İçeri geçtiğimiz de. Begümü görmüştüm, yanında tanımadığım bir kaç kişi daha vardı. Oturdukları masaya yaklaştığımız da.
Ozan, zeynep ve emrede gelmişti.
Kısa bir tanışma faslı yaşamıştık. Begüm bize masadakileri tanıyordu.
" Gökhanı zaten tanıyorsunuz" dediğinde gözlerimi devirmiştim. Begüm devam etti.
" candan Arslan halam.
Akın altun en yakınımızdır kendileri.
Engin Uslu yıllardır kuzgunla çalışır hem sağ kol, hem de yakın bir dost. " demişti.
Bende bizim tayfaya dönerek konuşmuştum.
" Zeynep, batuhan ve ozanla çocukluk arkadaşıyız, hatta bebeklik.
Ailelerimiz çok yakın dostlardır.
Bu güne kadar hiç ayrılmadık. Adem kuzenim, emre de batuhanın abisi, baharda kız kardeşleri."
Tanışma faslını bitirdiğimiz de. Kuzgunda hala sert yüz ifadesi vardı. Neden sinirli anlamamıştım.
Garson yanımıza doğru geldiğinde, etrafı incelemeye başlamıştım. Kırmızı ve siyahın hakim olduğu bu gece kulübüne daha önce hiç gelmediği mi fark etmiştim. Ön tarafta bar ve bar tabureleri vardı
. Orta alanda ise dans edilmesi için geniş bir loş alan vardı, ve ardından masalar bir iki basamak yukarı kata yapılmış localar vardı. Ve biz en büyük ve en gösterişli locadaydık.
Herkes garsona siparişlerini verdiğinde ortama ayak uydurmak için bende viski demiştim.
Daha sonra locaya doğru gelen adam yaklaştığında, kuzgun ayağa kalkmıştı ve
" kardeşim" diye selamlaşmışlardı. Kuzgun bize dönüp, yeni iş ortağımız ve yakınları deyip bize dönmüştü.
" hoşgeldiniz" demişti adam.
Kuzguna baktığımda " night sahibi kendisi" demişti.
Zaman neden yavaş geçiyordu bilmiyorum. Sigara yakmıştım ve ortada dönen sohbete kulak verdim.
Sanırım aşk hakkın da konuşuyolardı diye düşünürken begümün gözleri beni bulmuştu.
" Ee Dilan sen aşk hakkında ne düşünüyorsun" demesiyle lafa zeynep atılmıştı.
" Dila ve aşk uzak kavramlar" ardından söze batuhan girmişti.
" en azından artık uzak kavram"
Kaşlarım çatılmıştı.
Begüm anlamsız bir ifadeyle hala bana bakıyordu.
" Aşk" dedim. " insanın kendini kandırdığı bir aptallık, ve benim aptallığa ayıracak hiç vaktim yok"
Kuzgun ve gökhan dediklerimden sonra bakışmışlardı fakat anlayamıştım nededini.
" Hiç aşık olmadın mı? Yani" diye sormuştu gökhan.
" bence hiç aşık olmayan birisi, aşkı aptallık olarak nitelendirmez" diye yanıtladığım da masa ya gelen içkimden bir yudum almıştım.
Bu sefer çok sessiz olan candan konuşmuştu.
" Daha önce buraya hiç gelmediniz Sanırım, yoksa çoktan tanışmış olurduk. "
" Benim pek gece hayatım yok. Fakat çocukların ki baya renkli " demişti adem.
Onu tamamlarcasına batu konuşmuştu.
" biz daha çok hilsste takılıyoruz."
"Nigt en büyük rakibinde yani" demişti begüm.
Bu seferde zeynep araya girdi.
" rakip ortamları severiz."
Bir süredir süren sessizliği Kuzgun bozmuştu.
" imzaları atalım o halde"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
* Son Bakış * Düzenlemede
Fiction générale"Avcı olmak için girdiği yolda av olanın hikayesi." -- -Acının şiddetli oluşu değil, sürekli oluşu yoruyor bizi. " sanırım Oğuz Atay'ın bu sözü benim hayatımı anlatıyordu. Ve bende hayatıma acı katanlara Oğuzcum Atay'dan şunu demek isterdim." - Hiç...
