Kuzgun elinde poşetlerle karşımda duruyordu. Kuzgun ile bir süre bakıştıktan sonra içeri girip kapıyı kapatmıştı. Anlamsız gözlerle ona bakıyordum, elini anlıma koyduğunda soğuk eli ile ürpermiştim.
" Napıyorsun sen?" Deyip bir adım geri çekildim.
"Ateş gibisin, yanıyorsun. Sen içeri geç ben geliyorum" dediğinde olduğum yerde durmaya devam ettim. Hiç bir şey anlayamıyordum ne yapıyordu Kuzgun burada.
"Dilan hala orda duruyor musun? Geçsene içeri" deyip beni kolumdan tutup salona getirip kanepeye oturttu ve ardından mutfağa gitti.
O günden sonra hiç konuşmamıştık, görüşmemiştik. Şimdi birden evime gelip bir şeyler yapıyordu. Yaklaşık 10 dakika sonra salona elinde nane limona benzeyen bir şey ile yanıma yaklaşıp elime tutuşturdu.
" Bunu iç, iyi gelecek. Sakın yerinden kalkma ben birazdan geliyorum. "
Elime fincanı tutuşturup mutfağa geri gitmişti.Nane limona benzeyen ekşi ve tatlımsı bir tadı olan şeyi içip bitirmiştim.
Mutfaktan gelen tıkır tıkır sesler bir türlü susmuyordu. Tam yerimde kalkıyordum Kuzgun içeri elinde bir tepsiyle girdi."Sana çorba yaptım, bu seni iyileştirir."
" Ne çorbası ya içmem ben"
"Sebze çorbası"
" Iy hayatta içmem ben"
" Sana fikrini sormadım Dilan hanım içeceksin dedim"
" Kuzgun sen kafayı mı? Yedin. Ne yapıyorsun burada"
" Çorbaaa" demişti uzatarak.
" Ay gerçekten mi? Bende uzay mekiği sanmıştım"
" Allahtan hastasın Dilan birde hasta olmasan diline güç yetmeyecek. Çabuk iç çorbanı yoksa zorla içirtirim" demişti kuzgun.
Ona aval aval bakıyordum. Kuzgun çorba kasesini eline aldığında.
" Ne yapıyorsun?" Dedim" İçmezsen, içireceğimi söylemiştim Dilan" deyip çorba kasesine kaşığı daldırıp ağzıma uzattı.
" Aç ağzını""Tamam tamam içerim ver"
Kaseyi Kuzgunun elinden alıp çorbayı içmeye başladım. Tadı iğrençti yüzümü ekşitmekten ağzım uyuşmuştu." Ekşitip durma yüzünü, bitecek o çorba"
" Senin burada ne işin var Kuzgun"
" Hastasın işte, bende çorba yaptım" demişti çok normal bir şeymişcesine.
" Hasta olan bence sensin ama kafadan"
" Gerçekten dilin fazla uzamış senin"
" Kuzgun sen manyak mısın? Günlerdir konuşmadık, etmedik birden elinde poşetlerle geliyorsun bir şeyler yapıyorsun falan? Normal mi? Bunlar."
" Nesi tuhaf onu anlamıyorum"
" Yok arkadaş bu adam insanı delirtir"
" He sen deli olmadığını iddia ediyorsun yani?"
" Kuzgunnnn"
"Dilannn"
" Off Kuzgun"
" Efendim güzelim?"
" Güzelim mi?"
"Evet" deyip ayağa kalkmıştı kuzgun. Tepsiye çorba kasesi ve bardağı koyup mutfağa götürmüştü. Geri geldiğinde koltuğa yanıma oturup beni kolları ile sarıp battaniyeyi üzerimize çektiğinde ne yaptığını anlamayan gözlerle ona bakıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
* Son Bakış * Düzenlemede
Genel Kurgu"Avcı olmak için girdiği yolda av olanın hikayesi." -- -Acının şiddetli oluşu değil, sürekli oluşu yoruyor bizi. " sanırım Oğuz Atay'ın bu sözü benim hayatımı anlatıyordu. Ve bende hayatıma acı katanlara Oğuzcum Atay'dan şunu demek isterdim." - Hiç...