Bölüm-5

3.7K 107 1
                                    

ZÜMRA
Levent'in şoförü gelince hep birlikte arabaya bindik. Levent Ela'yla beni evime bırakıp kendi evine gitti. Ela o kadar heyecanlıydı ki yüzünden anlıyordum.
Kapının ziline basıcakken" annecim ben basabilir miyim?"

" Tabi meleğim" hemen kucağıma alıp üst üste zile bastı. Safiş" bak eğer bu seferde sensen elimden kimse alamaz yemin ediyorum." Diyerek elinde sopayla kapıyı açtı. Kaşlarımı havaya kaldırarak şaşkın bir şekilde safişe bakıyordum." Noluyor safiş ne bu sinir hem kim seni rahatsız ediyor?"

" Ya geçin içeride anlatım iki gündür çektiğimi bir ben bir allah bilir!" Ela'nın da valizlerini alarak içeri geçtik

Elama bakarak" fındığım sen odanı biliyorsun zaten kıyafetlerini kendin yerleştirebilir misin?"

" Tabi annecim ama odama bırakır mısın valizimi?" Gülümseyerek " emrinize amadeyim Ela hanım" valizini odaya bırakınca " teşekkür ederim annem" onun yanağını öpüp. " Zorlandığın bir şey olursa çağır tamam mı?"

Ela kafasını salladı. Odadan çıkıp mutfağa geçtim. Safiş yemek yapıyordu. Yanağını öpüp" ne yapıyorsun?" Safiş önündekileri göstererek " yemek" dedi.

Gözlerimi devirerek" ciddi olamazsın? Gerçekten mi?" İdare etmek lazım malûm kafa başka yerlerde belli.

" Ya tamam iğrenç bir espiriydi. Ya sinirim tepemde valla bak uğraşma benden!"

" Noldu niye sinirlisin sen?"

" Ya sorma şu köşeyi dönünce baklavacı var ya"

Karşısına oturarak" ee?"

" Reklam verme tek seferde anlatacağım! Bir daha anlatmıyacam! " Elimi dudağıma götürerek fermuar çeker gibi yaptım.

" İşte bu baklavacının bir oğlu var. Perşembe günü işte senin valizini kapının önüne indirdim. Taksiyi beklerken birden karşıma çıktı. 'yardım edeyim' dedi. Bende' gerek yok ben hallederim' dedim. Bu malda ısrar etti. Neyse ben sana valizini verdikten sonra taksiye binip evin alt sokağın orda indim biraz yürüyüş yapım dedim. Taksiciye parayı ödeyip indim. Tam arkamı döndüm bu mal sırıtarak bakıyor."

Safiş bunu söyleyince ben bir kahkaha patlattım o sırada Ela yanımıza oturdu.

" Ya gülmesene bak anlatmam!"

" Tamam tamam sustum ee?" Dedim. Ela'ya göz kırparak oda bana sırıtarak baktı.

" Ee'si işte ben buna bağırdım birden bana 'seni seviyorum' dedi. Salak nolucak lan sen beni kaç defa gördün de seviyorsun!" Dedi elini sallayarak

" E sen ne dedin o öyle deyince?"

" Ne diycem ben sevmiyorum dedim. Geçtim yanından eve gittim. Napcam onu ben be!" Dedi yüzünü buruşturarak.

Ela da " anne şimdi safiş teyzenin baklavacı sevgilisi mi var?"

Safiş Ela'nın hafif ağzına vurarak " sus kız yok öyle bir şey" dedi.

" Ee sen iki gün dedin bu çocuk başka naptı ki?"

" Ha bir de o mesele var. Cuma günü akşama kadar çeşit çeşit çiçek gönderdi."

" Sen naptın peki?"

" Napıcam hepsini götürüp dükkana bıraktım. Salağa bak bana gelmiş diyor ' sende bu çiçekler gibi kalbimde açtın' diyor. Laflara bak ya!" Ela gülerek safişe baktı. Ona göz işareti yaptım sus diye o da omuz silkti işi gücü dedikoduydu. Safişe dönüp soran gözlerle baktım.

" Ben de ona 'seni sevmiyorum, tanımıyorum bile' dedim. Bana! Bana dediği lafa bak! 'tanışırız çiçeğim' dedi. Bende ona güzel bir yumruk geçirdim." Gözlerim şaşkınlıkla açıldı.

ZÜMRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin