《XXX》

1.8K 89 18
                                    

Önder, mışıl mışıl uyuyan sarışını izleyerek uykusuz bir gece geçirmişti. Anlattığı şeyler dert olmuştu. Ona bir sürü duyguyu barındıran bakışlarla bakmıştı. Yer yer kızmış, yer yer hak vermişti. Uzun uzun düşünmeye vakti olmuştu.
Hatırlayacak mıydı dünü Kadir? Eğer sahiden gitmek istiyorsa götürecekti zira onu. Ailesine de, kendisine de güzel bir hayat yaşatabilirdi. Belki o onlarla gidemezdi ama Kadir'in mutluluğu ve geleceği her şeyden daha mühimdi. Bundan böyle bencillik etmek istemiyordu.

Sarışın yavaştan uyanıyordu. Kapalı gözleri kıpırdadı önce hafifçe, sonra da mavileri ortaya çıktı. Ona bakan bedeni görünce irkildi. Mahmur bir şekilde doğruldu.

"Hayırdır? Sabah sabah ne bu aşk?" Dedi dalga geçercesine.

"Niye? Bakamaz mıyım sevgilime."

Yataktan kalkan sarışın bir yandan kenardaki katlanmış kumaş pantolonunu giyiyor, bir yandan da laf yetiştiriyordu.

"Bakamazsın diyen yok. İstediğin kadar bak."

Önder onun gitmeye hazırlandığını fark edince
"Kahvaltı etmeyecek misin?" Diye sordu.

"Sonra ederim. Bizimkileri kontrol etmem lazım."

"Tamam bırakayım seni." Dedi Önder. Kalkıp o da hazırlanmaya başladı. Kadir ise sakince onayladı onu.

"Bırak bakalım."

...

Kadir evine gitmiş, ailesi ile beraber kahvaltı yapmıştı. Kardeşleriyle, annesi ve babasıyla vakit geçirmişti. Saat akşam üzerine vuruyordu. Salonda babasıyla birlikte sessizlik eşliğinde televizyon izliyorlardı. Onu eve kadar bırakıp, şirkete gideceğini söyleyen bedene bugün güzelce dinleneceğinin sözünü vermişti. Akşamına ise bir şeyler yapabilirlerdi. O yüzden bugünü kafa dinlemeye ayırmıştı. Fakat baktığı televizyon bile onda huzursuzluk yaratmayı başarmıştı. Bir haber kanalı açıktı. Haberlerden birinde Necati anılıyordu. O ve onun trajik intiharı.

Babasının yüzüne acı bir ifade yerleşmisti. Değiştirmek için kumandaya uzandı. Kadir ise başını eğdi. İkisi de kaçmak istedi bu trajiteden. Zaten adım adım peşlerindeydi olan biten. Kadir'in yakasından düşmüyordu düşünceleri. Necati bir parçasını Kadir'e vermişti. O parçası hala ise hala can çekişmekteydi.

Zor geçen bir günü daha atlatmaya yaklaşmıştı sarışın. Saat yediyi gösterirken, Önder aramıştı.

"Alo."

"Hayatım ben yaklaştım, in istersen aşağı."

"Tamam."

Kadir aceleyle toparlandı, girişte asılı olan deri ceketini de kapıp çıktı. Tüm bu zor şeylerin arasında, onu hala heyecanlandırmayı başaran biri olduğu için şanslı hissediyordu. Patır patır indi merdivenleri. Yavaş yavaş mahallenin dışına doğru yürümeye başladı.

Elindeki sigara ve çakmağını cebine koymak için elini ceketinin cebine soktu. Fakat koyduğu yerde bi fazlalık hissetti. Kalın bir kağıt parçası dokusunu hissetti parmaklarının arasında. Cebinden çıkarıp baktığinda bunun katlanmış bir kağıt olduğunu gördü. Kaşlarını çattı. Kağıdı açtı meraklı bir şekilde.

Başında Necati'den yazısını görünce elleri titreme başladı adeta. Dehşete düştü. Gözleri doldu. Istemsizce kelimeleri takip etti gözleri, okumaya başladı.

Ben Necati Kadir abi. Özür dilemek istiyorum senden. O yüzden bu mektubu yazıyorum sana. Bir tek senden özür diliyorum ama. Demiştim sana, uğraştığına değmem diye. Bak gördün işte, değmedim. Gidiyorum, çünkü dayanamıyorum. Dayak yemek istemiyorum daha fazla, artıkmış gibi hissetmek ya da.
Ecevitin iğrenç sesine ve pis ellerine daha fazla katlanamıyorum. Çok ağrıma gidiyor her şey artık. Artık bana dokunmasındansa ölürüm daha iyi diye düşünüyorum. Öyle de yapacağım, hatta önce onu, sonra da kendimi öldüreceğim.
Ya da onu öldürmeye çalışırken öleceğim, belki de tek giderim. Bilmiyorum ama hiç olacağım işte. Hiç ettiler beni, mahvettiler Kadir abi. Çok özür dilerim. Yine de sen üzülme, zaten cennete gideceğim. Çocuklar melekmiş, cennete gidermiş. Annem de orada olacak. Rüyamda gördüm beni bekliyor. Herkesi unutacağım. Sen hariç kimseyi hatırlamak istemiyorum. Umarım beni anlar ve bana kızgın olmazsın. Eğer sadece bir dilek hakkım olsaydı, senin gerçek abim olmanı isterdim. Bana iyi davrandığın için teşekkür ederim.

Kağıdı avuçlarının içine sıkıştırdı. Olduğu yere çöktü. Bir hıçkırık kaçtı ağzından. Yıllardır göz pınarlarına hapsolmuş göz yaşları özgürlüğe kavuştu. Aktı gitti yanaklarından. Aklı terketti bedenini. Derin bir öfkeye gömüldü. Öyle ki o an orada olma amacını unuttu. Beklediği kişiyi, ailesini, ne varsa hayatına dair her şeyi sildi attı. Ayağa kalktı hışımla ve kendini kaybetmiş bir halde yönünü değiştirdi. İşte o içindeki parça da son nefesini vermişti. Düşürdüğü kağıdı dönüp almaya tenezzül etmedi bile. Gözü kararmıştı ve tüm bunların hıncını çıkaracağı, suçlayacağı, pişman edeceği biri vardı. Kontrolden çıkmış bir biçimde hedefine doğru yürüyordu. O hedefi ise Ecevit'den başka birisi değildi.






Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 27, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Beyaz Yakalı 《B×B》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin