retrouvailles ❧ Rosékook

Bölüm 38

-düzenlendi-

Bol bol yorum atabilir misiniz lütfen. İyi okumalar❤️

***

Siz: Üzgünüm Yoongi

Siz: Lisa'yı ben aramıyorum, polisler arıyor.

Siz: Eğer yardım etmek istiyorsan ona söyleyebilirim.

+82 XX XXXX YYYY: Pekala

+82 XX XXXX YYYY: Bana o kişinin numarasını verebilir misin

+82 XX XXXX YYYY: Onunla konuşmam gerekiyor

Siz: Ona söylerim, seninle iletişime geçer

Siz: İyi günler

"Chaeyoung, sana sesleniyorum burada. Kimle konuşuyorsun?"

Jennie'nin kaçıncı kez söylediğini hatırlamadığı sözü yeniden söylediğinde bu sefer Chaeyoung'un bakışları ona dönebilmişti. "Efendim?"

"Kimle konuşuyorsun diyorum."

Omuz silkip bakışlarını Jennie'den çekti ve elindeki telefonu çantasına geri koydu. Saklamayı düşünmüyordu. Zaten başlarına ne geldiyse bu sakladıkları şeyler yüzünden gelmemiş miydi?

"Yoongi'den mesaj geldi. Taehyung v-"

"Hangi Yoongi? Taehyung'un kardeşi?"

Chaeyoung bakışlarını Jennie'ye çevirdi. "Başka kaç tane Yoongi tanıyorsun Tanrı aşkına?"

"Ne istiyormuş senden? En son neredeyse 10 yıl önce gördün çocuğu, ne konuşabilir ki seninle?"

"Onun Taehyung'un kardeşi olduğunu unutuyorsun Jennie." Düşünceli bakışlarını yere dikti. Yoongi'ye güvenip güvenmeme arasında kalmıştı ve ne yapmasını bilmediği için kendisinden uzaklaştırmak istemişti. Tzuyu'nin uğraşması daha mantıklı gelmişti ona, sonuçta polisti ve her an olabilecek her türlü tehlikeye karşı tetikteydi.

"Taehyung ve Lisa'nın bulunmasına yardım edeceğini söyledi."

"Yalan. Yalan söylüyordur. Kim kardeşinin yakalanmasını ister ki?"

Chaeyoung oturduğu yerde eğildi ve iki elini de çenesine yaslayarak dışarıya doğru derin bir nefes verdi. Böyle konuları konuşarak moralinin bozulmasını istemiyordu.

"Bıktım artık ya. Bu konuları konuşmak istemiyorum Jennie. Daha güzel konulardan bahsetsek...Mesela...Hah! Söylemeyi unutuyordum! 2 gün sonra Japonya'ya gidiyoruz."

Jennie sargılı kafasını şaşkınca yatırdığı yerden çok az kaldırıp Chaeyoung'a baktı. "Ciddi misin? Gezmeye mi gidiyorsunuz?"

Chaeyoung gülümseyerek heyecanla kafasını aşağı yukarı salladı. "Evet. Bir sürü ülke gezeceğiz. İlk Japonya'dan başlamaya karar verdik." Aklına gelen fikirle gözlerini büyültüp kafasını ona çevirdi. "İyileş, siz de bizimle gelin. Hatta Jisoolar da. Ne dersin?"

"Bilmem... Jongin fazla çalışıyor. Pek vakit ayırabileceğimizi sanmıyorum...Siz karı koca gezin. Sonra bana anlatırsın." dedi dudaklarını büzerek konuşurken. Ayrıca burada kurulu bir düzeni vardı ve başka ülkeleri gezmeyi daha önce hiç düşünmemişti bile.

"Pekala." Tam Chaeyoung birkez daha ağzını açmıştı ki kapı kulbunun yavaşça açıldığına dair gıcırtılı bir ses duydu ve ikisinin de bakışları oraya döndü. O sırada -kıyafetlerinden bile doktor olduğu anlaşılan- bir kadın kapıyı sonuna kadar açıp içeri girmişti bile.