《X》

1.5K 120 46
                                    

Beklemeyi sevmezdi Önder. Özellikle de gideceği yere zamanından önce varmış olmak onu sinir eden bir şeydi. Fakat bugün farklıydı. Sarışınla anlaştığı saatten çok daha erken gelmişti aynı mekana. Geç kalıp onu kaçırma ihtimalini riske atmadan, birkaç saat beklemeyi göze almıştı.

Kadir'i önceki seferde olduğu gibi tezgah kısmının arka tarafında görür görmez, onu izleyebileceği en iyi açıdaki bar taburesine kuruldu. Başka bir müşteriye içki hazırlamakla meşgul olduğundan, geldiğini farketse de sadece kısa bir göz teması kurmakla yetinmişti Kadir.

Genç adamın kimseye olmadığı gibi, sarışını da izlemekten en ufak çekincesi yoktu. Bakışlarıyla rahatsız ettiğini de düşünmüyordu, zira Kadir onu çok da takıyor gibi durmuyordu. O daha çok... Dalgın duruyordu. Dahası kafasına taktığı başka şeyler varmış gibi bir hali vardı. Kısa bir sürenin içinde de, işine kendini vermediği belli olmaya başladı. Daha çok çekti Önder'in dikkatini bu sebebini bilmediği asık surat. Canı sıkkın olduğu her halinden belliydi ve o böyle omuzları düşük durdukça hepten meraklanıyordu.

Sonunda ikinci kez mavilerle kesiştiğinde gözleri, istemsizce bakışlarını kaçırdı. Sonra bu yaptığını tuhaf bulup telaşla yeniden dikti gözünü ona doğru gelen bedene. Öyle bir saçmalamıyordu ki, bunun farkındalığı onu daha çok germiş ve oturduğu yerde kıpırdanmasına engel olamamıştı. Aval aval bakmaktan göz kırpmayı dahi unutmuştu.

Yakından inceleme fırsatı yakaladığında ise Kadir'i, keyfine nazaran bugün gayet hoş göründüğünü düşündü. Sade, kırmızı bir tişörtle insanın ne kadar iyi görünebileceğini de sorgulamadan geçemedi. İnce kumaşın bedenini sardığı sarışın, sakin ama göz yorucu loş ışıkların altında parıl parıl parlıyordu sanki. Ya ortamın havasından gözünde öyle görünüyordu, ya da genç adam içmeden kafayı bulacak kadar delirmişti. Tek bakışla bile insanı kendisine kilitleyebilen mavi gözler, Önder'in bu aralar bakmaya değer gördüğü tek şeydi.

Hani yeni ve güzel bir şeyler keşfettiğinde heyecanlanır ya insan... Yapışır o şeye, ayırmak istemez yanından. Çok güzel bir şiir, elinden düşüremediğin bir kitap, bağımlılık yapan bir şarkı gibi, başka kimse keşfetmesin ama değer de görsün istersin. Önder de öyle çelişkili, kendine has bir duyguya takıktı bu sıralar.

"Geçenkinin aynısından mı?" Diye sordu Kadir kendisinde sabitlenmiş bakışlara aldırmayıp. Önder dalıp gittiği düşünceleri arasında aniden gelen bu soruyu başıyla onaylayarak geçiştirdi. Başta neyi onayladığını bile bilmiyordu. O an ne dense ona, kafasını sallardı zaten. İzlediği bedenin hızla çıkardığı bardağı görünce içki hazırladığını ancak kavrayabilmişti.

"Erkencisin." Dedi sarışın bu sefer, bardağı genç adamın önüne bırakırken.
"Daha işim var, sıkılabilirsin."

Sanki onunla arkadaşıymış gibi bir anlayışla konuşması, Önder'i şaşırtmıştı. Laf sokma, tersleme ya da bunun gibi agresif bir tepki almayınca, istemsizce sırıttı.

"Sıkılmam. Manzara güzel." Diye karşılık verdi, içkisinden bir yudum almadan hemen önce.

Kadir onun bu son derece flörtöz yaklaşımına göz devirdi ama minik bir tebessümün dudaklarından geçip gittiğinden bihaberdi.
İşinin başına dönmek üzere uzaklaştı kumral bedenden.

Harıl harıl çalışan genci uzunca izlemeye devam etti Önder yine. Bazen telaşla yaptığı ufak tefek sakarlıklarına gülümsedi, bazen konuştuğu kişilerle arasındaki samimiyeti merak etti. Ondan kopup gelen birkaç gülümsemeyi yakaladığında ise keyiflendi. Ara sıra bakışları genç adama çarpınca bile tebessüm etmeden geçmedi. Yani aslında belli etmedi hiç kimseye sarışın üzerindeki durgunluğu. Arada sırada iç çektiğini, ansızın daldığını sadece Önder gördü.

Beyaz Yakalı 《B×B》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin