Zaman Savaşçıları Serisi - &- 3 Hikaye Bir Arada😊

Zaman Savaşçıları 3 Kralın Doğuşu Bölüm 6

ARORA...

Uykum, kaldığım dairenin kapısının gürültüyle çalmasıyla bölündü. Bu saatte kim gelmiş olabilirdi? Kendimi zorlayarak yataktan kalktım. Son iki gündür doğru düzgün uyuyamamıştım. Dylan'ın ölmesi herkeste olduğu gibi bendede büyük bir şok etkisi yaratmıştı. Fakat en çok Elya, bu durumdan etkilenmişti.

Onun için ne kadar zor olduğunu asla anlayamazdım. İki gün boyunca sakinleştiricilerle uyutmuştuk. Bugün sonunda kendine geldiğinde hala kötü görünüyordu. Ne kadar onun yanında olup destek olmak istesekde Elya bizleri dairemize göndermişti. Yalnız kalmak istediğini anlayabiliyordum.

Kapım bir kez daha gürültüyle çalındığında "Geliyorum," diye söylendim. Sonunda kapıyı açtığımda karşımda Calvin duruyordu. Onu görünce kalbim hızlandı. Tamam, ona âşık değildim. Yinede onu beğendiğimi kabul etmem gerek. Nedjima'da çalıştığım günlerdede onu beğeniyordum.

Kampüse gelip, eğitimlere başladığımda, onunla dip dibe olmak gerçekten çok zordu. Her geçen gün biraz daha fazla ona doğru çekildiğimi hissedebiliyordum. Mavi gözlerine bakarken yine aklım başımdan gitmişti.

"Elya gitti." Calvin'in sert sesi beni kendime getirmeye yetmişti. Şaşkınlıkla gözlerimi kırptım.

"Ne demek gitti?" Uykulu halimden sıyrılmıştım hemen.

"Bilmiyorum Arora. Beaton, biraz önce haber verdi. Kolyesinide alarak Volen diyarına kaçmış. Şu an nerede olduğunu bilmiyoruz."

Kapıda öylece durmuş bana bakıyordu. Fakat ben şaşkınlıktan ne söyleyeceğimi bilmez bir halde ona bakmaya devam ettim. Sonunda kendimi toparlayıp yana kaydım. "İçeri gel."

"Hayır. Bir konuda sana ihtiyacımız var," diyerek arkasını döndü. Bende kapıyı arkamdan kapatarak onun peşinden merdivenlerden inmeye başladım.

"Baştan anlatır mısın? Elya, gerçekten Volen diyarına mı gitti?"

"Demir'le beraber yemek yedikten sonra, dairesine çekilmiş. Demir ne kadar ısrar etsede yalnız kalmak istediğini söyleyerek onu göndermiş. Sonra elinde valizle Beaton'un odasına girmiş. Görevli Elya'yı görünce Beaton'a hemen haber göndermiş ama Elya, Beaton'u görünce geçit açarak kaçmış. Volen diyarına açılan geçidin etrafındaki askerler onu durdurmaya çalışmış. Elya'nın nasıl yaptığını bilmiyoruz ama askerleri zaman hareket halinde olmasına rağmen dondurarak geçide girmiş.

"Vynan şehrindeki savaşçılarında elinden kaçmayı başarmış. Şu an Volen diyarında bir yerlerde ama nerede olduğu konusunda hiçbir fikrimiz yok."

"Bu kız delirmiş olmalı," diye fısıldadım. "Onu takip edemiyor musunuz? Her yerde casuslarımız var diyordunuz?"

"Şu an hepsine haber gönderildi. Yinede henüz kimse nerede olduğunu bilmiyor."

"Calvin. Bu çok tehlikeli. Onun için çok tehlikeli. Edelux, onu ele geçirmek isteyecek. Tanrım. Bu kızın aklından neler geçiyor?"

"Sorunun farkındayız Arora." Sinirli bir şekilde parmaklarını saçlarının arasından geçirdi. "Siz kraliçelerin derdi nedir anlamıyorum. Biriniz kaseyi almak için Volsat'ın peşinden gitmek ister, diğeri tehlikeleri umursamadan kaçar."

"Hey. Burada bana laf sokmaya çalışma. Kâsenin önemli olduğunu biliyorsun. Ayrıca bana bir zarar vereceklerini düşünsem asla öyle bir şey yapmazdım." Sinirlenmemeye çalıştım. Ama şu anda Calvin'den azar işitecek durumda değildim. Aklım Elya'daydı.

"Nereye gidiyoruz?"

"Geçidi koruyan savaşçılar hala donmuş bir vaziyette. Biz onları çözemiyoruz ama senin bu konuda yardım edebileceğini düşünüyoruz."