GİRİŞ

85.2K 1.9K 1.3K
                                    

GİRİŞ

Yüz yıllar önce...

Efsaneye göre Kronos, Gaia'nın doğurduğu son titan olmasının yanı sıra, zamanı yaratan ve zamanlar arasında seyahat edebilen bir titandı. Bu zaman yolculukları esnasında, henüz Dünya'da ilk insanlar yaşamaya başlamışken bilinmeyen bir galakside yer alan bir gezegende, kendi güçlerinin bir kısmına sahip yeni bir ırk yaratmıştı. Volen diyarında ortaya çıkan bu ırk, dünya insanlarına göre çok daha uzun, hatta yüzyıllar boyunca yaşayabilen varlıklardı. Doğuyorlar, büyüyorlar ve belirli bir yaşa geldiklerinde yaşlanmaları duruyordu.

Volenler, uzay-zaman dokusu içindeki boşlukları kullanarak geçitler açabiliyor ve zihinlerinde canlandırdıkları herhangi bir yere bu geçitler aracılığıyla gidebiliyorlardı.

Volen diyarı, Kronos'un zaman konusundaki hünerlerine sahip bir kral ve kraliçe tarafından yönetilmekteydi. Her bin yılda bir, beş erkek bebek ve bir kız bebek Kronos'un bir kısım özel güçlerine sahip olarak doğardı. Bu bebekler büyüyüp olgunlaştığında, Volen diyarının kral ve kraliçesi olarak ilan edilirdi.

Kraliçe adayı prenses, prenslerden ve Volen ırkının sahip olduğu güçlerden çok daha fazlasına sahip olarak doğardı. Sahip olduğu bu güçler, zamanla uyanmaya başlayarak güçlenmesini sağlıyordu. Prenses yirmi beş yaşına girdiğinde, büyük uyanışla beraber ortaya çıkan yeni güçleriyle neredeyse Kronos'a eş değer bir güce sahip oluyordu. Artık tahtın yeni kraliçesi olmak için hazır olan prenses, Kronos'un zamana hükmetme -zamanı harekete geçirme ya da durdurma– yeteneğiyle doğan beş prens arasından birini kendisine eş olarak seçerek diyarın ve tahtın yeni kralını belirliyordu. Seçilen prens, kral olmasıyla kraliçenin güçlerini mühürlüyor, aynı zamanda kraliçenin sahip olduğu gücü paylaşıyordu.

Zamanla Volen diyarının kaynakları tükenmeye başladı. Uzun yıllar yaşayabilen Volenler artık yeni bir gezegen ihtiyacı duymaya başlamışlardı. Bu nedenle, yaşama uygun gezegenler aramaya başladılar. Mavi gezegen yani Dünya bu şekilde bulundu.

Dünya her ne kadar yaşam için uygun olsa da içinde yaşayan insanlar vardı. Volen ırkı, insanlarla beraber aynı gezegeni paylaşabilir miydi?

Kendilerini üstün birer varlık olarak gören bazı Volenler, dünyanın sadece kendilerine ait bir gezegen olmasını istiyorlardı. Diğer Volenler ise bu düşünceye şiddetle karşı çıkıyor ve yeni gezegen arayışlarına devam etmeleri gerektiğine inanıyordu.

Volen diyarında, bu ikiseçeneği tartışmak için Voleryum Konseyi toplanmıştı.Konsey, Volen ırkının ileri gelenlerinden vetahttançekilmiş kral ile kraliçenin yerine refakat eden beş prens ve prensesten oluşuyordu. Konseyekatılanlar da görüş ayrılığı yaşıyor;bir kısmı dünya insanlarının önemsiz ve gözden çıkarılabilir olduğunu savunurken, diğer kısım da her canlının yaşama hakkı olduğunu, bu nedenle dünyainsanlarının yaşama hakkının elinden alınamayacağını söylüyordu.


Tahta çıkacak olan Prenses Mia, henüz yirmi beş yaşına girmemişti; güçlerine kavuşmak için gün sayıyordu. Mia, dünya insanlarının yaşama hakkına saygı duyuyor ve kendi ırkı için bile olsa dünya insanlarının yaşama haklarını ellerinden almak istemiyordu.

Oldukça tartışmalı geçen Voleryum toplantısının sonunda beş prens de kendi aralarında bölünmüştü. Prens Edelux, Volen ırkının sıradan insanlara göre üstün olduğuna ve Dünya'nın ele geçirilmesi gerektiğine inanıyordu. Fakat geriye kalan dört prens bu fikre sıcak bakmıyordu.

Zaman Savaşçıları Serisi - &- 3 Hikaye Bir Arada😊Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin