Bölüm 16

12.7K 897 300
                                    

Savaş bu kez geçen sefere göre çok daha uzun sürmüştü. Günlerce Dylan'ın geri dönmesini bekledim. Onun için endişelenirken yalnız olmadığımı fark ettim. Camila hâlâ Dylan'ın ismini sayıklıyordu. Bu durum sinirlerimi bozmaya başlamıştı. Pansy ona aldırmamı söylüyordu.

Pansy'e, Dylan ile aramızda geçenleri anlatmıştım. O, ben biliyordum bakışıyla anlattığım her şeyi dikkatli bir şekilde dinlemişti.

"Camila'nın derdi ne anlamıyorum. Dylan'ın senden hoşlandığı çok bariz. Sen bile bilmiyorken bunu fark etmiştim."

"Peki ya hâlâ âşık olduğu kız kim?" Pansy'e devamlı sorduğum bir soruydu. İşin gerçeği Dylan hâlâ ona aşığım dediği zaman canım yanmıştı. Eğer bir başkasına âşıksa beni nasıl sevebiliyordu?

"Belki de yıllardır âşık olduğu kız sensindir. Hâlâ anlayamadın mı demiş ya."

"Pansy, sana söyledim. Dylan'la daha önce hiç tanışmadım. Onu sadece bir kere gördüm. Onun, beni fark ettiğinden bile emin değilim. Kısacık bir andan bir ibaretti. Karışık bir ortamdı." Dylan'ı ilk gördüğüm zamanı düşündüm. Yıllar sonra ona âşık olacağımı nerden bilebilirdim ki?

Kabul etmek gerekirse yıllar içinde Dylan'ı birçok kez düşündüğüm doğruydu. O, hep unutmak istediğim o anının bir parçası olarak yıllarca bilinçaltımın karanlık odalarına hapsetmeye çalıştığım biriydi. Yine de buraya gelip onu tanıdıktan sonra, zamanla Dylan'ın büyüsüne kapılarak ona âşık olmuştum.

"Ama bir başkasına âşıkken, seni sevemez Elya. Bu imkânsız."

"Bilmiyorum."

"Pekâlâ. Artık bu konuyu kafana takma. Camila'yı da dert etme. O kendi kendine gelin güvey oluyor. Dylan hiçbir zaman onunla ilgilenmedi."

"Camila'yı dert etmemeye çalışıyorum. Dylan'ın, dediğin gibi onunla ilgilenmediğinin farkındayım. Yine de sinirlerimi bozduğunu itiraf etmeliyim."

"Dylan geri geldiğinde her şey düzelecek. Merak ettiğin soruların cevabını alacaksın. "

Kafamı çevirip pencereden dışarıya baktım. "Savaş bu kez çok daha uzun sürdü," dedim.

Her an bir başka yaralı savaşçı dünyaya gönderiliyordu. Hastane daha şimdiden dolmuştu. Sağlık görevlileri yetersiz kalınca dünyanın her tarafından satürn çocukları -sağlık görevlisi olanlar- kampüse geliyordu.

Pansy içini çekti. "Umarım onlar iyidir. Cleavon söz verdirmeseydi. Hiç düşünmeden onlara yardıma giderdim."

"Biliyorum. Dylan da aynı şekilde beni uyardı. İyi olduklarından eminim. Onlara bir şey olmaz."

"Umarım."

Aramızda sessizlik uzayıp gidiyordu. Ben Dylan'ı düşünürken Pansy'nin de Cleavon'u düşündüğünden emindim. Düşünceli gözlerle Pansy'e baktım.

"Geri döndüklerinde Cleavon'la konuşmalısın."

Pansy ne demek istediğimi anlayarak içini çekti. "Bilmiyorum. Henüz Camila ile yeni ayrıldılar. Şimdilik arkadaşlığımızın bu şekilde devam etmesi daha iyi olur."

"Camila, Cleavon'u artık sevmediğini açık açık söyledi. Bence çekinecek bir durum yok."

"Yine de Cleavon'un bana karşı bir şeyler hissedip hissetmediğinden emin değilim."

"Beni kurtarmak için geldiğinizde benim için ne kadar endişelenmişse senin içinde bir o kadar endişeliydi. Bence bir şeyler hissetmese öyle yapmazdı."

"Belki de. Yine de emin olmak için fazla zamanım olmadı. İlk olarak seni aramakla çok meşgullerdi. Her şey düzeldi derken bu defa da bu savaş çıktı yine."

Zaman Savaşçıları Serisi - &- 3 Hikaye Bir Arada😊Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin