Yaklaşık bir saattir ikimizden de çıt çıkmıyordu. Ve ben nefes alamamaya başlamıştım. Gözlerimi kapatıp başımı arkaya yasladım. 'sakin ol Zümra kızını düşün! Derin derin nefes al' deyip kendimi tatmin etmeye çalışıyordum ama çok da işe yaradığını söyleyemem. Daha sonra kafamı hafif yukarı kaldırıp Atahana baktığımda atahan ile ilk asansörde kaldığımız aklıma geldi. Yüzümde hafif bir tebessüm oluşmuştu o anlar aklıma gelince.
Geçmis
Koşarak asansöre yetişmeye çalışıyordum. Derse çok geç kalmıştım ve en önemlisi haftaya bu dersten sınav olucaktım. Asansörün kapısının kapandığını görünce sesli bir şekilde seslenerey "pardon! Asansörün kapısını tutar mısınız?" Diye seslendim. Asansörün kapısı kapanırken birden bir el çıktı ve asansörün kapısını tuttu. şükür ederek Koşarak asansör içine girdim. Bir yandan nefesimi düzene sokarak bir yanda adamın yüzüne bakmadan " teşekkür ederim" dedim. Bir türlü nefesimi dizginleyememiştim. Kalbim küt küt atıyordu. Çantamdan suyumu çıkarıp bir yudum aldığım da "rica ederim" diye ses duyduğum da Su boğazımda takılı kalmıştı. Hafif öksürük tutmuştu. Bu oydu! İsmini bile bilmediğim adamdı! Su şişesini kapatıp çantama koydum ve kafamı kaldırıp gözlerine baktığımda o da bana bakıyordu. Koyu kahve gözleri parıl parıl parlıyordu. İnsanı etkisi altına alıyordu resmen. Ve işin iyi tarafı asansörde kimse yoktu. Sebepsizce utanıp kafamı öne eğdim."Bu sıralar çok sık karşılaşır olduk" diye konuştu. Sert biri gibi duruyordu ama öyle değildi adım kadar eminim. Çünkü bazı insanlar dışardan ne kadar sert dursalar da içerden bir o kadar da yumuşaktırlar. Tabi her insan öyle değildir.
"Evet. Tesadüf işte" dedim ağzımın için de asansörün içinden birden ses gelince istemsizce bir adım Atahan'a yaklaşmıştım. Işıklar kesilince çığlık atıp Atahan'a sarıldım. "Şşh sakin ol şimdi jenanötör devreye girer." dedi. Sesi o kadar yumuşaktı ki sanki beni sakinleştirmek ister gibiydi. Bir elini benim bel boşluğuma koyunca hafif kasılmıştım ben ne ara sarıldığım aklıma bile gelmiyordu.
"B-benin klostrofobim v-var" dediğimde daha sıkı sarılmıştı. "Korkulacak bir durum yok merak etme!" Dedi. Ciğerlerime dolan bu koku... Bu koku o kadar güzel bir kokuydu ki insanın kendin geçesi geliyordu. Sahi ben ne zaman parfüm seven biri olmuştum ki? Bir 2-3 dakika böyle kaldıktan sonra jenanötör devreye girmiş asansör çalışmaya başlamıştı. "Yerin rahat galiba" duyduğum sesle irkilip hemen geri çekildim. "B-ben çok çok özür dilerim farkında değildim gerçekten!" Panikle konuşarak aptal kafam! Rezil oldum resmen afferin Zümra sana! Asansörün kapısı açıldı ve çıkmadan bana baktı "önemli değil bu arada ismim Atahan" dedi. Bende şaşkınlığımı üstümden atıp " Zümra " dedim gülümseyerek o da hafif tebessüm edip asansörden çıkmıştı...
Günümüz
Meğer her şey yalanmış bütün bu yaşadıklarımız hepsi birer birer yalan oldu. Yüzümde hafif bir acı gülümseme oldu. Kafamı öne eğip gözlerimi kapadım. O gün Atahan beni evden kovduğu gün bütün her şey yalan oldu. Ondan bana kalan ne varsa hepsini yakmıştım tek bir anı dahi bırakmamıştım. Gözümden bir damla yaş süzüldü yanağımdan biz bunu hak edicek naptık?
Ben ne günah işledim de Allah'ım bana bunları reva gördün! Haykırmak istiyordum! İçim yanıyordu ve bu yangını hiçbir kuvvet söndüremezdi! Nasıl unutulacaktı bu kadar yaşanmışlıklar. Nasıl hâlâ birbirimizin yüzüne bakabiliyorduk bunca şeye rağmen?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜMRA
Chick-Lit"Yıllar önce beni kapıdan nasıl kovduysan şimdide seni affetmemi bekleme! Çünkü karşında seni seven bir kız çocuğu yok! Duydun mu yok!" " Yapma böyle! Tamam kabul hata ettim. Dinlemedim seni hadi anlat ne oldu anlat... Bak eğer sen anlatmazsan ben...