Aşırı duygusalım şu an gözbebeğimin finaline geldik :(Yazılan, yerden yere vurularak eleştirilen ilk hanzeh kurgusuydu :d Sizi bilmem ama doğrusuyla yanlışıyla, eksiği gediğiyle benim için her zaman favori hanzeh hikayem olarak kalacak çünkü ilk göz ağrımdı...
Keyifli Okumalar...
SILA - BENİ HATIRLA - Bölüm Şarkımız...
---
Tuğba, Derya'dan gözlerini ayırmadan elindeki kadehi bitirip sağındaki küçük, beyaz sehpalardan birinin üzerine bıraktı. Ona doğru yürümekte acele etmedi. Ellerini kumaş pantolonunun ceplerine koyarken sırtını arkasındaki çıkıntılı duvara yasladı. Dışarıda sözlerini hiç bilmediği doksanlardan bir parça çalıyordu. Şarkının tek seçebildiği kelimesi Beni Hatırla idi. Gülümserken, ne garip bir seçim diye düşündü. Düğün için fazlasıyla manidar bir parçaydı ama bu işte takım arkadaşı Şeyma'nın parmağı olduğunu çok iyi biliyordu. O, duyduğu sözlere karşı alayla gülümserken önündeki gelin bir hayli durgunlaşıyordu.
Her telefona sen çık
Her kapıya sen koş
Beni hatırla"Güzel olmuşsun," dedi, bir an gözlerini onu izleyen yüzünden ayırıp vücudunu saran bembeyaz gelinliğinin detaylarına indirirken. Titreyen sesini gizleyebilmek için tam konuşacakken kelimesini yutup gülümsemeye devam etti. Bakışları yeniden onu izleyen elalara kayıp orada kilitlendi.
"Bunu bize neden yaptın?"
Anlam veremiyordu. O kadar yorgundu ki, artık umursamıyormuş gibi davranmaktan da usanmıştı. Bugün oyunculuk yapacak havasında değildi. Bu yüzden de tüm kırgınlığını, tüm öfkesini yüzüne yansıtırken sırtını duvardan ayırarak yavaşça Derya'ya doğru yürüdü. Tam önünde durarak bakışlarını onu nemli gözlerle izleyen elalara dikti. "Mutluluktan ölmediğini görebiliyorum Derya. Söylesene buna neden devam ediyorsun?"
"Yapma," diyebildi sadece. Geri çekilip ondan biraz da olsa uzaklaşmak için bir adım geriye çekilmeye kalkıştı ama Tuğba anında sağ elini cebinden çıkararak Derya'yı bileğinden yakalayıp yerine geri çekti. Hatta biraz daha geriye çekip tam dibinde alnı çene hattına değecek bir mesafede tuttu onu. "Yaptığım ne? Neyi yapmayayım?"
Derya, sağ elini kaldırarak Tuğba'nın kolundan tuttu ama onu itmek yerine eliyle kolundan sıkarak tırnaklarını kaba kumaşa geçirdi. "Her şeyin yeterince zor olduğunu görüyorsun zaten. Tüm bunları biraz daha zorlaştırma benim için Tuğba, lütfen..."
"Sen kafayı mı yedin?"
Artık sabredemiyordu. Sağ eliyle makyajını bozacağını umursamadan Derya'yı çenesinden tutarak yüzünü yüzüne yaklaştırdı. "Göz göre göre seni istemediğin bir evliliğe mi iteyim?"
Derya, Tuğba'nın kolundaki elinin baskısını yumuşatıp elini yavaşça omuzuna doğru götürdü. Avucunu kalbinin üzerine bastırırken artık daha fazla tutamadığı gözyaşlarının akmasına izin verdi. "Annen istemiyor," diye fısıldadı çaresizce. Bakışlarını yavaşça onu şaşkınlıkla izleyen bir çift kahvelere kaydırdı. Kafasını sağa sola salarken Tuğba'nın yavaş yavaş çatılan kaşlarının ardından gelen karanlık ifadesini izledi. "O gün kampa geldiğinde benimle konuşup seni bırakmamı istedi. Bir anne olarak sana yalvarıyorum, kızımın kariyerini mahvetme dedi. Ne yapabilirdim? Sen olsan ne yapardın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Success Power / GxG
RomanceHikaye lise ve okul yıllarından beri arkadaş olan ve milli olimpiyatlara hazırlanan voleybol takımı kızlarının iş, aşk ve aile hayatlarını konu alır. Önemli Uyarı☝️ Homofobikler için uygun içerik değildir! Filenin Sultanlarına yazılmış ilk kitaptır...