* 9 Bölüm *

704 115 54
                                    

Şak şak diye gelen sesler duyuyordum ama gözlerimi açamıyordum. Kendimi zorlayıp gözlerimi açtığım da karşımda Gökhan ve Zeynep alkış yapıyorlardı, deli miydi? Bunlar ne yapıyorlardı başım da. Üstümde bir ağırlık vardı, sanırım eskiyi hatırladığım'dan içime sıkıntı çökmüştü, birde bu delileri çekiyordum.

 
Kafamı yana çevirdiğim de üstümdeki ağırlık ruhsal değil fizikselmiş. Çünkü ahtapot gibi kollarını bana sarmış bir Kuzgun vardı işin ilginç yanından biriside benimde aynı şekilde ona sarılıyor olmamdı. Yatağa nasıl gelmiştik ve böylece sarılıp uyumuştuk yada sızmıştık hiç hatırlamıyorum.
Kuzgun da yavaşça gözlerini açıp tepemizde alkış yapan Gökhan ve Zeynep'i gördüğün de oda şaşırmış olacak ki.
" Ne oluyor amınakoyayim ya" demişti.

" Oo Kuzgun bey sen birisiyle sarılıp uyur muydun? Aa pardon yanlış soru sen birisiyle aynı yatakta yatar mıydın? Ya" demişti Gökhan da.

Gökhan'ın dediğine karşılık Zeynep " ne alaka " diye sormuştu.

Bizi yok sayıp aralarında konuşuyorlardı bizde dinliyorduk.
" Kuzgun hiç kimseyle aynı yatakta yatamaz ve uyuyamaz da "

" Neden ki"

" Ne bileyim aşkım" diye cevap vermişti Gökhan da.

" Oy oy senin aşkım diyen dillerini yerimmm" diyende Zeynep'ti

" Ya çen çokmu tatlıçın çeeen"

" Ebet aşkım ben çenin tatlınım" dediğin de Zeynep'te az daha kusacaktım.

" Sikeyim sizin sevgililiğinizi bu ne be midem kalktı" dediğim de Kuzgun da " hiç sorma amına koyim bu ne böyle" diye beni desteklemişti.

" Biz en azından sevgiliyiz. Size ne demeli? Hala sarmaş dolaş yatıyorsunuz" demesiyle Gökhan'ın birden Kuzgun da bende toparlanmış ayağa kalkmıştık.

Ve o an gözlerimde bir sahne canlandı. Kuzgun ile sarmaş dolaş dans ediyorduk. Gözleri, gözlerim de, dudaklarımızın değmesine ramak kalmış. Sımsıkı sarılıp bakışarak ağır ağır dans ediyorduk. Nasıl bu hale geldiğimizi anlayamamıştım ama dudağımı kıpırdatsam dudaklarım Kuzgunun dudaklarına değecekti.

Kuzgunun kolları belimi kavramışken şimdi baş parmağı ile bel oyuntumda gezdiriyordu. Şuan bile aramızda oluşan o arzuyu hissetmiş ve etkilenmiştim. İçim de Kuzgunu öpme arzusuyla kaplanmıştı adeta, Kuzgunun gözleri gözlerimden ayrılıp dudaklarıma çevirdiğin de o an ki cesur halime şaşmıştım çünkü o anları anımsadığım da bile irkilmiştim ve utanmıştım. Birden gözlerimi açıp kapayarak kendime gelmeye çalıştım.

Kuzgun bana yaklaşıp "kızardın" demişti. Bende

"yoo" dediğim de Kuzgun biraz daha bana yaklaşıp

" Yaşarken cesursun ama anımsarken utangaçsın. İlginççç" deyip uzaklaşmıştı benden.

Hala şaşıyordum ben nasıl müsaide ettim buna. Kontrolümü nasıl kaybettim hem Kuzgun ile ateşli bir biçim de dans edip hem de onunla sarılıp uyumak tamamen sınırlarımın yok olması demek. Nasıl sınırlarımı alaşağı ettiğini anlamamıştım. En iyisi olmamış gibi davranmaktı.


"Kurt gibi acıktım ya yemeğe inelim hadi" demişti Zeynep.

**

Güzel bir yemeğin ardından kahve içmek için otelin uzağında bir cafe'yi tercih etmiştik.
Kahve siparişlerini verip beklemeye başlamıştık.
Sigara yakmış telefonla ilgileniyordum. Ekranda büyük harfler ile 'YAKIŞIKLIM' yazısını görmem ile panikleyip telefonumu masaya düşürdüğüm de şaşkınlıkla bana bakıyorlardı.

* Son Bakış * DüzenlemedeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin