Polis ve Cinayet

280 6 6
                                    

Namazımı tamamladıktan sonra seccadeyi toplayıp odamdaki sandalyenin üstüne koydum. Sonra gözümü kapatıp Asil'e "Bitti bana dönebilirsin"dedim. Tabi Asil ile olan tüm konuşmalarımız bu zamana kadar düşünce yoluyla oluyordu, hiç sesli konuşmadık. Zaten biri beni duyup kendi kendime konuşuyorum zanneder diye korkuyordum. İlginç olan ben konuşmadan onun benim beynimi duyması ne demek istediğimi anlamasıydı. Ancak o sesli konuşuyordu. Sesi yumuşak, tonu güzel ve etkileyici, iç ısıtıcıydı ama ince değildi. 

Ben dönebilirsin dedikten sonra tek ayağının üstünde bi omzu hafif aşağıda 180 derece dönerek bana baktı. "Allah kabul etsin " dedi . Ben de " Amin " dedim içimden de "artist" dedim . Duyup duymadığını bilmiyorum ama bişi demedi :) Sonra "Eee peki şimdi ne yapacaz?"diye sordu. "Bilmiyorum ki , çok yorucu bir gün geçiriyorum belki ikindiye kadar biraz uzansam iyi gelir ." dedim.Tam o sırada annem " Aselsu tatlım , bişiler hazırladım hadi yemeğe.." dedi. "Geliyorum annecim " diyerek seslenerek Asil'e döndüm. "Sen de yemek yiyecek misin? Buyur sen de yemeğe"dedim . "Yok teşekkür ederim . Ben sadece rüyalarda yerim . Ama yemek yerken ben de yanınızda bulunurum. Sizi yanlız bırakmam." dedi. " İlginç! Bu nasıl iş.." diye mırıldanarak odadan çıkıyordum ki aklıma yemek yerken de beni izleyeceği geldi. Bir an durdum . Yemek yerken birinin beni izlemesinden çok rahatsız olurum. " Yani yemek yerken beni izlemeyeceksin demi Asil?" dedim.Yine aynı şekilde güldü . "Utanıyor musunuz? Yoksa , çok kötü bir yemek yiyişiniz mi var?" dedi. Moralim bozuldu ." Ne münasebet canım ? Sadece rahatsız oluyorum. Öyle gözünü dikip bana bakma tamam mı?" dedim. "Peki dediğiniz gibi olsun ." dedi. 

Masaya oturduk . Annem, babam , ben yemeğe başladık. Asil tam karşımda ayakta ellerini arkadan bağlamış bir halde duruyordu. Bazen bana bazen sağa sola bakıyordu. Annemlerin yanında çok fazla gözümü kapalı tutamadığım için düşündüğümden daha rahat bir yemek yeme faslı oldu. Masayı toplamaya anneme yardım ediyordum ki annem " Kızım sen bırak ben hallederim. Sen biraz uzan kendine gel ." dedi. "Yardım ederim anne bişey yok"dedim .Ama dinlenmem konusunda ısrar etti. Hafifçe gülümsedim merhametli annem benim . Bunun üzerine odama geçtim . Tam yatağa girip uzanmıştım ki babamın sesi duyuldu. Telefonda polisle konuşuyordu. "Tamam komserim biz hemen geliyoruz " dedi ve hızlı adımlarla odama gelip kapıyı çalıp içeri girdi. "Aselsu kalk kızım. Polisler korku tünelindeymiş seni çağırıyorlar." dedi. Hah..Sonunda buluncak katil diyerek bir heyecanla fırladım. "Hazırım ben , gidelim hemen " dedim ve evden çıkıp arabaya bindik. Arabada radyoyu açtım, Böylece babam gözlerimi kapattığımı görse müzikten diyebilirdim . Hastaneden geldiğimiz gibi, yine Asil sadağından çıkardığı oklardan birinin  üstünde sörf yapar gibi uçarak arabanın yanında geldi. Araba durunca gözlerimi açtım ,Eğlence merkezinde polis arabası ve polisler vardı. Düşünceli gibiydiler. Bizi tünele bindiren adamı köşede konuşturmaya çalışıyorlardı. Tünelin oraya yürüdük. Polis bizi görünce "Aselsu hanım , Sinan bey ?" dedi bir eli kemerinde bir elinde not defteri tutar vaziyette. Biz de "Evet biziz" dedik. "Cinayeti gören hanginiz?" diye sordu. Ben de "Ben gördüm cinayeti ,katili de gördüm "dedim. "Nerde işlendi bu cinayet ?"diye sordu . " Sanırım 3. kattı. Gorilli bir şey vardı ordan hemen sonra tren yukarı çıktı. Yarasalar filan vardı. O katta taştan bir kapı vardı. İşte o zaman gördüm."dedim. Polis tuhaf tuhaf beni dinledi . Bizi tünele alan adam da duymuştu söylediklerimi ,korkar gibi bir hali vardı. "Emin misiniz?" diye sordu polis bir kaşını kaldırarak. "Evet "dedim doğal olarak. Sonra babama dönerek "Beyefendi , hanfendi kızınız demiştiniz değil mi?" . "Evet" dedi babam. "Peki herhangi bir ruhsal sağlık sorunu var mı?" diye sordu .Babam da " Ne münasebet canım. Öyle birşey olsa neden devletin polisini meşgul edeyim . Benim kızım gayet aklı başında biridir." diye çıkıştı. İyice şaşırıp kalmıştım . Resmen adam deli miyim değil miyim diye babama sordu. " Siz neyden bahsediyorsunuz ? Gördüm dedim polis bey. Neden inanmıyorsunuz?" dedim. Polis bana bakıp bir derin nefes alıp " Bakın hanfendi , içeriye ekibimiz girdi ve bahsettiğiniz taş kapı yarasa gibi birşey görmedi . Herhangi bir kişiye, kan izine ve ya cesete de rastlanmadı. Eğer polisi bir şakanıza alet ediyorsanız çok büyük bir suç işliyorsunuz." dedi. Gözlerim büyüdü , Ağzım açık kaldı ,inanamıyordum bu nasıl olur? Herşeyi kafadan uyduruyor olamam ya. Kendimden şüphe ettim . Babam da bana lütfen böyle birşey yapmış olma der gibi bakıyordu. Ben ısrarla gördüğümü ve bundan emin olduğumu söyledim. Polis bunun üzerine şaka yapmadığımdan emin olunca "Anladım hanfendi .Sadece bu olay o kadar tuhaf ki şaka olup olmadığından emin olmak için bunu yaptım . Burası açılalı 3 ay oldu ama bu tarz aldığımız beşinci ihbar oluyor. İhbar eden kişiler saygın ve akıllı kişiler olarak tanınıyor. Hepsinde de gördüklerini söyledikleri şeyleri bulamadık ve hepsi de gördüklerinden emin . Biz de birşey anlamadık bu işten . Ama ilk defa cinayet duyduk .Bu yüzden ciddiye aldık .Maalesef bu ihbarda diğerleri gibi çıktı. Korkunç olduğu için psikoloji bozuluyor diye mi böyle oluyor anlamıyorum. Toplum sağlığı için bu tünel bir süre inceleme altına alınacak . Peki gidebilirsiniz ." dedi. Dedi ama ben olduğum yerde gözlerim büyük ve açık kımıldamadan duruyordum. Bana neler oluyordu. Peki diğer insanlara neler oluyordu. Sonra etrafıma baktım katil etrafta yoktu. Birden aklıma diğer kişilere de ulaşmak geldi .Hemen koşup polisten gören kişilerin listesini istedim. Onlarla konuşmak istediğimi onların neler gördüğünü öğrenmek istediğimi söyledim. İlk önceleri olmaz desede ısrar edip benim için önemli olduğunu söyleyince kabul etti. Ancak liste yanında değildi . Karakola beraber gidersek verebileceğini söyledi. Babama da söyledim hayretler içerisinde birazda istemeyerek kabul etti. Ordaki işlerini bitirmelerini beklerken tünele doğru yaklaşıp tünele bakmaya başladım . Gözlerimi kapatıp Asil'in bu durum hakkında ne düşündüğünü öğrenmek istedim. Hemen sağ yanıma geldi. "Neler oluyor, sen bişey anladın mı?" diye ona sordum ." Evet. Sen bugüne kadar zifiri karanlıkta hiç kalmadın diye karanlık sana ulaşamamıştı . Ama bu tünel senin uzun zamandır ilk defa zifiri karanlıkta kaldığın yer..." deyince bir anda gözümü açıp yüzümü onun olduğu tarafa çevirdim . Şaşkınlıktan gözümü açmıştım .Doğal olarak Asil'i göremedim ."Ayy" deyip kafamı sağa sola sallayarak gözümü kapadım . Asil gülümsüyordu "Alışacaksın" dedi ve devam etti "Nasıl gözünü kapattığında beni görüyorsan onun gibi onları da görebiliyorsun .Onlarda seni görebiliyor" . "Ama benim gözüm açıktı tünelde , korkunca kapattım sonra geri açtım ."dedim.  Asil : " Gözünü açsanda kapatsan da karanlık varsa eğer , farketmez . Sen tünel boyunca gözün kapalı gibiydin ve bu karanlığa sinyal,haber olarak gitti . Onların senin yerini bulması ve sana yetişmesi için de yeterince zaman verdi 15 dklık tur. Ben de onların seni bulduğunu farkedince korumak için sana görünür oldum. Bu tünel onların insanları bulması için bir aracı kapı gibi bişey olmalı . Tüneli bekleyen kişi de büyük olasılıkla onlara çoktan yenilmiş bir zavallı. Gördüğün adam ve öldürdüğü kişi nasıldı? "dedi . " Esmer, siyah saçlı ,siyah gözlü , uzun boylu korkunç bakışlı ve köpek dişleri belirgin iri yarı biriydi. Öldürdüğü kişi ise beyaz giyimli , uzun beyaza yakın sarı saçlı , kaslı  bir adamdı."dedim. Asil bunu duyunca çok üzüldü . Dokunsam ağlayacak gibi bir hali vardı . Başını eğdi , iç geçirerek "Ilgın" dedi . "Tanıyor muydun?" dedim . "Evet, benim yakın arkadaşımdı .Onu arıyorduk .Aydınlığını takip edemediğimiz için karanlığın elinde olabileceğini düşünüyorduk ama öldürmediklerini umuyordum. Seni takip eden adam ise sanırım Karandam. Karanlığın en tehlikeli adamıdır. Burda fazla gözlerini kapalı tutma , seni farkedebilirler. Hemen karakola gidip listeyi al ve gözünü kapamadan eve dön. Dönmeden evvel karakolda 'geri dur' de. Seni karakoldan eve takip edemesinler.Eve gidince gözlerini kapa ve beni bekle. Bu ışık bilekliğinide koluna tak .Ben seni bununla bulurum ama onlar seni bulamaz. Anladın mı?" dedi ve parlak , ışık saçan bir halka olan bilekliği koluma taktı. "Anladım"dedim . Şok üstüne şok yaşıyordum . Ne , nasıl gerçek oluyor aslında anlamıyordum . O sırada biri omzumu tuttu. Aşırı korktum , irkildim . Sanırım katil beni yine bulmuştu. Arkamı döndüğümde ise  babam olduğunu gördüm. Ohh dedim derin bir nefes aldım . Babam benim hakkımda endişeleniyordu. "Kızım polis seni çağırıyor duymuyor musun? neler oluyor sana , iyi misin?" dedi. "Hafif sessizce "İyiyim, dalmışım " dedim. Arabamıza binerek polisleri takip ettik . Olabildiğince gözlerimi kapamamaya çalışıyordum. Bu olay nereye varacak işler iyice karışıyor...

GÖZLERİM TAMAMEN KAPALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin