Sabah herkesin kendi kulübünde antrenmanları vardı. Kübra ve Gizem (Örge) soyunma odasındaydılar. Bu sabah her zaman antrenmana erken gelen Zehra ortalarda görünmüyordu. Kulübün diğer kızları merakla ikiliye sordular.
"Zehra nerede? Kaç zamandır oldukça üzgün görünüyor."
"Hem de düşünceli" diye ekledi başka birisi.
Bir başkası daha dolabının kapağını kapatıp havlusunu boynuna atarken işaret parmağıyla Kübra ve Gizem'i gösterdi.
"Sizinle çok yakın. Bir şeyler bilmiyor olamazsınız."
Aynı kulüptelerdi evet ama Gizem şu an odada bulunan üç kızı da sevmiyordu. Kübra'ya göre onlar kulübün meraklıları, Gizem'e göre ise sinsileriydiler. Bu yüzden de Zehra'nın kendisine bile itiraf edemediği sırrını açıp onlara söyleyecek değillerdi. Bir şey bilmiyoruz deyip işin içinden sıyrıldılar ve soyunma odasından çıkar çıkmaz maçtan önce Zehra'yı aramak için gözden kulaktan uzak olan tek köşeye, arka bahçeye geçtiler. Yine de birisi geliyor mu diye Gizem kapıda durmuş koridoru kontrol ediyordu. Kübra öfkeyle arka cebinden telefonunu çıkardı.
"Sakin ol hayatım. Bu şekilde üstüne gidemeyiz. Tatlı dille konuş."
Gizem'in uyarısı üzerine Kübra öfkeyle sevgilisine döndü.
"Başlarım aşklarına. İkisi de aptallık yapıyor. Milli olimpiyatları kazanmak için bir sene boyunca eşek gibi çalıştılar. Şimdi seçmelere bu kadar az bir süre kala bu şekilde kaytaramazlar."
Kübra haklıydı. Gizem de onunla aynı fikirdeydi fakat yine de Zehra'nın zor bir dönemden geçtiğini düşünüyordu. Hande hem yaşta ondan büyük hem de duygularını kontrol etmekte ondan daha sağlamdı. Bu yüzden de Zehra'ya göre daha sağlam kararlar alabiliyordu.
"Açmıyor" dedi Kübra tedirginlikle. İri elini alnına kapatarak şakaklarını ovdu.
"Bunlar kesin birbirlerine girdiler yine ben sana söyleyeyim."
Gizem de maalesef aynısını düşünüyordu ancak kızların evleri kulüpten çok fazla uzaktaydı. Bir kere formalarını giymişken üzerlerini tekrar değişip kulüpten ayrılamazlardı. Antrenörlerine sunmaları gereken sağlam bir gerekçe lazımdı ki onu da yapsalar bile takımın meraklı Melahatlarının buna itiraz edeceklerini iyi biliyorlardı.
"Birileri geliyor" dedi Gizem, ayak seslerini duyunca kapıyı hafifçe araladı. Ama gelen kişilerin Cansu ve Meliha, Meryem ve Tuğba olduğunu görünce rahatladı. Sevgilisine dönüp gülümseyerek, "Korkma bizimkiler" dedi.
"Zehra nerede?" diye sordu herkes gelir gelmez. Kübra ise elindeki telefonu havada sallayarak, "Yok maalesef gelmedi. Aradım ama ulaşamadım" dedi.
Meryem anında yüzünü astı. Geçip bahçedeki taş banklardan birine oturdu. Tuğba da yarı oturur pozisyonda onun yanına bankın koluna yaslandı. Meliha o esnada ısınma hareketleri yapıyor, ona hala kızgın olan Cansu ise dünden yüzüne yapışan tatsız ifadesiyle yanında duruyordu.
"Bu böyle olmaz. Bizim bir şeyler yapmamız gerek" dedi Gizem bütün dikkatleri üzerine çekerek. Geçip sırtını duvara yaslanan Kübra'nın göğsüne yaslandı ve sevgilisinin kollarını beline dolamasını izlerken derin bir iç çekti.
"Onları bu halde görmek canımı yakıyor. Yanlarındayken bir müddet hepimiz sırf ikisini de cesaretlendirmek için ilişkilerimizi apaçık bir şekilde ortada yaşadık ama son dönemde onların yanında el ele bile tutuşmamız beni fazlasıyla üzüyor. Görüyorum onlar da kendilerine çizdikleri bariyeri aşmak istiyorlar ama bunu yapamıyorlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Success Power / GxG
RomanceHikaye lise ve okul yıllarından beri arkadaş olan ve milli olimpiyatlara hazırlanan voleybol takımı kızlarının iş, aşk ve aile hayatlarını konu alır. Önemli Uyarı☝️ Homofobikler için uygun içerik değildir! Filenin Sultanlarına yazılmış ilk kitaptır...