Ne tuzağından bahsediyordu? Kim bize tuzak kurmak ister ki bu.. bu çok saçma değil mi derin bir nefes alıp " Hüseyin amca ne tuzağı? Kim bize tuzak kurmak istesin? Ayrıca bizim kime kötülüğümüz oldu?" Hüseyin amca bana bakıp acı bir tebessüm sundu. " Bu dünya da birine kötülük yapmak için bir sebebinin olmasına gerek yok kızım! Bazı insanlar saf sevgi üzerine sever bazı insanlar ise saplantılı bir şekilde sever." Ne demek oluyordu bütün bunlar! Aklım karman çorman olmuştu. Bütün bu bilinmezliklerden yoruldum artık! " Ne demek istiyorsun hiçbir şey anlamıyorum tuzak diyosun ama ne tuzağı olduğundan bahsetmiyorsun! Ben düşünmekten çok yoruldum bütün sırlar ne varsa dökülsün artık ortaya benim dayanacak gücüm kalmadı."
"İlk önce sakin ol bir. İkincisi bu tuzağı kuran kişiyi bir tek Atahan biliyor ve emin ol Atahan bu işin peşinde sadece zamanını bekliyor. Üçüncüsü ise bu tuzağın size yapılma nedeni ise Atahan'ın geçmişi kızım! Zümra Atahan da haddinden fazla yara var ve bu yaraları seninle kapatmaya çalıştı geçmişini arkada bırakarak ama geçmişi onu bırakmadı! Evet ikiniz de yara aldınız ama emin ol Atahan senden daha fazla yaralı ve gördüğüm kadarıyla da artık zor dayanıyor.." kaşlarımı çatarak Hüseyin amcaya baktım zor dayanıyor derken kastı neydi? Düşündüğüm şey olamazdı demi! " D-dayanamıyor derken ne demek istiyorsunuz?" Yutkundum. Kalbim çok hızlı atıyordu. " Atahan senden umudu kestiği zaman... Bütün bu yaşananlar ben ve benim geçmişim yüzünden deyip intihar girişiminde bulundu. Atahan'ın şuan ayakta olmasının tek sebebi intikam ateşi ve kızı Ela!" bu çok fazlaydı yaşananlar Atahan için de benim için de " kaç defa intihar girişiminde bulundu?" İlk defa bir soruyu çekinerek korkarak sormuştum. Tarifi olmayan bir duyguydu! " Dünle beraber iki" Atahan böyle biri değildi. Hızla ayağa kalkıp " Hüseyin amca sen ne dediğinin farkında mısın? Atahan'dan bahsediyoruz bu çok saçma Atahan hayatta böyle bir şey yapmaz aklın alıyor mu senin tamam çok zor dönemler atlatmış biz evliyken de atlattı ama aklından bir gün bile böyle bir düşünce geçmedi. Hep bir çözüm bulmaya çalıştı sizin dediğiniz kişi Atahan olamaz!" Dedim yutkunarak. Olamaz yapmaz böyle bir şey yapamaz 'Allah'ın aldığı canı kimse alamaz ancak verdiği canı sadece Allah alır' hep böyle derdi. "Geçmiş... Geçmişi çok yaralı Zümra ve geleceği de öyle" dedi üzgün bir şekilde. Geçmiş geçmiş geçmiş bıktım bu geçmişlerden " ya ne geçmişi benim bilmediğim ne var bu geçmişte!" Diye bağırdım.
"Yaralı bir çocuğun hikayesi var" bu ses arkamdan gelmişti ve gelen kişi Atahandı. Ne dram yarattınız bee!
Arkamı dönüp Atahan'a baktığım da tam anlamıyla çökmüştü göz altı hafif morarmıştı. " Sana anlatmadım çünkü bilipte canın acısın istemedim benimki yeterince yandı sende yan istemedim. Hoş yine yandın o ayrı mesele" dedi üzgün bir şekilde. Biz nasıl bir hengameye düştük böyle " anlatsaydın biz iyi günde kötü günde dedik sen benim kötü günümde yanımdayken benim neden senin yanında olmama izin vermedin? Niye?"
"Benim bile bilmediğim şeyleri yeni yeni öğrenirken o zamanlar nasıl senin canını sıkabilirdim ki!" Yanıma gelerek. " Ya bizim bu durumda olmamız yine senin geçmişin değil mi? Belki o zaman bilseydim sen vazgeçer miydim! Birbirimize sımsıkı sarılırdık." Dediğim de yüzüme gözleri dolu bir şekilde bakarak " s-sen bizden vazgeçtin mi?" Geçmedim geçemedim hala kalbim senin için atıyor ve ben bunu bir türlü durduramıyorum. " Bilmem sen söyle sence vazgeçtim mi?" Bir süre gözlerimin içine bakıp " ben artık gözlerindeki duyguyu çözemiyorum Zümra! Sanki bana olan sevgin yerine öfken almış gibi ama kalbinde tam tersini söylediğini hissediyorum" bir adım atıp gözlerinin içine bakarak " belkide gerçekten öfke sarmıştır beni belki de sana olan sevgim gitmiştir!" Dedim. Başını iki yana sallayarak " yalan söylüyorsun! Evet bana kızgınsın haklısın da ama yapma bir üstüme gelip sen yok etme beni yalvarırım" gözlerinden yaşlar akıyordu. Ben şimdi napıcaktım. Hüseyin amca yanımıza gelip " Zümra kızım bu gece burda kal ve bütün olan biteni konuşup bugün bu meseleyi halledin!" Tam konuşacaken " ben anneni arayıp konuşurum! Çay demlemiştim siz oturup içersiniz" deyip salondan çıkıp gitti. Napıcaktım ben şimdi yüzleşmeye hazır mıydım onu bile bilmiyorum! Ben gözlerimi etrafta gezdirirken Atahan gözlerini benim yüzüme dikmiş bana bakıyordu. Bu durumdan rahatsız olup şöminenin önündeki koltuğa oturdum. "Hepsi bir oyunmuş" kafamı Atahan'a çevirdiğimde sırtı bana dönüktü. "Anlamadım?" Deyip kaşlarımı çattım. Yüzünü bana dönüp acı bir tebessüm sundu. Karşımdaki koltuğa geçip oturdu. " Bizim bunca acıları çekmemizin sebebi bir oyun üzerine kuruluymuş. Ve bu oyunun sebebi benim geçmişim!" Derin bir nefes alıp devam etti. " Ben küçükken baba sıfırdan şirket kurdu ayakkabı şirketi babamın çizimini her zaman beğenirdim ilk zamanlar toparlanmaları çok zor oldu ama daha sonra her tarafından beğenilen kişi olmaya başladı şirket de aynı şekilde babam hangi kreasyonu çıkarsa satışa sunulduğu an alınırdı." Sözünü keserek araya girdim. "Bunları neden anlatıyorsun bunları zaten biliyorum" kafası evet anlamında salladı. " İşte bir de bilmediğin taraf var. Babamın abisi var ben onu hiçbir zaman amcam olarak görmedim hep babamı kıskanırdı yoluna taş koymaya çalışırdı tabi babam bunu anlamazdı yengemle araları olmadığı için annemle yengem hiç bir şekilde yan yana oturmazlardı hatta ben kuzenim kim onu bile bilmiyorum o derece! Babamın yükseldiğini duymuş ve kalkıp Trabzon'a geldiler bizim şirket İstanbul da olduğundan haberi yok babam hep amcamdan bu tarz konuları saklardı." Çok saçma bir insan kardeşinin yükseldiğine neden sevinmez ki? " Nasıl yani şirketin ismini falan bilmiyorsa nasıl yükseldiğinizi duymuş?" Bir müddet gözlerimin içine bakıp devam etti sonra " babam olacakları önceden tahmin etmiş olmalı ki ona göre hareket etti hep ve soruna gelicek olursak babamla amcamın arkadaşları ortak büyük ihtimalle onlar söylemiş olmalı. Ben sekiz yaşındayken trafik kazası geçirdik ama kasıtlı olan bir şeydi bundan adım kadar eminim çünkü bir gün önce araba tamirden çıkarmıştık babamla! Ve bil bakalım kayıtlara ne diye geçirmişler!" Bu bir soru değildi içindeki öfkeyi hakim olmak için kurulmuş bir cümleydi. Bütün bunları yaşamış olması onun için çok ağırdı! Patlamaya hazır bir volkan gibi duruyor! "frenin bozuk olmasından dolayı diye geçmişler. Zaten planlanmış bir kazayı kayıtlara ne diye geçireceklerse! Annem ve babam o kazada öldü bazen onları o kadar çok özlüyorum ki nefes alamaz hale geliyorum" dedi gözleri dolarak. Keşke şuan bu durumda olmasaydık da gidip hemen sarılıp ona ağla içini dök diye bilseydim! Ama sanki bir şeyler buna engel oluyormuş gibi hissediyorum ve beni daha da kahrediyor! " Neyse! Beni kayıtlara öldü diye geçirmişler"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜMRA
ChickLit"Yıllar önce beni kapıdan nasıl kovduysan şimdide seni affetmemi bekleme! Çünkü karşında seni seven bir kız çocuğu yok! Duydun mu yok!" " Yapma böyle! Tamam kabul hata ettim. Dinlemedim seni hadi anlat ne oldu anlat... Bak eğer sen anlatmazsan ben...