Ela'yı odada göremeyince sanki başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Odaya hemen girip "ELA!" Diye seslendim ama cevap gelmedi. Kafamı banyoya çevirdim odasında banyo vardı. Belki banyoya girmiştir diye gidip banyonun kapısını tıkladım." Ela banyoda mısın?" Yine ses gelmedi kapının kolunu aşağı indirip hemen banyoya girdim. Burda da yoktu Allah'ım deliricem ellerimi saçıma götürüp çektim. Hemen aşağı indim"ELA!" Evin altını üstüne getirdim ama yoktu! Kafamı bahçenin kapısına çevirdim.
Tek bakmadığım yer bahçe kalmıştı. Hemen bahçeye çıktım "ELA! ELA!" Diye bağırarak seslendim.
"Burdayım!" Bahçenin arka taraftan ses gelince hemen o tarafa koştum. Ela çimenlerin üzerine oturmuş kediyi seviyordu. Ela'yı görmenin verdiği huzurla nefes aldım. Hemen yanına gidip sarıldım, kokusunu içime ne kadar çekebilirsem çektim. Ela'yı bu kadar çok sevmem canımdan olmasıydı belki de. Ela'yı ilk gördüğüm zamanda sevmiştim gerçi ama şimdi daha bir farklı seviyordum. Ela geri çekilince sanki boşluğa düştüm.
"Bu kadar çok mu korktun?" Dedi masum bir şekilde
"Ömrümden ömür gitti desem şu beş dakikada"
"Bu kadar korkucağını tahmin edemedim. Su içmek için mutfağa inmiştim. Siz içerde Beliz'le kahve içiyordunuz bende rahatsız etmemek için mutfaktan suyumu içip bahçeye çıktım. İşte sonra kediyi gördüm burda" diyerek eliyle kediyi gösterdi.
"Sen istediğin zaman beni rahatsız edebilirsin kimse senden önemli değil kızım" kızım diyince gözlerime baktı.
"Hani siz Beliz'le sevgilisiniz ya onun için"Dedi çekinerek.
"Her kim olursa olsun yanıma gelmek istediğin bir dakika bile düşünme olur mu?" Kafasını salladı ve hiçbir şey demeden ayağı kalktı.
"Pizza yiyelim mi? Normalde geçen hafta annem bana beraber yiyeceğimize söz vermişti ama bugün seninle birlikte yiyebiliriz. Tabi seviyorsan?"
İyide Zümra dışardan kolay kolay yemezdi ki! Hele de hazır gıda asla yemezdi.
"Annen dışarı yemeklerini yiyebiliyor mu?"
"Çok nadir. Bazen benim canım çekerse, bazen de dışarda eğleniyoruz sonrada safiş bizi restorana yemek yemeye götürüyor ama yine çok yemiyor."
"Anladım. Eh hadi o zaman gidip pizza sipariş edelim seninle, neli seversin?"
"Hmm aslında hepsini yerim ama en çok acısız sucuklu pizzayı seviyorum." Dedi gülerek kafamı sallayıp telefonu elime alıp sipariş verdim. Hem acılı hem acısız sucuklu pizza siparişi verdim.
"Hadi bakalım pizzalar gelene kadar elini yüzünü yıka" kafasını sallayıp merdivenlerden yukarı çıktı.ilk günkü gibi değildi Ela gözleri daha sıcak bakıyordu.
Pizzalar geldikten sonra yemek masasına oturup yiyorduk aklıma gelen soruyla elimdeki pizzayı bırakıp Ela'ya baktım. Pizzasına odaklanmış yiyordu. "Ela safiş kim?" Diye sordum.
Elindeki son pizzayı da bitirip bana baktı. "Safiş annemle hem lisede tanışmışlar hemde annemin doktoru" dedi. Zümra hasta mıydı? Aklıma gelen düşünceyle bir an kalbim acıdı.
"Safiş ne doktoru peki?"
"Iım şey hani böyle hareket yaptırıyorlar hastanede ismini unuttum ya"
Hareket yaptıran? Fizik tedavi mi görüyordu? İyi de bunu gerektirecek ne olabilirdi?
"Fizik tedavi mi?"
"Evet. Fizik tedavi"
"Annen fizik tedavi mi gördü ?"
"Hıhım" ağzının içinden söyledi. Masadan kalkıp "ben doydum. Ellerimi yıkıyayım" deyip hızlıca yukarı çıktı.
Daha doğrusu sorucağım sorulardan kaçtı. Zümra'nın dediğine göre Ela her şeyi biliyordu. Ama ne zaman Zümra ile ilgili bir şey sormaya kalksam ya tuvalete gidiyordu yada su istiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜMRA
ChickLit"Yıllar önce beni kapıdan nasıl kovduysan şimdide seni affetmemi bekleme! Çünkü karşında seni seven bir kız çocuğu yok! Duydun mu yok!" " Yapma böyle! Tamam kabul hata ettim. Dinlemedim seni hadi anlat ne oldu anlat... Bak eğer sen anlatmazsan ben...