Bölüm-30

1.7K 54 5
                                        

"Atahan!" Elim kalbimin üstündeydi. Kalbim deli gibi atıyordu. Atahan uçuruma her bir adım attığın da kalbim yerinden çıkacaktı. "DUR! Lütfen dur Atahan bak gel hadi bura konuşalım. Lütfen!" Uçurumun derinliklerine bakarak gülümsüyordu. "Seni bura ilk getirdiğimde de sevmemiştin ama kafanı gökyüzüne kaldırdığında da huzur veriyor demiştin. O zaman da bana uçurumdan etrafa bakmak huzur veriyordu. Şimdi ise öyle değil!" Dedi bir adım daha atarak. Gözlerimden yanağıma süzülen yaş ne zaman aktığını bile anlamamıştım. "Yalvarırım gitme oraya bak çok tehlikeli yapma!" Diye çığlık attım. Deli gibi korkuyordum ayağının kaymasından ya da kendisini aşağı atmasından burdan bir an önce gitmek istiyordum. " Sen gittikten bir sene sonra tekrar buraya gelmiştim o zamanda kendimi bu uçurumdan aşağı atmak istedim attım da ama Engin gelip beni son anda kurtarmıştı omzum kayaya sert bir şekilde çarptığı için çıkmıştı. Ben o gün çok pişman olmuştum kendimi burdan attığım için ama bugün olmuycam neden biliyor musun?" kafamı iki yana salladım "bilmiyorum" dedim elimle göz yaşlarımı silerek " çünkü ben bu hayatta bir kişiyi daha kaybetmişim hemde benim yüzüme! Bütün bu yaşananların sebebi benim! Allah kahretsin bizim bu halde olmamızın en büyük sebebi benim!" Ben bu hayatta bir kişiyi daha kaybetmişim beynimin içinde sürekli cümle geçiyordu. Nasıl? Oğlumuzu kaybettiğimizi mi öğrenmişti. Donuk bir ifadeyle Atahan'ın yüzüne baktım o ise deli gibi ağlıyordu. "Nasıl? Nasıl bir kişiyi daha kaybettin?" Yüzünü bana tamamen bana çevirip" ben Ela'yı çok zor kazandım bir daha asla onu kaybedemem demiştin" kafamı aşağı yukarı salladım. "Aslında orda kendini ele verdin daha doğrusu daha çok şüphelenmemi sağladın Zümra sana o gün sordum anlatmadığın başka bir şey var mı diye sende yok dedin aslında vardı. Ama sen korktun söylemekten şuan ki halimden korktun sen söylemesen de ben farkındaydım hikayeyi eksik anlattığında ne değişti ki ben yine kahroldum! Sen yine kahroldun ben bu dünyada en büyük hatayı sana inanmayarak yaptım!" Diye bağırıp deli gibi gözlerinden yaş akıyordu. "Evet yaptın bir hata ama bu hatayı kızımızla yaşayarak düzelte bilirsin oğlumuzu kaybetmemiz senin suçun değil benim aptallığım yüzünden! Evet acı çekiceksin belki ömür boyu kendini affetmeyeceksin ama o uçurumdan atlarsan yine hata yapmış olacaksın hem de bu sefer geri dönüşü olmayan bir hata olucak Atahan senin bir kızın var! Onu yine sensiz mi bırakacaksın" bir gözü hala uçurumdaydı. Bu duruma geleceğini tahmin etmiştim ama bu kadar kötü olacağını tahmin edememiştim. Birden duraksadı bir kaç dakika uçuruma bakmaya devam etti aklından neler geçiyordu hiçbir fikrim yoktu. " Ne var biliyor musun ben her zaman bu uçuruma geleceğim ama kendimi burdan aşağı atmayacağım neden biliyor musun?" Diye sordu gözlerimin içine bakarak. Kafamı iki yana sallayıp sağ gözümden göz yaşımı sildim. Bir yandan bu düşünceden kurtulmasına sevinmiştim "Çünkü ölüm benim için bir kurtuluş olucaktır. Ve en önemlisi benim yüzümden tekrar acı çekmene dayanamam! Seni deli gibi hala seviyorum!" Diye bağırdı uçuruma dönüp. Ses yankı yapıyordu sonra tekrar bana döndü elim hala yüreğimin üzerindeydi. Biliyordum beni hala sevdiğini ama artık biz diye bir şey yoktur! O kadar yaşanmışlıktan sonra olamazdık affedemezdim bana doğru gelmeye başladı. Tam karşımda durdu kokusu genzimi yakıyordu. "Seni hala unutamadım bu kalbim bir tek seni görünce atıyor. Ben senden hiç gidemedim! Yaşadığım hiçbir şey... senin yokluğundan daha zor değildi. Beni affetmeyeceğini biliyorum ama olur da bir gün affetmeye kalkarsan bunu bana söyleme olur mu çünkü ben bunu hiç hak etmiyorum!" Gözlerimden yaşlar akıyordu aynı şekilde Atahan'ın da hiçbir şey diyemedim. Ne diyeceğimi bilemiyordum şuan ne yaptığını anlamıyordum neden böyle davrandığına dair en ufak bir fikrim yoktu bir şey demiyceğimi anladığın da arkasını dönüp arabasına doğru yürümeye başladı. Kaskatı kesilmiştim hala az önce ne yaşadığımı anlamaya çalışıyordum bir türlü bu yaşadıklarımıza aklım ermiyordu! Arkamı döndüğümde Engin bitmiş bir şekilde duruyordu. Hızla Engin'in yanına gittim " bu neydi şimdi neden tutarsız davrandı?" Bir eliyle göz pınarlarını okşayıp bana baktı. " Zümra sen gittikten sonra Atahan'ı hastaneye yatırdık aklını kaybetmiş gibi davranıyordu. İlaçları var ve büyük ihtimalle o ilaçları kullanmadığı için tutarsızlığı bu yüzden" deyince ne diyeceğimi şaşırmıştım. " Peki tedavisi yok mu bunun?" Kafasını iki yana salladı " ilaçlar ve stres sinir bunların hepsi Atahan'a yasak" bütün bu yaşadıklarımız neydi böyle bizim ikimizde söyleyecek bir şeyimiz olmadığından arabaya binip eve doğru sürmeye başladım.

ZÜMRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin