^ Dilan'dan.^
Kuzgun ile mesajlaştıktan sonra duşa girip çıktığım da bornoz ile koltuğa oturmuş sigara içiyordum.
Kapının çalması ile kapıyı açmam ile kuzgunun beni görmesi ile içeri doğru ittiğin de sırtım duvara değer değmez kuzgun dudaklarıma yapıştı.
Bir süre yavaş yavaş öptükten sonra alt dudağımı emmişti ve benden karşılık bulamadığı için bırakmıştı.
" kızım sen kapıyı böylemi açıyorsun."
" senin geldiğini tahmin ettim. Başka kim gelecekti bu saatte."
"kimlerin hangi vakitte geleceğini görmüş olduk."
Tekrar salona geçip oturduğum da kuzgunda gelmiş yanıma oturmuştu.
" bana kızgın mısın sen?"
"sence" demiştim ters ters.
"sen o herif yüzünden bana mı kızıyorsun Dilan"
"mesela o herif mi kuzgun gerçekten."
" mesele ne o zaman amınakoyim."
"senin bir insanı öyle dövmüş olman olabilir mi?"
"o insan mı hassiktir oradan. Benim sevgilimin evine içip, içip gecenin bir körü gelemez ha geldiğimi öyle dayağı yer."
" ya şaka mı yapıyorsun.?"
"sen bana aitsin kızım, benimsin anladın mı?."
Sinirle ayağa kalmıştım.
" ben mal mıyım, eşya mıyım ben?"
Kuzgunda ayağa kalkıp karşıma geçmişti.
" sen benim en değerli hazinemsin ve inan benim hazineme göz dikenin gözünü oyarım."
Kuzgun dan uzaklaştığım da beni kolumdan tutup kendine yapıştırmıştı adeta.
" yook öyle çekip gitmek konuşacağız."
"ne konuşacağız." Dediğim de kuzgun sırıtmıştı.
" biraz daha karşımda böyle bornoz ile durursan mesela olacak olanları konuşabiliriz."
" ne olacakmış."
Bornozumun kuşağı tuttuğundan ondan uzaklaşmam ile oda kuşağı çekmişti ve bornozumun önü açıldığında hızla ellerimle bornozu kendime sardım.
" ya ne yapıyorsun ya."
" seni çok istiyorum" dediğin de kuzgun sudan çıkmış balık gibi alık alık bakıyordum.
" bayılacaksan kucağıma bayılabilirsin. Bundan hem ben hem de o çok memnun olur."
" o kim be" demiştim saf gibi.
" ufak kuzgun." Pis pis sırıtıyordu karşımda. Allahım bu adam ne utanmaz bir sapıktı.
" ufak olduğunu kabul ediyorsun yani"
" bakmak ister misin?"
" kuzgunnn."
" efendim güzeller güzelim."
" beni yumuşatma sana kızgınım" diyerek kuzgunun omzuna yumruk atmıştım.
" al işte bak sende şiddet canlısısın. Elinde amma ağırmış he."
" ayağını denk almazsan bir dahi ki yumruk omzuna olmaz, burnuna olur. Burnunu kırarım senin"
" hıım iddalıyız da sen o küçücük ellerinle burnumu kırabileceğine gerçekten inanıyor musun? Hahahah"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
* Son Bakış * Düzenlemede
Fiction générale"Avcı olmak için girdiği yolda av olanın hikayesi." -- -Acının şiddetli oluşu değil, sürekli oluşu yoruyor bizi. " sanırım Oğuz Atay'ın bu sözü benim hayatımı anlatıyordu. Ve bende hayatıma acı katanlara Oğuzcum Atay'dan şunu demek isterdim." - Hiç...