Zaman Savaşçıları 2 Kraliçelerin Yükselişi Bölüm 8

80 9 0
                                    

Hayat ne kadar garip. Buraya ilk geldiğim zaman, kraliçe olmamayı ne çok dilemiştim. Ne zaman ki Dylan'a aşık olduğumu anlayıp onu Camila'ya kaptırdım o zaman kraliçe olmayı dilemeye başlamıştım. Ve şimdi, kraliçenin ben olduğumdan artık emindim.

Yatağımda yatmış, bugün olanları düşünüyordum. Artık kim olduğumu ve güçlerimin neler olduğunu biliyordum. Aslında daha ilk günden itibaren bildiğimi fark ettim. Sadece korkuyordum ve bu nedenle hep inkar etme çabası içerisindeydim. Artık korkmuyordum.

Bu korkumu bir kenara bırakmamın sebebi Dylan'dı. Onu bir daha kaybetmek istemiyordum. Yinede ona gerçeği söylememekte kararlıydım. Dylan, bana aşkı için geri dönmeliydi, kraliçe olduğum için değil.

Kapım çalınınca yatağımdan kalktım. Hava daha yeni kararmıştı. Akşam yemeğimi daha yememiştim. Kapıyı açınca karşımda Pansy'i buldum.

"Selam. İçeri girmeyeyim. Bir şey söylemeye geldim."

"Ne oldu? Bir sorun yoktur umarım."

"Bir sorun yok merak etme. Bugün Dylan'ın doğum günüymüş."

"Evet, biliyorum." Hatta onu şaşırtarak hediyesini verirken yanağından bir öpücük almıştım. Bunu düşünerek gülümsedim.

"Biliyor muydun? Gerçi evet sonuçta siz beraberdiniz. Banada Cleavon söyledi de şimdi. Nedjima'ya gidelim diye düşündük. Gelirsin öyle değil mi?"

"Aslında güzel bir fikir. Olur, gelirim."

"Tamam o zaman. İki saat sonra lobide buluşuruz."

"Anlaştık."

Pansy gittikten sonra ne giyeceğimi düşünmeye başladım. Midemin gurultusu önce bir şeyler yemem gerektiğini hatırlattı.

Kafeteryaya gittiğimde Demir'i gördüm. Hemen onun yanına gidip oturdum. Gelen garsona siparişimi verdim.

"Keyfin yerinde görünüyor."

"Kesinlikle yerinde," diyerek ona kocaman gülümsedim. O da bana gülümsedi.

"Bu akşam sende çıkıyor musun dışarı?"

"Evet. Arada bir eğlenmek güzel oluyor."

"O zaman, akşamki planlarım iptal oldu desene."

"Neden?"

"Senden ben sorumluyum unuttun mu? Sen nereye, ben oraya."

"Ama yanımızda prenslerde olacak. Yani planların neyse iptal etmene gerek yok benim yüzümden."

"Beaton'un emri açık. Seni maalesef yalnız bırakamam dışarıda. Yanında prensler olsa bile."

Şaşkınlıkla Demir'e baktım. Beaton'un benim için özel bir koruma koymasının nedenini anlayamıyordum. Ne Pansy'nin ne de Camila'nın benim gibi korumaları olduğunu pek sanmıyordum. Üstelik Camila'nın kraliçe olduğunu düşünüyorlardı. Bir an şüpheye kapıldım. Acaba Beaton benim kraliçe olduğumu biliyor muydu?

Prenses Mia'nın gücüne sahip olduğumu öğrendiğinde şüphe etmesi normaldi. Yinede emin olamazdı. Yoksa emin miydi? Belki de bu nedenle geri dönmem için bu kadar ısrar etmişti.

"Daldın?"

"Ne? Evet. Kusura bakma. Beaton'un sana verdiği görevi düşünüyordum. Neden sadece beni koruman gerekiyor? Yani Camila kraliçe. Onu neden korumuyorsunuz?"

Demir omuzlarını silkti. Bu sırada garson hem benim hem Demir'in siparişini getirdi. Garson gidinceye kadar bir şey söylemedi. Yemeğinden bir lokma aldıktan sonra konuşmaya devam etti.

Zaman Savaşçıları Serisi - &- 3 Hikaye Bir Arada😊Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin