^ Dilan'dan.^
Gökhan'ın gitmesinin ardından bir süre oturup düşünmüştüm.
Gelen-Hakan Şirket: Patron, Özkanlar davetini unutmadın değil mi?.
Ben: aklımda hakan.
Telefonumu elimden bırakıp odama geçmiş ne giyeceğimi düşünüyordum.
Siyah bir alet üzerime geçip mini bir etek giydiğim de fileyi andıran taşlı bir şey de üzerime geçirdiğim de kırmızı bir topuklu ile tamamlamıştım kombini mi ve saçımı açık bırakıp kırmızı bir ruj sürmüş yüzüme de sadece kapatıcı sürüp evden çıkmıştım.
Davetin yapıldığı mekandan içeri girdiğim de İlyas bey beni kapıda karşılamıştı.
Ayak üstü sohbet edip arka köşelerde bir masaya geçmiş içkimi yudumluyordum.
O kadar sıkılmıştım ki telefonla biraz sosyal medyaya baktıktan sonra telefonumu çantama koyup kafamı etrafa göz gezdirdiğim de tam karşımda oturup beni izleyen kuzgunu görmem ile afallamıştım. Onun burada ne işi vardı?.
İlyas bey yanıma geldiğin de ona dönmüştüm.
" Dilancım seni eski bir aile dostumuz ile tanıştırmak isterim."
"tabi nasıl istersiniz" diye yanıtlayıp İlyas beyin peşine takılmıştım.
Kuzgunun yanında durduğun da bıkkınlıkla nefesimi vermiştim.
" Dilancım daha önce kuzgun ali Arslan ile tanışmış mıydınız?."
"hayır İlyas bey." Demem ile kuzgunun yüzü düşmüştü ve ima ile yüzüme bakarak elini uzatmıştı.
" ben kuzgun ali Arslan." Dediğin de elini ucundan tutup selamlaştığım da. " Dilan Erdem." Demekle yetinmiştim.
" kuzgun benim yeğenim gibidir, hani girişte sormuştun ya bana güvenilir bir teknoloji şirketi arıyorum demiştin, kuzgun bu piyasanın en iyisidir."
İlyas bey önere, önere kuzgunumu öneriyordu şimdi, kuzguna baktığım da baya bozulmuştu çünkü daha sabah sözleşmeyi fes edip, öğlen kavga etmiş, akşama yeni ortak arıyordum. Bunu beklemediği yüzünden baya belli oluyordu.
" demek teknoloji şirketi arıyorsunuz?."
" evet." Demiştim ciddi bir şekilde.
" e siz o zaman bir görüşün belki anlaşırsınız çocuklar ben diğer misafirlerle ilgileneyim."
" bu kadar çabuk mu yerime birisini arıyorsun?." Diye sorduğun da kuzgun imalı bir tonda sormuştu.
" maalesef kuzgun ali Arslan hayat devam ediyor, işler devam ediyor."
"çok güzel rol yapıyorsun."
"rol mü? Ne rolü?."
"umursamıyormuş gibi, takmıyormuş gibi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
* Son Bakış * Düzenlemede
Ficción General"Avcı olmak için girdiği yolda av olanın hikayesi." -- -Acının şiddetli oluşu değil, sürekli oluşu yoruyor bizi. " sanırım Oğuz Atay'ın bu sözü benim hayatımı anlatıyordu. Ve bende hayatıma acı katanlara Oğuzcum Atay'dan şunu demek isterdim." - Hiç...