zehra'yı. Nihayet Zehra, başını Hande'nin omuzunun üzerinden kaldırıp yüzündeki tebessümü hiç bozmadan odayı izlerken Hande de yanakları utancından kızararak onu izledi.

"Bu oda bizim mi?" diye sordu Zehra ve alacağı cevabı yüz yüze, göz göze almak için Hande'ye döndü.

"Ev futbol sahası gibi. Her odadan biri çıkıyor. Yalnız kalalım istedim."

Bu yeterli bir cevaptı. Zehra küçük çocuklar gibi avuçlarını birbirine birleştirip parmaklarını dudaklarına yasladı ve dönüp üzeri güllerle dolu olan yatağa baktı.

"Hmm, seni özlediğimi nereden bildin acaba?"

Tekrar dönüp Hande'ye baktığında sevgilisi kıkır kıkır gülüyordu.

"Safiye hanım sağ olsun kumandan gibi gece gündüz ayakta. O kadının ince belli bardağı duvara direyip bizi dinlediğinden hiç şüphem yok doğrusu."

Hande'nin yorumuyla Zehra kahkaha atarak ona sarıldı. Hande tekrardan Zehra'nın sırtını sıvazlarken, "Bende seni özledim" dedi.

"Hey! Hey! Noel ağacı oldum burada. Gelirken iki üç bir şey getirin de bari beni süslersiniz."

Meliha'nın kapı ağzından homurtusu yükselince Hande Zehra'dan ayrılarak elinden tuttu. Kapıyı açıp dışarı çıktıklarında yanından geçtikleri kızın yanağını sıktı Hande neşeyle ve Zehra'nın elinden tutmaya devam ederek bahçeye doğru yürüdü. Meliha, bir onlara bir de dönüp hala mumları yanan odaya bakıyordu. "Oho" diyerek ellerini havada salladı.

"A benim alık kardeşlerim. Geri döndüğünüzde benim kucağımda mı çiftleşeceksiniz acaba bu mumlar bu odayı yakar ki!"

İçeri girip söylene söylene teker teker bütün mumları söndüren Meliha bir taraftan da Hande'ler odaya dönmeden önce gelip geri yakması için beynini konumlandırıyordu. Pek unutkan biri değildi ama içip sarhoş olduktan sonra Cansu'ya bile farklı bir isimle seslendiğini iyi hatırlıyordu. Yalan Dünya dizisinin gündemde olduğu bir dönemde yine takımla içip sarhoş oldukları gece Cansu'ya en çok güldüğü Gülistan karakterinin ismiyle seslenmişti ve gece boyunca Cansu'nun onu boğazlayarak Gülistan kim diye cıyaklamasını iyi hatırlıyordu. O sahneler aklına gelmişken yine gülümseyerek geriye kalan son mumu da söndürdü genç kadın ve dönerek odadan çıktı.

"Zehra, Ahmet burada."

"Ne?"

Hande'nin homurdanarak söylediği isme Zehra irkilerek tepki verdi.

"Onun doğum günümü unuttuğunu sanıyordum."

"Orasını bilemem" dedi Hande ve işaret, başparmağıyla kaşlarının ortasındaki deriyi buruşturup sıktı.

"Buraya geldi. Benim sana sürpriz yaptığımı biliyordu. Biraz atıştık."

"Ne?"

Zehra, bu sefer adımlarını durdurarak Hande'ye döndü. Odadayken yüzünde bir değişiklik fark etmemişti ama gün ışığında sevgilisinin yüzünü elleri arasına alarak iyice inceledi. Orada bir şey bulamayınca ellerini omuzlarına ve oradan da kollarına indirip en son ellerine doğru kaydırdı ve parmakları birbirine kenetlenince biraz geri çekilip tepeden tırnağa Hande'yi süzdü.