Yeni güne gözlerimi açtığım da tabi ki de Zeynep hala uyuyordu. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra dolabımdan mini düğmeli bir etek ve triko hırkamsı bir şey çıkartıp üzerime geçirdim ( medyadaki)
Saçlarımın önlerinden bir parça bırakıp arkadan dağınık bir topuz yaptım hafif bir makyaj ile çantamı değiştirip lacivert topuklu ayakkabılarımı giyip Zeynep i öpmeyi ihmal etmeden evden çıkıp arabama yöneldim.
Yeni bir haftaya hastalığı üzerimden atıp enerjik başlamıştım. Ben Dilan Erdem bu hayatta yaşadığım her zorluğun üstünden gelip dimdik ayakta duran güçlü bir kadındım.Şirkete gelip odama geçmeden hakana bana bir kahve getirmesini söyleyip, aksattığım işlerime koyuldum hemen.
Saat iki gibi Kuzgun ve Gökhan gelecekti. Onlar gelene kadar tüm işlerimi halletmiştim. Bu süre zarfında 5 adet sigara, 2 adet Türk kahvesi, 3 çay ve kek, kurabiye tarzı şeyler yemiştim.
Telefonumun çalması ile ekrana baktığım da
Murat Araca Arıyor...
daha açmadan gerilmiştim.
Yanıtla tuşunu basıp telefonu kulağıma götürdüm." Güzeller güzeli Dilan Erdem"
" Ne istiyorsun"
" A çok ayıp sana iltifat eden birisine bu şekilde telefon açmak"
" Ne istiyorsun dedim Murat Alaca "
" Pekala öyle olsun, kibarlığımı bir kenara bırakayım o halde. Bu ayın sonundaki ihaleye hala katılmayı düşünecek kadar salak olamazsın değil mi?"
" Geri adım atacağımı mı sanıyorsun sen?"
" Sanmıyorum güzelim. Geri adım atacaksın. Zor olmuyor mu? Tüm ailenin yükünü çekmek, oysa bir abin olmasına rağmen şirketi ayakta tutan sensin. Zor olmalı, hele ki hayallerinden bile vazgeçecek kadar onu bu kadar seviyorken geç olmadan ihaleden çekildiğini bildirmen gerekiyor. Dilan Erdem
Hee abini çok sevdiğini nerden bildiğimi merak ediyorsan burada seni çok iyi tanıyan birisi var, gerçi siz görüşmüşsünüz ve bana kullandığın Uslubu Alaca gemiciliğin ceosu Savaş Güneri beyefendiye de kullanmışsın gerçekten kırıldım.
Neyse neyse sana bir kaç fotoğraf atacağım telefonu kapatınca. Haftaya bugün ceom sana gelecek ihaleden çekildiğini imzalatmak için sana. "
" Çok iyi bir ikili olmuşsunuz, ama sülaleniz gelse bana o kağıdı imzalatamazsınız. Duydun mu ? Lan beni" diye bağırıyordum.
" Görüşürüz güzelim" demesiyle telefonu kapatmıştı. Ve gelen mesajlara bakmakla telefonu yere fırlatıp " ahhh, diye bağırıp masayı dağıtmaya başladığımda içeriye Kuzgun, Gökhan ve Zeynep girmişti. Zeynep hemen yanıma koşup beni tutmuştu.
Ben bağırmaya devam ediyordum. " Onların analarını sikicem" diye Zeynep in kollarından kurtulup telefonu yerden alıp Murat Alacayı aramıştım fakat açmamıştı. Savaşı aradım hızla ve onun açmasıyla ağzıma geleni saymaya başladım.
" Sülalenizi sikerim sizin. Duysun o şerefsiz patronun da beni. Serhat'ın saçının teli kopsa hepinizi yakarım, duydunuz mu lan beni. Hepinizi öldürürüm Alaca soy adını kazırım bu dünyadan." Sinirden delirmiştim. Öyle bir nefes alıp veriyordum ki şimdi nefesim kesilecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
* Son Bakış * Düzenlemede
Genel Kurgu"Avcı olmak için girdiği yolda av olanın hikayesi." -- -Acının şiddetli oluşu değil, sürekli oluşu yoruyor bizi. " sanırım Oğuz Atay'ın bu sözü benim hayatımı anlatıyordu. Ve bende hayatıma acı katanlara Oğuzcum Atay'dan şunu demek isterdim." - Hiç...