Derin Kanka

124 5 3
                                    

Gerçekten hem bedensel hem zihinsel olarak çok yorulmuştum. Olduğum yere çakılı kaldım. Asil de karşımda diz çökmüş, beni şefkatle izliyordu. Iyi olduğumdan emin olmak istiyordu. Daha iyi olup olmadığı sordu.

"Bana bir daha öyle davranmazsan daha iyi olacağım." dedim

Gülümseyerek "Tamam. Sadece o konu benim için biraz özel. Ama bundan sonra tavrıma dikkat edeceğim. Yeterki sen iyi ol." dedi.

Ben de gülümsedim. O konu hakkında soru da sormadım. Ben de onu iyi görmek istiyordum. O üzülünce rüya alemi kabus kısmında olmasam bile iyi hissettirmiyormuş bunu anladım. O kadar içten ve sıcak bir gülümsemesi var ki. Güneşten daha çok ısıtıyor. Ayhh ne diyorum ben. Kendine gel Aselsu iyice saçmaladın.

"Öyle önümde oturacağına yanıma gelip otursana. Sarayı ve şelaleyi izleyelim. Sen de yoruldun."

"Ben rüya oluşumuyum, yorulmamki :) Ama prenses hazretlerinin yüzü böyle gülecekse oturalım bakalım."

Gülümsemiştim. Bana çakma prenses gibi davranıyor. İşi gücü dalga geçmek :)

Otururken cennet kuşları herbirimize 1 bardak portakal suyu getirdi. Izlerkende onları yudumluyorduk. Hafif bir rüzgar esiyordu yüzümüzü okşayan. Şu an gerçekten huzur doluydu ve bu portakal sularının tadı inanılmaz güzeldi.

Sağıma oturan Asil'in de sonunda yüzü gülüyordu. Birbirimize bakıp yüzümüzün güldüğünü görmek ikimize de iyi geliyordu. Gerçekten yorucu olan bu rüya tatlı bitiyordu. Portakal suyumu yudumlarken birden gözlerimi açtım ki ne göreyim yatağımdayım. Rüya bitmiş uyanmışım.

Saçımı elimle geriye attım. Şaşkın bir halde uyanmiştim. Sanki rüya kisa sürmüştü. Karşımda ise Derin duruyordu. Yüz ifadem tuhafına gitti herhaldeki neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Günaydın Aselsu. Sanırım gecen bayağı hareketli geçmiş." dedi gülerek.

" ayhh evet sorma . Koş koş öldüm. Korkmaktan içim bayıldı. Suçluluktan içim kıyıldı. Ben ne ara uyandım hiç birşey anlamadım."

"Hiii demek bi şaşkın ifadenin sebebi bu :) bence acele et sabah namazı vakti girdi, kaçırma."

"Evet haklısın. Hemen abdest alayım hem açılırım."

Hemen abdest alıp namaz kıldım. Annemle kahvaltı hazırlayıp ailecek yedik. Daha iyi göründüğüm için annemle babam düzeldiğimi düşünmeye başlamışlardı.

"Haftaya üniversite başlıyor Aselsu. Heyecanlı mısın?" diye sordu babam.

"Aaa aklımdan tamamen çıkmış. Çok heyecanlı tabiki." dedim gülümseyerek.

Bu kadar olayın içinde bunu tamamen unutmuştum. Ben universiteliydim değil mi ?! Insan da akıl mı kaldı canım. Ilk günüm nasıl olacak acaba diye düşünerek gözlerimi sağ üst köşeye dikmiş yüzümde aptal bir gülümseme bir elimle çatalı tabağa dik tutarak birşey yemeden öylece duruyordum. Annemle babam halimi görüp şaşkın deyip gülmeye başladılar.

Gülümsemem herkesi mutlu ediyordu. Ben gülünce herkes gülümsüyordu. Asil de gülümsüyordu. Ne kadar güzel gülümsüyordu. Aselsu ne diyorsun iyi misin ya? Derken Derin bana bakıp "hey hey hey Farkındasın değilmi zihnini okuyabiliyorum. Asille aranızda ne geçti sizin bakiim?" dedi meraklı bir gülümsemeyle.

Iyice şaşkın oldum. Rüya aleminde duymuyorlar burada herşeyin içindeler. Ben de kendime göre özel düşünme zamanlari edinmeli değil miyim yaa..

"Seni hala duyabiliyorum Aselsu." dedi sırıtarak.

"Bişey geçmedi aramızda canım ne geçecek. Sadece onu biraz üzdüm sanırım ama sonra düzeldi. Onu düşünüyordum." dedim

GÖZLERİM TAMAMEN KAPALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin