Asil'in Hikayesi

75 6 33
                                    

Asil bir süre sessiz durduktan sonra anlatmaya başladı.

"Kusura bakma! Sorunlarımla başa çıkmayi basarabildim, Karandam'i yenebildim ama bir tarafım hep eksik kaldı. Gerçi hala umut taşıyorum. Neyse böyle ortadan olmadı en baştan anlatayım.

Ben daha 10 yaşımdayken gayet güzel bir hayatım vardı. Annem babam kızkardeşim çok mutluyduk. O zaman kardeşim 3 yaşindaydi. Çok güzel bir kızdı. Kıvırcık açık kahve rengi saçları vardı. Boncuk boncuk gözleri ,fındık gibi burnu, kiraz gibi dudakları vardi. Konuşmasını duysan bayılırdın. Babam gayet yakışıklı annem de çok güzeldi. İsimleri bile aşık ismiydi ; Aslı ve Keremdi. Birbirlerini çok severek evlenmişler. Babam iyi bir doktor annem de eczacıydı. Okulda tanışmışlar.

Neyse yaşam koşulumuz gayet iyiydi yani. Özel okula gidiyordum. Kardeşime bakıcı bakiyordu eczanede.

Birgün annemle babam haftasonu biryere tatile gidelim dedi. Çok sevinmiştik. Hemen çantalarımızı hazırladık. Ağva'ya gidecektik. Istanbul'a en yakın tatil yeri diye . Yani kısa bir kaçamaktı.
Hemen arabaya bindik. Yolda gayet eğleniyorduk. Şarkı söylüyorduk. Sonra herhalde dünyanın en saçma şeyini yaptım. Hala sonrasını nasıl düşünmediğimi çözemiyorum. "

"Peki ne yaptın Asil?" dedim gayet duygulu bir ses tonuyla. Belliki gerçekten çok kötü birşey yapmıştı.

"Ben kimim oynadık. Önce annemin gözünü kardeşim elleriyle kapadı. Ses çıkarmadan kim olduğunu bilmesini istedi. Ben de o sırada babamın gözlerini ka...." deyip durdu. Gözünden bir damla yaş geldi.

"Araba hareket ederken mi?"

"Evet. Saçma olması da bu yüzden yaa zaten. Annem kardeşimi tahmin etti tabi hemen. Babam da elimi koyduğumda hemen çekmemi araba sürdüğünü söyledi. Ama ben kikirdadim. Sadece bir oyundu. Kim olduğumu bilmeden cekmeyecektim. Babam ise göremediğini söyleyip durdu. Annem gözlerini açınca beni gördü. Hemen ellerimi babamın gözlerinden çekti ve bana kızdı. Babam gözlerini açtığında yolun ortasında bi köpek gördü. Ona çarpmamak için direksiyonu kırdı ama ona çok yakın olduğumuz için fazla çevirdi ve yolun kenarındaki ormanda bulunan ağaçlardan birine hızla çarptık. O kadar sert çarptık ki benle kardeşim bayilmişiz. Kendime geldiğimde babamla annem kanlar içerisinde gözleri kapalı duruyordu. Kardeşimde yaraliydi. Başı kaniyordu.

Hepsine seslendim ama hiçbiri ses vermedi. Tabi cep telefonu flnda şimdiki gibi değildi o zmn. Ormanda çekmiyordu. Zaten telefon birtek babamda vardı. Aklima sadece yola çıkıp yardim istemek geliyordu. Çünkü babam direksiyonu kırınca yolun yanındaki eğimli toprak arazide biraz gittikten sonra ağaca çarpmıştık. Yani yoldan uzaklaştık biraz.

Yola çıktım birinin gelmesini bekliyordum bi umut. Neden bilmiyorum ama polis arabası geçti. Hemen durdurdum. Olan biteni söyledim. Telsizle ambulans çağırdılar. Hastanede annemle babamin öldüğünü öğrendim. Kardeşim ise benim gibi yaşıyordu.

Polisler benimle konuştular. Kimim kimsem var mı diye sordular. Yoktu! Yakın akrabalarımız 1999 depreminde enkaz altında ölmüştü. Ne dayi amca ne hala teyze .. Bir tek biz depremden kurtulmuştuk. Fakat annemle babam da benim yüzümden şimdi ölmüşlerdi. Ben hala şoku atlatamamıştımki velimiz olmadığı için çocuk esirgemeye verileceğimizi öğrendim.

Tabi nasıl bir yer olduğunu bilmiyordum. Şimdi düşünüyorum da sadcee bir kişi olsaymis bize akil verecek yine durumumuz iyi olurmuş. Eczanede miras hakkıyla 18 yasimiza kadar mesul müdürle çaliştirabiliyormuşuz. O olmada bile mülk evimiz vardi ama kimse ne yapacağımızı söylemediği ve biz de çocuk olduğumuz için hep heder oldu. Ev duruyor fakat bakımsız.

GÖZLERİM TAMAMEN KAPALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin