Engin Atahan'ın sesini duyunca panik olmuştu doğal olarak "Allah kahretsin! Zümra sakın hiçbir şey belli etme!" dedi panik bir sesle Demesi kolaydı. Bu arada Engin'in Atahandan korktuğunu da öğrenmiş oldum. Gerçi bu durumda kim olsa korkardı. Sonuçta kardeşim dediği insanın arkasından iş çeviriyordu. Kimin yüzüne acaba? Her şey onun iyiliği içindi keyfimden böyle yapmıyordum. Ne diycektim şimdi ben!Yavaşça arkamı döndüğümde Atahan o meşhuur bakışıyla yani kaşlarını çatarak bana bakıyordu. Sesli bir şekilde yutkundum. Allah'ım sen benim yardımcım ol!
Engin "Zümra! Put mu kesildin bir şey söylesene! Böyle daha çok şüphe çekiyorsun" şüphe çektiğimin farkında bile değildim. Daha fazla uzatmadan Engin'e ben seni daha sonra ararım deyip telefonu suratına kapattım. Evet gelelim esas meseleye hadi Zümra görüm seni bununda üstesinden geleceksin! Kız sen ringe çıkıyorsun da bizim mi haberimiz yok bir nevi öylede dene bilirdi. Çünkü bakışlara bakılınca pek de iç açıcı bir durum değildi. Acaba ne kadarını duydu? Yada duymamış da olabilirdi.
Sert sesiyle "evet? Cevap bekliyorum ben neyi öğrenmiyecek mişim?" Güzel soru da sen böyle konuşunca korkmuyor değildim. Acaba bayılmış numarası mı yapsam sonuçta cevap vermek zorunda kalmıyacaktım ama çok da iç açıcı bir fikir değildi. Dahiyane fikirlerini sonraya mı saklasan diyorum! Napalım başa gelen çekilirdi.
Gözlerimi kısarak "Sen beni mi dinliyorsun?" Dedim ciddiyetle. Ne kadar uzatabilirsem benim için o kadar iyiydi. Düşün Zümra düşün! Sen neler atlattın bunun üstesinden de gelirsin aslansın sen! Sen nelerin üstesinden geldin
"Zümra seni çok iyi tanıyorum şuan aklından ne kadar uzatabilirim hesabını yapıyorsun adım kadar eminim" iyi halt ettin beni iyi tanıyarak! Tövbe estağfurullah. Demek ki beni iyi tanıması o kadar da iyi değilmiş bunu anladım.
"Sana soru sordum ne zamandır beni dinliyorsun?" Dedim sert surat ifademle Afferin kız aynen böyle devam et bakalım ne kadar işe yarayacak yüzüme bir iki dakika bakıp kafasını sağa sola sallayıp
"Neyse boşver! İşin bittiyse hadi çıkalım "
Ne! Noldu şimdi birden bire Neden böyle bir şey yaptı ki şimdi? Aklından ne geçiyor senin Atahan! En iyisi konuyu uzatmamak lazımdı. Benimde işime gelirdi zaten ama bu durum hiç Hayrı alâmet değildi!"Tamam olur. Ama beni şirkete bırakman lazım bir kaç dosya vardı onları almam lazım" dedim ifademi bozmadan gözlerime bakmadan
"Tamam olur" dedi ve binanın çıkışına yöneldi. Bu ne ya! Bu ne soğukluk şuan meraktan bir ton bana soru sorması lazımdı bana! Çantama telefonumu koyup binadan çıktığımda Atahan arabanın içinde oturmuş bir şeyler yapıyordu. Arabanın yanına gidip kapısını açıp içine bindim. Emniyet kemerimi takıp Atahan'a döndüğümde bana bakmadan arabayı çalıştırdı. Ben kafamı cama yaslayıp yolu izlemeye başladım. Canım sıkılmıştı acaba radyoyu açsa mıydım? Yada en iyisi boş vermek şimdi duygusal bir müzik falan çalar dizilerdeki gibi bence de en iyisi boş vermek
"Ne tuhaf demi?" Dediğinde kafamı camdan kaldırıp kaşlarımı çatarak ona döndüm.
"Tuhaf olan ne?" Diye sordum. Onun da canı sıkılıyordu diycem o hep böyleydi kolay kolay konuşmazdı. En çok konuştuğu zamanlar birlikte olduğumuz zamanlardı. İlk tanıştığımız zaman çok çekinirdim kolay kolay konuşmazdı dinler ve gözlerime bakardı. Bu da doğal olarak beni korkutuyordu yada ondan çekiniyordum. Ama şimdi ikimizde o zamanda ki insanlar değildik! Şimdi tam tersi olmuştuk ben artık eskisi kadar konuşkan biri değildim ama Atahan o daha bir sert biri olmuştu sanki daha bir kas yığını olmuştu. Tamam eskiden de kası vardı ama bu kadar da değildi. Lan adam bu haliyle bildiğin ateş saçıyor. Yani orası öyleydi daha bir yakışıklı olmuştu. Ben ne yapıyorum ya resmen adamı dikizliyorum! Kendine gel Zümra! Sen bu değilsin bitti gitti banane ya ister yakışıklı ister kaslı olsun! Sen kendine bak!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜMRA
ChickLit"Yıllar önce beni kapıdan nasıl kovduysan şimdide seni affetmemi bekleme! Çünkü karşında seni seven bir kız çocuğu yok! Duydun mu yok!" " Yapma böyle! Tamam kabul hata ettim. Dinlemedim seni hadi anlat ne oldu anlat... Bak eğer sen anlatmazsan ben...