GÖZLERİM TAMAMEN KAPALI

Sen Olsan Neyi Seçerdin?

Asille karşıdan karşıya geçiyorduk. Asil de ilk defa Miray'ı gerçek hayatta görüyordu. Benim gibi o da şaşkındı. Tuhaf şeyler hissediyordum. Sonuçta Asil ile o oluşturduğu için tanışabilmiştim. Diğer taraftan Miray onu rahat bırakmadığı için onunla görüşmesini istemiyordum. Tamam canım kiskaniyordum, kiskaniyorum işte. Neyse..

"Bi dk bi dk.. Sen az evvel beni kıskandığını mı düşündün?" dedi Asil gülümseyerek.

"Ayhhh Asil ödümü kopardin. Tam dalmışım derin derin düşünüyorum. Aklimdakileri okuyabildiigini unutmuşum. Evet.. Kiskaniyorum ama yanlış anlama. Sonuçta benim hocamsin yanii.. Ondan kiskaniyorum. Bana tahsis edilmemiş miydin sen?"

"Eşya mıyım ben Aselsu? Tahsis edilmek ne demek yaa? Seni korumakla görevlendirildim! Anladın mı?"

"Tmm anladım. Neyse yani kimse bana ait olani alamaz , parçalarım!"

"Neeee?! Sana ait olan mı? Parçalarım mı? İçinden ne çıktı senin böyle?" dedi korkmuş bi halde.

"Tmm kurcalama.. Duyduğun gibi işte. Çok stres oldum. Şimdi rüyadan onu tanıdığımı çaktirmamaliydim dimi? SaKin ol Aselsu sakin ol..." dedim.

"Evet belli etme Aselsu. Sakin!!" dedi göz kırparak.

Karşıya geçtiğimde onun hizasindan hiç göz teması kurmadan sağa dönüp çekip gidecektimki bana seslendi.

"Afedersiniz hanfendi.. Bi bakar misiniz?" dedi Miray. Ilk önce duymamış gibi ilerledim. Sonra daha yeni duymuş gibi ona yüzümü döndüm. Yanıma geldi.

"Buyrun bana mı seslendiniz?" dedim.

""Evet. Kusura bakmayın. Şey... Siz Asil diye birini tanıyor musunuz?" diye sordu. Bi an ne diyeceğimi bilemedim. Asil hemen tanıdığımı söylememi istedi.

"Evet öyle birini tanıyorum ama ayni kişi mi bilmiyorum. Siz nerden tanıyorsunuz? Mesleği neydi?" diye sordum.

"Şey.. Doktor, psikiyatr. Asil Aslansoy." dedi Miray. İçim bir tuhaf olmuştu. Asil aslında bir doktor muymuş yani?

"Aaa.. Evet, evet. Tanıyorum. Siz onu nerden tanıyorsunuz peki?"

"Biz onunla sınıf arkadaşıydık. Ben Miray memnun oldum.." diyerek elini uzatti.

"Öyle mi? Ben de Aselsu memnun oldum." dedim elini sıkarak.

"Peki siz nerden tanıyorsunuz?" diye sordu. Işte can alıcı soru bu. Peki cevap ne?

"Şey ben ona muayene olmuştum. Ordan biliyorum."

"Öyle mi? O kdr mı yani?"

"Şey yanii evet.... Peki birşey soracağım. Benim onu tanıdığımı nerden anladınız? Herkesi durdurup sormuyorsunuz herhalde?" dedim gülerek.

"Hehe yok cnm. Dün sizle Asil'i rüyamda gördüm de. Şaşırdım bayağı gerçek hayatta karşılaşınca. Ondan yani."

"Rüya mi ne tuhaf.. Siz de mi doktorsunuz?"

"Şey evet.. Ama sağlık Ocağı doktoruyum. Yürüyemeyip hızlı hareket edemediğimden dolayı."

"Anladım. Peki özel değilse bacaginiza noldugunu öğrenebilir miyim?"

"Trafik kazası geçirdim. Ondan sonra belden aşağım tutmadı. Öyle ışte."

"Yazık olmuş. Çok güzelsiniz sevgiliniz nişanlınız kesin vardır." dedim. Başını eğdi.

"Aslında yok. Eskiden bayağı popülerdim. Hatta sevdiğim biri de vardı ama tekerlekli sandalyede olduğum için artık bana bakmaz. Çünkü çok yakışıklıydı. Rüyalarımda hep ayakta olduğumu, eskisi gibi yürüdüğümü onun da beni sevdiğini görüyorum. Fakat uyandığımda bu gerçeğe gözümü açıyorum. Acı yani. Yarın başımıza ne geleceği hiç belli diil." dedi.