Karandam

151 6 5
                                    

Heyecanla cevap vermesini bekliyordum. Adeta ağzının içine bakıyordum diyebilirim. Derin bir sessizlik oldu bir süre. Başını önce aşağıya sonra sağa çevirdi derin bir nefes alarak. Sonra bana bakıp "Sanırım ilk önce sen anlatmalısın Aselsu. Sen ne gördün bakalım?" dedi.

Heyecanlı bir hikaye duymayı beklerken benden bildiğim hikayeyi anlatmamı istedi resmen yaa.Gerçi adam haklı. Sanırım deli diye anılmaktan korkuyor bu insanlar :/

"Şeyy.. Ben ve arkadaşlarım üni kazandığımız için kutlamaya Happy eğlence merkezine gitmiştik. Orda ayrı ayrı trenlere biniliyordu. Orda kara ve korkunç bir insanın birini öldürdüğünü ve beni kovaladığını gördüm. Sonra tren birden durdu. Elektrikler gitmiş tabi ama ben anlamadım. O sırada aniden karşımda belirdi. Beni de öldürmek istiyor gibiydi. O kadar çok korkmuştum ki bayılmışım. Gözümü açtığımda hastenedeydim. Sonrasında da gözümü kapattığımda beyazlı insanlar görmeye başladım. Polis bu gördüğüm kişilerin orada bulunmadığını söyledi. Yani kafam iyice karıştı. Çok tuhaf şeyler yaşıyorum şu sıralar, kafayı yemek üzereyim. bu yüzden sizinle konuşmak istedim. Şimdi lütfen siz de anlatır mısınız?"dedim.

"Hımmm.İlginç şeyler yaşamışsın gerçekten. Senin yaşına göre fazla."

"Evet maalesef öyle."

"Öncelikle bu hikayeyi kimseye anlatmamalısınız. Söz mü?"

"Söz söz ben sadece kendimi aydınlığa çıkarmak için istedim görüşmeyi. Lütfen siz de paylaşın da parçaları birleştireyim."

"Benim hikayem daha farklı. Ben evliydim ve 2 çocuğum var. O gün onları Happy eğlence parkına götürmüştüm. Korku tünelini görünce eşim ve çocuklar girmek için ısrar etti. Ancak çocukların yaşları tutmuyordu diye almadılar. Eşim ise çok severdi böyle şeyleri girmek için ısrar etti. O tek başına binerken ben çocuklarla durdum. ORayla ilgilenen tuhaf uzun boylu, uzun saçlı bir adam vardı. Bakışları çok tuhaftı hala unutamam. Sanki karımı ölüme gönderiyormuş gibi hissettim. İçim hiç rahat değildi. SAdece o mutlu olsun diye tamam demiştim. Daha sonra o indi, benim binmem için de ısrar etti. Ben de bindim. Aslında kolay kolay korkmam ama içeriye baktıkça gerçekten içim ürperiyordu. Ayrıca kemerimi ayarlayan o adam bana bakıp pis pis sırıtıyordu. İyice gerilmiştim. Son defa bakıyor gibi eşimle çocuklarıma bakıp el salladım. İçeri girdiğimde ..." deyip sustu.

Gerildiğini , o anı yeniden yaşıyor gibi olduğunu açıkca anlıyordum. Bir yudum su içti. Pınarla birbirmize baktık.Sonra derin bir nefes alıp devam etti.

"İçeri girdiğimde normal bir korku tüneli gibiydi. Saçma oyuncaklar vardı. Ama o yokuşu çıktıktan sonra düz bir yer var. İŞte orda solda beni bekleyen kara, korkunç bir adam vardı. Ordan geçerken tren yavaşladı. Adam yaklaşıp treni tuttu bir eliyle. Benimle birlikte yürüyordu. Beni öldürmek istiyor gibi bakıyordu. Seni yakaladım sonunda der gibi sırıtıyordu. Her an yakamdan tutup beni trenden aşağı indirecekmiş gibi bir havası vardı. Gözleri o kadar korkunçtu ki..." derken iyice kötü oldu..

Kravatını gevşetti ceketini çıkardı. Bize değil yukarı bakıyordu. Yüzünü ellerinin içine aldı. Ellerini aşağı yukarı yaparak yüzüne sürüyordu. Tek bacağını hızlı bir şekilde sallıyordu gerginlikten . Sonra ellerini masaya koyup devam etti.

"Ardından küçük karanlık yaratıklar geldii. Trenin etrafını sardılar. Gerçekten çok korkuyordum. Çığğlık attım ama sanırım kimse ciddiye almadı. Sonuçta korku tünelindeyim. Ben çırpındıkça izlemek hoşuna gidiyor gibiydi . Napacağımı bilemedim. Aklıma tek gelen şey telefonumu çıkarmak oldu. Işığını açtım. O sırada ortadan kayboldu. Kurtulduğumu düşündüm. Alt kata inmeye başlamıştı tren. Uzaklaştıkça içim rahatlıyordu. Karımı arayıp beni kurtarmasını isteyeyim diye düşündüm ancak onu yaparsam ışık sönecekti. Yaratıkları tekrar görmek istemiyordum. Öylece 2.katta ilerliyordum. Biran önce çıkmak istiyordum bu cehennemden. Tam o sırada hiç istemediğim bir şey oldu. ŞArjım bitti. Dolayısıyla hem karımla irtibat şansım hem ışığım gitti. Işık söner sönmez karşımda yine o adamı gördüm. Bana doğru geliyordu. Ne istiyorsun diye bağırdım. 'O kadını hatırlıyorsun değil mi Cengizz, ben hiç unutmadım. Karanlığında boğulmanı izlemek ne kadar güzel bilemezsin. Seni çok aradım ama sen ayaklarınla bana geldin. En büyük karanlığını yaşamaya hazırlan'dedi ve sırtımdan beni yakaladı...'" yine durduu titriyordu, gözünden yaşlar akıyordu. Sağa sola baktı kimse bakıyor mu diye. Önündeki sudan içti. Eğer şimdi durdurursam devamını anlatmayacağını düşündüğüm için dur da diyemiyordum. Yazık adam benden beter olmuş. Herhalde onları ben yaşasam kalpten giderdim. Gözyaşlarını silip devam etti.

GÖZLERİM TAMAMEN KAPALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin