Rüya Alemi

226 8 0
                                    

Gözümü açtım ve etrafıma baktım. Hemen karşımda Asil duruyordu. Yavaşça bana yaklaşarak "Hoşgeldin" dedi ellerini yine arkadan bağlamıştı ve üstünde aynı kıyafetler vardı. Ben kendi üstüme baktım buz mavisi bir elbise vardı üstümde. Başımdaki şal da aynı renk ve kendinden desenliydi. Bir ormanın içindeydik sanırım. Ama ilginç olan üstünde durduğum yol bembeyaz uzanıp giden bir yoldu. Gökyüzü çok güzel bir mavi, hava ne sıcak ne soğuktu.

Etrafı incelerken Asil bana gülümseyerek bakıyordu. "Eğer etrafı incelemen bittiyse doğru dürüst tanışalım" dedi yine gülümseyerek. Artık zihinden değil gayet normal konuşuyordu.

"Benim adım Asil. Ben bir rüya oluşumuyum ve 3 yaşındayım. Seni korumakla görevlendirildim. Bu yerin adı Rüya Alemi. Burası bizim yaşadığımız dünya. Senin yaşadığın dünya kadar gerçektir. Çünkü duyabilirsin, görebilirsin, dokunabilirsin, koklayabilirsin ve tadabilirsin. Ama ben burada zihninden söylediklerini duyamam. Bunu sadece sen diğer dünyada iken yapabiliyorum.Diğer dünyada olan pekçok şey burda da geçerlidir. Ses çıkarmazsan seni duyamayacağım gerçeği gibi. Buraya seni getirmemin sebebi ise en önemli şey olan kendini korumayı öğrenebilmen. Hani bana sürekli diyorsun ya bu ne çeşit korumak diye işte ben sana kendini korumayı öğreterek seni koruyorum. Korumak sadece filmlerdeki gibi havalı dövüş sahneleriyle olmaz. Başka ne öğrenmek istersin burayla ilgili?" dedi.

"Anladım ama sen 3 yaşında mısın, en az 24 gösteriyorsun :D? Rüya oluşumu da ne oluyor?" diye sordum şaşkın halde .

"İşte bu konu yani yaş diğer dünyadan farklı :) Rüya gördüğün zaman bir rüyayı gören bir de rüyada bulunanlar vardır. Rüyada bulunanların oluşumu biraz farklıdır. İnsanlar hayal kurarlar bir de rüya görürler. İkisi farklı şeylerdir. Hayal kurunca kendi istediklerin olur ama rüyada sadece rüyadakiler seni yönlendirir senin istediklerin olmaz yani. Eğer hayali çok sık kurarsa insan bir süre sonra rüyada da onu görmeye başlar. Ve bu rüya kısmen onun tarafından yönetilebilir. Böylece hayaldekiler rüyalarda görülebilir ve rüya oluşumları oluşur. 3 yaşındayım çünkü ben 3 yıl önce bir kız tarafından oluşturuldum." dedi bir elini beline koymuş bir eliylede kulağının hemen üstünden saçlarını tarar gibi yaparken hafif sırıtarak.

"Yaaa, peki kız güzel miydi?Ayy ne diyorum uff. Peki hayalinde nasıldın?" diye sordum.

Gülmeye başladı " Açıkçası kız güzeldi . Ama nasıl oluştuğumu bilmek istemezsin. Zaten göstereyim desem de sen gözünü kapatacağın için yine göremeyeceksin :D Mesela oluştuğum zaman üstümde bambaşka bir şey vardı. Şu an üstümde gördüklerini sonradan aldım "

"Anladım, gerçekten bilmek istemediğimi farkettim neyse. Peki bu yol nereye gidiyor?" dedim.

"Su Aydınlığı'na gidiyor." dedi.

"O nasıl birşey , Su Aydınlığı derken?"

"Nasıl ki kral ile yönetilen yere krallık, padişah ile yönetilen yerlere padişahlık deniyorsa aydın ile yönetilen yerlere de aydınlık denir. Bu yol Su Aydınlığına gidiyor. Orda çok güzel bir saray var. Ve orası sana ait. Herkesin Rüya Alemi'nde böyle bir sarayı vardır. " dedi.

"Gerçekten çok merak ettim şimdi. Oraya gidebilir miyiz?"

"Evet gidebiliriz. Nasıl olsa gece uzun. Beni takip et."dedi.

Gece uzun dedi ama rüyada sabahı yaşıyorduk, geceleyin uyuduğum için herhalde. Beyaz yolu takip ettik. Bu arada çok güzel yeşillik manzaralarının içinden geçtik. Hava ne sıcak ne soğuktu. Masmavi gökyüzü arasıra kuzey ışıkları gibi renk değiştirip dalgalanıyordu. Cam gibi göller, göldeki kuğular, üstümüzden uçan tavuskuşları, sağımda solumda yemyeşil ağaçlar bir peri masalı hissi veriyordu. Yüzümden gülümseme eksilmiyordu. Nereye baksam içim açılıyordu. En sonunda uzaktan aşırı heybetli bir saray göründü. Bir şelalenin sularının düştüğü yere yapılmıştı. Yani suyun üstüne inşa edilmişti. Arkasında şelalenin sularının yukarıdan aşağıya düştüğü kocaman açık gri kayalık sarayın heybetine heybet katıyordu. Saray camdandı arkası görünüyordu ama içerde bulunanlar görünmüyordu. Sarayın sağında ve solunda gözlem kulelerii vardı. Saraylarda pek olmaz ama burda vardı ve tamamen elmastandı. Kapısı tamamen swarovski kaplıydi.İçi nasıldı bilmiyorum ama eminim aşırı etkileyicidir. Ömrüm boyunca filmlerde bile böyle birşey görmemiştim. Daha da ilginç olan durduğum yerde hava güneşli ama yakıcı değil , sağıma dönüp baktığımda ileride havası bulutlu, hep yağmur yağan, yemyeşil bir alan, soluma dönüp baktığımda ise ileride havası hep kar yağan bembeyaz kar tepeleri olan bir alan bulunuyordu. İstemdışı "Çoook güzel" dedim seslice. Asil gülümsedi " Bencede, gördüğüm saraylar ve aydınlıklar arasında en güzellerinden birisi bu." dedi. Ama saray kapısına gitmek için suya girmek gerekiyordu. Kapıya kadar giden bir köprü, yol hiçbirşey yoktu.Sanki kimse girmesin sadece durup izlesin diye yapılmıştı.

GÖZLERİM TAMAMEN KAPALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin