Zaman Savaşçıları 3 Kralın Doğuşu Bölüm 15

164 10 4
                                    

Kampüse geri dönmemizi takip eden birkaç gün, dairemden fazla çıkmamaya çalıştım. Çünkü ne zaman dışarı çıkmaya kalksam, yolum, ya beni tebrik eden kişiler tarafından ya da Volen diyarın açılan tek geçidi kapatıp kapatmamam konusunda fikirlerini sunan kişilerce kesiliyordu.

Geçit konusunda gerçekten üzerimde çok büyük bir baskı vardı ve ben kararsızdım. Prenses Mia'nın yıllar önce, dünyada doğacak olan bir kişiyi kraliçe yaparak, gerekli gücü vermesinin tek sebebi geçidin sonsuza kadar kapanmasını istemesi olduğunu biliyordum. Yinede...

Yinede geçidi kapatmak istemediğimi fark ediyordum. Bir kere geçit kapanırsa Arora ve Calvin'i hatta Cerbol'u bile bir daha göremeyecektim. Gerçi Demir ile olan ilişkilerini göz önüne alacak olursak, Cerbol'un dünyada kalmaya karar vermesi muhtemeldi.

Sıkkın bir şekilde nefesimi verdim. Koltuğun üzerinde uzanıyordum ve doğru kararı vermek için uğraşıyordum. Dylan'ın elleri yüzümde dolaştı.

"Sorun nedir prensesim?"

"Ne yapmam gerektiği konusunda kararsızım. Geçidi kapatmam gerektiğini biliyorum. Fakat kapatmakda istemiyorum. Sen olsan ne yapardın?" diyerek gözlerimi açtım. Başım Dylan'ın dizlerindeydi.

Dylan, izlemekte olduğu televizyonun sesini kısmak için kumandaya uzandı. Kucağında olduğum için almayı başaramayınca, gücünün yardımıyla kumandanın eline gelmesini sağladı. Sonunda televizyonun sesini kısınca, bakışlarını bana çevirdi.

"Ben olsaydım şöyle yapardım diyemem, çünkü ben seçilmiş kişi değilim. Doğru cevap kalbinde Elya. Kalbine bak ve en doğru kararı ver. Vereceğin karara güveniyorum."

"Sağ ol ya. Çok yardımcı oldun," diyerek yeniden sesli bir şekilde nefesimi verdim.

"Biliyorum," diyerek alnıma bir öpücük kondurdu. "Konsey üyeleriyle ne zaman görüşeceksin?"

Savaş sona erdikten sonra, konsey üyelerine mühürleri ve görevleri iade edilmişti. Edelux yandaşı üyelerin hepsi istifalarını sununca Arora ve Calvin'in boş kalan üyelerin yerlerine başkalarını atadığını duymuştum. Böylesi daha iyi olmuştu. Volen diyarı yeni bir hayata adım atarken, konseyin Arora'nın yanında olan kişilerden oluşması bizler için çok daha iyiydi.

Dylan'ın sorusunu cevaplamak yerine başka bir soru sordum. "Demir ne zaman geliyor?"

"Bugün kampüse dönmüş olur diye düşünüyorum. Artık o da geldiğine göre kraliçelik törenin yapılabilir."

Evet yapılabilirdi. Aslında Demir'in iyi olmasına çok seviniyordum. Tahminimizdende çabuk toparlanmıştı. Yinede Demir'de gelince, erteleyip durduğum törene engel bir şey kalmayacaktı. Tören yapılıncada konsey, geçidi kapatmak için kararını verecek ve benimde vereceğim karar doğrultusunda geçidin kaderi belirlenecekti. Oysa ben karar vermemiştim. Karar vermediğim içinde kraliçeliğimin mühürlenmesini istemiyordum.

Bir kez daha nefesimi verdikten sonra, "Yarın," dedim.

"Yarın," diyerek beni tekrarladı. Tekrar alnıma bir öpücük kondurduktan sonra, televizyonun sesini açarak izlemeye devam etti.

Bende bir kez daha geçit konusunda vermem gereken kararı düşündüm.

Ertesi gün, meydanda durmuş diğerlerinin gelmesini bekliyordum. Dylan, bize eşlik edecek olan savaşçılarla konuşuyordu. İlk olarak Pansy ve Cleavon geldi. Pansy gerginliğimi anlamış olacak ki, bana sarılırken "Merak etme, her şey güzel olacak," dedi.

Geri çekildiğimde ona gülümsemeye çalıştım. Çok fazla bir zaman geçmemişti ki Cerbol ve Demir'in el ele bize doğru geldiklerini gördüm. Onların hemen arkasındanda Beaton geliyordu. Bakışları, Demir'le Cerbol'un birleşen ellerindeydi ve gülümsüyordu. Anlaşılan bu ilişkiye onay veren tek kişi Dylan değildi.

Zaman Savaşçıları Serisi - &- 3 Hikaye Bir Arada😊Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin