Love Success Power / GxG

*9*

Merhabacıklar efendim. Bugün kesik kesik yazıp da parçalarını toparladığım bir bölüm oldu kendileri. Yine de eğlenceli olduğunu garantileyebilirim😄
Herkese keyifli okumalar🤪
Satır arası yorum yapmayı unutmayalım arkadaşlar💋

Resim diyorum size hangisi daha tatlı çıkmış seçemedimm🥰😍

#

Guidetti, bütün takımı sevindirmişti. Ebrar hoplaya zıplaya havalara uçuyordu. Aralarında yaşça en küçüğü oydu ve olimpiyatlar gibi önemli bir yarışmaya 20li yaşlarda katılması spor kariyeri açısından onun için oldukça büyük bir avantajdı.

Simge ise her zamanki gibi yine takımda birilerinin omuzunun üzerinde taşınıyordu. Meliha’yla Kübra almıştı bu sefer takımın atom karıncasını omuzlarının üzerine ve Zehra’yla Hande’nin ortalarında oturan Şeyma bu manzarayı yüzünde sahte bir öfkeyle izliyordu. Kaşları çatık olsa da dudaklarında alaycı bir tebessüm vardı. Dönüp o esnada yanlarında ayakta duran Meryem’e baktı.

“Kenardan bakıldığında sevgilisi kucaktan kucağa dolaşan gavatlara benzemiyorum değil mi?” 

Meryem, başını hayır anlamında sallayıp kahkaha atarken Meliha cevapladı sorusunu.

“Sen dua et kardeşimizi seninle paylaştık biz. Bir de kalkmış sahipleniyor.”

“Ayağını denk al kızımızı sana verdiğimiz gibi almasını da biliriz.”

Hande, Kübra’yla Meliha’nın verdiği gözdağını neşeyle izledi ama aynı kulüpte oynadığı takım arkadaşını da harcatacak değildi. Kolunu Şeyma’nın omuzuna atarken işaret parmağını önünde ayakta duran ikilinin arasında gezindirdi.

“Simge’nin bizim kulüpte oynadığını unuttunuz herhalde? Siz kimi kime vermişsiniz onu pek anlayamadık?”

“Helal, kardeşlik işte budur.”

Ebrar, kenardan eğlence yakalamış hergeleler gibi ateşi körükleyip el çırpıyordu. Hatta kendince dilinde şarkıyla süslediği sloganını da söylüyordu hafiften bağırarak.

“Helaaal, helaal helaaal, saaanaa Handee!”

Bu esnada Meliha’yla Kübra aynı anda dönüp çatık kaşlarla takım arkadaşlarına baktılar. Ebrar, anında sustu. Kızların ne söyleyeceğini çok iyi biliyordu çünkü. Onlarla birlikte Vakıfbank spor kulübünde oynuyordu.
Meliha, sahte bir öfkeyle sırıtarak Kübra’ya döndü ve Ebrar’ın onu görmeyeceğinden emin bir şekilde yüzünü döndüğü arkadaşlarına göz kırptı.

“Kulüp başkanıyla konuşup aramızdaki İrlandalıyı takımdan atma vakti gelmiştir arkadaşlar.”

“Ama ama bana bu yapılır mı?”

Ebrar, her ne kadar ciddi olmadıklarını bilse de yine de dudaklarını büktü. Cansu, Hande’nin yanında oturuyordu. Takım arkadaşının üzgün yüzünü fark ettiği anda ayağa sıçradı ve Meliha’nın omuzuna şaplak atarak geçip boyu fazlasıyla uzun olan Ebrar’a sarıldı.

“Uğraşmayın çocuğumla.”

“Katılıyorum.”

Meryem, yüzünde hafif tebessüm havadan Ebrar’a öpücük yolladıktan sonra eğilip kol saatine baktı. Eda, sabah onu diğerlerinin başında dursun diye kulübe göndermişti. Saatlerdir hastanede yalnızdı üstelik küçük yeğeninin dans okuluna gidip onu dersten de alması gerekiyordu. Hastaneye her ne kadar erken gitse Eda için bir o kadar iyi olacaktı. En azından eve gidip duş alabilirdi. 

“Ben kaçıyorum” dedi, kafasını tekrar kaldırıp doğrudan Kübra’ya baktı. Onun da gelmek isteyeceğini çok iyi biliyordu ama önden işaret parmağını havada sallayarak kızı uyardı.

“Sen gelmiyorsun.”

“Yahu bu kız benim sevgilim. Uyandığından beri sizin yüzünüzden doğru dürüst göremiyorum farkında mısın?”

İsyanında çok haklıydı Kübra ve Meryem de bunu bildiği için gülümsüyordu.

“Bugün taburcu olacak Gizem. Onu gelip alacak olan kişi yine sen olacaksın ama ondan önce eve gidip evi onun rahat edebileceği bir şekilde düzenlemen lazım. Artı kıza üzerini değişmesi için birkaç parça kıyafet getirmen de gerekecek. Dün geceden beri spor kıyafetleriyle yattığı için tiksintiden yara dökecek kıvama gelmişti. Ne kadar pimpirikli bir sevgilin olduğunu sen hepimizden daha iyi biliyorsun.”

“Doğru” dedi Kübra ve ilk yanında duran Meliha’dan başlayarak bütün takım arkadaşlarıyla tokalaştı. Sıra Meryem’e geldiğinde onu daha bir sıkı kucakladı.

“Teşekkür ederim.”

“Ohoo bizim pabucumuzu da hemen dama at”

Meliha her zamanki Meliha’ydı. Kübra yüzünü ona döndüğünde Cansu’ya arkadan sarılmış, çenesini kafatasına bastırmış olan kız tüm 32 dişiyle sırıtıyordu.