Love Success Power / GxG

*27*

İyi akşamlar millet :)

Küçük bir uyarı, hikayenin Tuğba ve Derya karakteri arasında smut işledim ve okumaktan rahatsız olacaklar için o sahnelerin başına ve sonuna fark edebilmeleri için ** işareti bırakacağım. Ben fluff (hoş, romantik, pembeli :d) tarzını çok fazla kullanmıyorum, bu kadar sert de yazmam ortasını tuttururum ama nedense son birkaç hikayemdeki karakterleri çetrefilli bir ilişki içerisinde işlemeyi seviyorum. Rahatsız olacakları her öyle bölümlerde önceden uyaracağım. Şimdiden herkese keyifli okumalar :*

İstanbul'a dönüş yolundaydılar. Uçağa en erken saatte bindikleri için oyuncuların birçoğu koltuklarına yayılmış uyuyordu ama buna rağmen aralarında yine de uyanık olanları da vardı elbette.
Örneğin, ön koltuklarda oturan Meliha dergileri karıştırırken, Cansu omuzuna yatmış uyuyor; Meryem, Masalla olan mesajlaşmalarını okurken, yanında oturan Eda, Naz'ın ona dün gece attığı resmi izliyordu. Büyüterek. Yüzündeki tebessümü izlemek bütün bir haftanın yorgunluğunu alıyordu ondan.

Arka koltuklarda da uyanık olanlar vardı.

"Aşkım lütfen yapma bak korktuğumu biliyorsun" dedi Zehra, inatla gözlerinin önüne kapattığı ellerini oradan çekmedi. Hande IT filmini açmış, izlemesi için ısrar ediyordu.

"Yahu dün gece şu adamdan bile daha korkunç bir yüzle seviştin, baksana şunun tatlılığına" dedi, en sempatik haliyle kıkırdarken.

Zehra'nın yanağına hızlı bir öpücük kondurup ellerini gözlerinden çekti. "Korkunu yenmeni istiyorum aşkım bak ben yanındayım, elini tutuyorum. Lütfen birazcık romantik olur musun?"

Zehra, Hande'nin büktüğü dudaklarına bakarken, gülmemek için alt dudağını ısırdı. Hande'nin bakışları gözlerinden dudaklarına kaydı. "Yapma şu hareketi üzerimdeki etkisini biliyorsun" dedi neredeyse tıslayarak. Zehra ise keyifli bir şekilde sırıtıp yüzünü sevgilisinin boyun kıvrımlarına gömdü. Kokusunu içine çekti. Hande'nin ensesi, küçük bir bebeğin ensesi kadar güzel ve tarifsiz kokuyordu.

"Şu an filmi izlememek için beni kışkırtıyorsun" diye tısladı Hande. Zehra, boynunu öptüğünde alt dudağını ısırarak ona daha fazla yer açmak için kafasını geriye attı.

"Ne biliyorsun belki uçak fantezim var?"

Zehra'nın savunması komik ama davetkârdı. Hande, başını tamamen geriye atıp, yeşil gözlerin sahibiyle bakıştığında kaşlarını çatarak sırıttı.

"Yemezler. Filmi izleyeceğiz sende korkunu yeneceksin."

Üfledi Zehra, yüzünü Hande'nin boynundan uzaklaştırırken, "Korku filmi izleterek korkumu yeneceğimi nasıl düşünüyorsun acaba?" diye gürledi. Sonrasında ise Hande'nin masum bakan bakışlarına yenik düşüp, "Peki tamam" dedi, kafasını göğsüne yaslarken kollarını sıkı bir şekilde beline sardı.

"Aç ama korkunç sahnelerde ben gözümü kapatırım yine de."

Hande, Zehra'nın saçlarının tepesine küçük bir öpücük kondurup oynatma düğmesine bastı ve kollarını sevgilinin etrafında dolayarak dudaklarını kulaklarına doğru yaklaştırdı.

"Sadece bir film hayatım. Ne kadar ürkütücü olursa olsun set ortamında çekilmiş maskeli bir adam sadece."

"Tamam" dedi Zehra, çaktırmadan izliyormuş gibi yaparken gözlerini kapatıp uyumaya çalıştı. Nede olsa Hande gece boyunca onu uyutmamış sabahın erken saatinde de havaalanına gelmek için yataktan çıkmak zorunda kalmışlardı. Ve tüm bu monotona rağmen o hala cin gibiydi. Bu kadar enerjiyi nereden bulduğu tam bir merak konusuydu...