Zaman Savaşçıları 2 Kraliçelerin Yükselişi Bölüm 5

77 10 1
                                    

Demir ve diğer savaşçılar ile birlikte bahçede duruyordum. Curt ve ismini bilmediğim bir savaşçı valizlerimi taşıyorlardı. Hala geri dönmek konusunda tedirgin olsamda Dylan'sız yapamayacağımı biliyordum. Bu nedenle artık arka planda durmaktan vazgeçmiştim.

Curt bileğine bastırarak geçit açtı. Demir başıyla onay verince Curt ve valizimi taşıyan diğer savaşçı geçitten geçtiler. Geçit yeniden kapandığında Demir bana baktı.

"Nereye gidiyoruz şimdi prenses?"

"Çok uzak bir yere değil. Arabayla on dakika bile sürmez. Alışveriş merkezinden almam gereken bir şey var."

Demir bu defa bir diğer savaşçıya işaret verdi. Bir dakika sonra siyah renkli bir Chevrolet Trax bahçemin önünde durdu. Demir ve geride kalan son savaşçı ile beraber arabaya doğru gittik.

Demir arka kapıyı binmem için açık tutarken diğer savaşçı ön kapıyı açıp arabaya bindi. Demir'de hemen yanıma binince araba hareket etti. Camlar siyah filmle kaplıydı. Bu nedenle dışarıdan birisi arabanın içine baksa bile bizleri göremezdi. Şu son dört gün boyunca Demir'i fazla tanımasam bile işinde çok iyi ve çok titiz olduğunu anlamam için yetmişti.

Sabahın erken saatleri olmasına karşın yollar işe gitmeye çalışan insanlarla doluydu. Bu nedenle alışveriş merkezine ulaşmamız neredeyse yirmi dakikayı bulmuştu. Arabayı alışveriş merkezinin otoparkına park ettikten sonra, yanımdaki üç savaşçı ile birlikte yürümeye başladım.

Hepsi, her an bir yerlerden volen askeri çıkacakmış gibi etrafımızı gözlüyordu. Onları bu şekilde görünce bende ister istemez tedirgin oluyor ve yanımdan geçen herkese dikkatli bir şekilde süzüyordum.

Neyseki sonunda istediğim mağazaya ulaşabildim. Demir, benimle içeri girerken diğer iki savaşçı mağazanın önünde kaldı. Görevli kız yanımıza yaklaştığında ona istediğim şeyi tarif ettim. Kız isteğimi garip karşılasada bir şey demeden notunu aldı. İki güne kadar hazır edeceklerini söyleyince, gülümseyerek Demir'e baktım.

"Sanırım, geri döndüğümde beni kampüs dışına bırakmazlar bir daha. Bu nedenle senden rica edebilir miyim?"

"Elbette Prenses." Görevliye döndü. "Tam olarak saat kaçta hazır olur?" Görevli kız, Demir'in bana prenses diye hitap etmesinden dolayı şaşırmıştı. Kim bilir hangi ülkenin prensesi olduğumu düşünüyordu. Yanımda durup beni kollayan, iki metre boyundaki Demir'de de tam bir koruma tipi vardı.

"Çarşamba günü, saat birde hazır olur efendim," dedi ürkek bir sesle.

"Saat birde burada olurum," dedi.

Ben kasaya yönelerek, aldığım şeyin ücretini ödedim. Yeniden Demir ve diğer savaşçılarla otoparka gittik.

Otoparkta kimse görünmüyordu. Bu nedenle geçit açmak için çok uygun olduğuna karar verdik. Demir işaretine dokundu ve hemen önümüzde kampüse giden bir geçit açıldı. İlk olarak savaşçılardan biri geçitten adımını attı. Hemen arkasındanda ben girdim. Demir'de hemen arkamdan gelince geçit kapandı. Diğer savaşçı alışveriş merkezinden kalmıştı.

"Prenses, size Beaton'un odasına kadar eşlik etmem emredildi."

"Anlıyorum. O zaman gidelim. Daha sonra giderim artık daireme."

Demir'le beraber merkez binaya doğru yürümeye başladık. Diğer savaşçı geride kalmıştı. Beaton'ın odasına girerken Demir dışarıda kaldı. Kapıyı arkamdan kapattım. Beaton masasında oturuyordu. Beni görünce gülümseyerek ayağa kalktı.

"Elya. Hoş geldin."

"Merhaba Beaton amca."

"Geri dönmene çok sevindim. Cleavon geri dönmemekte kararlı olduğunu söylese de ben doğru kararı vereceğinden emindim."

Zaman Savaşçıları Serisi - &- 3 Hikaye Bir Arada😊Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin