" İbn-i Sina'nın kuzu ve kurt ile ilgili bir deneyi var bilir misin?"
Kuzgun'un dediği ile gözlerimi tamamen ona dikmiştim.
" Hayır bilmiyorum."
Kuzgun oturduğu yerde dikleşti.
" İbn-i Sina, iki kuzuyu da aynı kafese koydu. Kuzular aynı yaşta, aynı kiloda ve aynı cinsteydiler. Üstelik kuzulara da aynı yem, aynı miktarda verildi. Yani ikisi arasındaki tüm şartlar, eşit olarak sağlandı. Fakat yan kafese de bir kurt konuldu."
Kaşlarım çatılmıştı." ve bu kurdu sadece kuzulardan bir tanesi görebiliyordu."
" Ee " demem ile kuzgun sigarasından bir nefes çekti.
" Aylar sonra kafese gelen İbn-i Sina, kuzulardan birinin, diğerine göre çok daha çelimsizleştiğini ve güçsüzleştiğini gördü. Hatta bu kuzu, bir süre sonra hastalanıp öldü."
Kuzgunu dikkat ile dinliyordum ve anlattığı hikâye ile şaşkınlıkla bakıyordum." Neden ölmüş kurdu gören kuzu?."
Kuzgun bir tebessüm etmişti.
" Kurdu görmenin verdiği stres ve korkudan dolayı, diğer kuzu ise mutlu ve gayet sağlıklıydı."
Kuzgun bana neyi ima ediyordu, ne anlatmak istiyordu.
" Ne demek istiyorsan açıkça konuşur musun?"
" Kurdun varlığı zarar vermeye yeter. İlla saldırmış olması gerekmiyor."
" Kendini bir kurt olarak beni de bir kuzu olarak görüyorsun anladığım kadarıyla."
Kuzgun şimdi ciddiyetle bakıyordu, beni böyle hafife almış olmasına bir hayli şaşırmıştım.
" Kuzgun ne sen bir kurtsun nede ben bir kuzuyum. Bu bir av, avcı hikayesi değil."" Kendine çok güveniyorsun ama yanılıyorsun."
Histerik bir gülüş atıp oturduğum yerde dikleşip kuzgunun elinde ki sigarayı alıp bir nefes çekip sigarayı küllükte söndürüp kuzgunun gözlerinin içine bakıyordum.
" Belki de sen avsındır, ben avcıyımdır bunun böyle olmadığını nereden bilebilirsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
* Son Bakış * Düzenlemede
General Fiction"Avcı olmak için girdiği yolda av olanın hikayesi." -- -Acının şiddetli oluşu değil, sürekli oluşu yoruyor bizi. " sanırım Oğuz Atay'ın bu sözü benim hayatımı anlatıyordu. Ve bende hayatıma acı katanlara Oğuzcum Atay'dan şunu demek isterdim." - Hiç...