N'apacaz Şimdi

169 7 2
                                    

Cengiz bey de ben de ağlıyorduk. Açıkçası hem yaşadıklarımdan hem üzüldüğümden hem de korktuğumdan ağlıyordum. Pelin zaten şokta, hayatla bağlantısı kopmuş gibiydi. Derin ise sakinligini koruyordu.
Göz yaşlarımı sildim ve Cengiz beye dönüp 'üzülmeyin lütfen bakın herşey geçmiş bitmiş sakin olun. Kurtulmuşsunuz , ben ise hala o canavarla karşı karşıyayım. Artık hayatınızda herşey yolunda değil mi?' diyebildim. Bu soru benim umudumdu. Kurtulabilecek miyim sorusunun tam cevabiydi. Gerçekten çok kötü günler geçirmişti her halinden belliydi. Başını kaldırdı. Önceden etrafı unutan o adam tekrardan insanları farketti ve gözlerini sildi. Kendine gelerek bana gülümsedi.
' evet herşey yoluna girdi. O beyazlı insanları takip et. Onları dinle tamam mı? Korkma sakın korkma. Onlar korkulardan ve suçluluk duygusundan beslenir.' dedi.
Işte can alıcı nokta buradaydı; Suçluluk ve korku!!
Her ikisine de sahiptim. Şimdi napacaktim peki. Onlardan kurtulmam mümkün gibi görünmüyor :( ayrıca bu Karandam ve Küçükarlar düşündüğümden daha korkunçlar anladığım kadariyla. Adam ne hal olmuş. Derin ve Asil'in neden o kadar beni hazırlamaya çalıştıklarını şimdi anlıyorum. Tüm bunlar aklımdan geçerken derin bir sessizlik oldu. Pelin gözleri faltaşı gibi büyümüş, saçları elektriklenmiş gibi , elleri hala sıkı sıkı tutunuyor vaziyette araba farı görmüş kedi moduna devam ediyordu. Onu öyle görmek beni üzse de şimdi onla ilgilenme sırası değildi.
Cengiz bey benim halimi görünce 'Herşey düzelecek ve düzeliyor. Endişelenme!!' dedi güven veren bir gülümsemeyle. Artık işi biraz daha ciddiye alıyor hem de biraz daha umut doluyordum.
Herşey için teşekkür ettim. Biz artık kalkalım dediğimizde o yemek için kalacağını söyledi. Tam kalkacaktım ki bir sorunum vardı. Pelin'e ulaşamıyordum. Bu dünyadan ayrılmış gibiydi :) önce onu hayata döndürmem lazımdı. Cengiz beyle göz göze geldik ve gülümsedik. Sonra Pelin'i sakinleştirmeye çalıştım. Beyaz giyen insanlar ve o yaratıkları gördüğümü şu anda da görmeye devam devam ettiğimi anlattım. Iyice hazmedince kalktık. Ben de Pelin de düşünceliydik. Ilerdeki parkin oraya kadar konuşmadık. Parka dönünce birbirmize dönüp aynı anda Napicaz şimdi dedik. Sonra da gülmeye başladık :) sinirimiz iyice bozulmuştu. Neye güldüğümüzü neye ağladığımizi iyice şaşırmıştık. Bir bankta oturduk.
"Duydun demi neler anlattığını Pelin?" dedim.
"Evet duydum. Ne kadar da acayipti. Ama sen neden Karandamı gördün ki? O adam neler yaşamış sen öyle birşey yaşamadın ki :/ ayrica o beyazlı kız hala burda mı?" diye sordu.
"Derin mi, evet burda. Ayrica evet ben Cengiz bey gibi şeyler yaşamadım ama suçluluk ve korku dedi yaaa işte onlar var." dedim.
" iyi ama Aselsu biz seninle çocukluk arkadaşıyız. Ben öyle şeyler yaşadığına hiç sahit olmadım. Benden mi gizledin?"
" Aslında kimseden gizlemedim sadece kimse bana inanmadı."dedim boynumu eğerek. Hatırladıkça gitgide daha çok üzülüyordum. Derin birden "Aselsu üzülmeyi kes artık karanlığı çağırıyorsun. Bizi bulmalarını mi istiyorsun. Üstelik sen karşı koymaya hazır bile değilsin." dedi.
Hemen kendime geldim en mutlu anlarımı düşünmeye çalışıyordum. Ama Pelin ne yaşadığımı öğrenmek için ısrar ediyordu. Bu şekilde nasıl mutluluğa odaklanabilirim acaba derken Pelin'e bi'sus diye bağırdım. Aramız buzla kesilmiş gibiydi. Hemen özür dilerim dedim. Durumu anlattım. Ama bayağı kırılmıştı. Tamam diyerek geçiştirdi. Defalarca özür diledim. Neyse en son barıştık. Başka bir gün hazır olunca ona anlatacaktım.
"Geriye 2 kişi kaldı görüşmediğimiz. Onlarla da bugün mu görüşmeliyiz acaba, ne dersin? " diye sordum.
"Bence görüşme bak çok üzülüyorsun. Bugünlük yeter, hazır olunca ararız" dedi.
Haklıydı. Iyiki böyle iyi bir dostum vardı diyerek sevgiyle gözlerine baktım. Biraz parkta dolaştıktan sonra eve döndüm.
Benim geldiğimi görünce annemin içi rahatlamıştı. Bende daha iyi hissetmesi için gülümsüyordum. Daha sonra odama gittim. Üstümü değiştirdim. Yatağıma uzanıp gözlerimi kapattım. Derinle dertleşmek isitiyordum.
"Duydun demi Cengiz beyin söylediklerini Derin? Sizin yaptıklarınızı pek anlamadığım için biraz tuhaf davrandım size özür dilerim. Asil'e de ters davrandım. Oysa siz beni korumaya çalışıyordunuz. Üzüldüm şimdi. "

GÖZLERİM TAMAMEN KAPALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin