-düzenlendi-
İyi okumalar<3
***
"Tzuyu! Nerelerdesiniz!"
Heyecanla oturduğum yerden dikleşirken Jungkook arabayı durdurup şaşkın bir şekilde beni izlemeye başlamıştı.
"Unnie az önce Lisa'nın bulunduğu morg binasının önündeyiz. Oraya gelin."
Kafamla onaylayarak telefonu Tzuyu'nun yüzüne kapattım ve Jungkook'a bakış attım. "Morg binasına geri dönüyoruz Jungkook. Hızlı ol ama."
Jungkook ani manevralarla arabayı sürerken bir yandan da bana şaşkınca bakıyordu. "Ne oldu? Ne dedi?"
"Bana mesaj atan anonimin adresini bulmuşlar. Eğer o kişiyi bulursak, bize bütün bildiklerini anlatacak!"
Heyecanla kafamı arabanın koltuğuna yaslayıp gözlerimi huzurla kapattım. "Tanrım sana şükürler olsun. Sonunda katili bulabileceğiz."
Gözlerimi açıp Jungkook'a baktığımda, bana tebessümle bakıp kafasını yeniden yola çevirdi. Yol kısaydı, iki dakika da orada olacaktık zaten.
"Hadi ama Jungkook. Daha hızlı!"
"Daha ne kadar hızlı gidebilirim Chae? Anonimi bulalım derken kaza yapalım mı istiyorsun?"
Gözlerimi devirip kafamı yan tarafa çevirdim ve dışarıyı izlemeye başladım. Belki birkaç saat sonra, bütün bu yaşadığımız kötü olayların nedenlerini öğrenecektik. Belki JJ denilen herif, katilin nerede olduğunu biliyordu. Belki de bulmamıza yardımcı bile olabilirdi.
"Geldik mi?"
"Hayır. 2 dakika sonra oradayız."
Bir şey demeden camdan yolları izlemeye devam ettim. Hızlı gittiğimiz için, yolda gördüğümüz her şey saniyeler içinde yok oluyordu. Hayatta böyle gidiyordu işte. Bu kadar hızlı akıyordu.
Bu olayları yaşamak asla istemezdim. Hiç kimse yaşamayı haketmezdi. Özellikle canından çok sevdiğin, biricik oğlunun katilini bulmak bir anne tarafından kalbine çok ağır gelen bir duyguydu. Herkes empati yapamazdı ve benim yaşadığım hisleri tadamazdı. Bu yüzden etrafta katiller vardı belki de.
Empati kuramadıkları için, kendisi çocuğunun katilini aramak nasıl bir his düşünmedikleri için bu olaylar yaşanıyordu belki de.
"Geldik mi?"
"Geldik Chaeyoung geldik. Bak, Tzuyu orada bizi bekliyor."
Sırtımı dikleştirip camdan bakarken, Tzuyu'nun bizi beklediğini gördüğümde Jungkook'un arabayı durdurmasını bekledim ve araba durunca hızla kendimi dışarı attım.
Tzuyu'nin yanına giderken gözleri bizi buldu ve gülümseyerek o da bize doğru ilerlemeye başladı. "Unnie."
Yanına gidip sıkı sıkı sarılırken, gözyaşlarımı tutamamıştım. O olmasaydı belki biz hala bir ipucu bile bulamazdık.
"Sen olmasaydın hiçbir şey bulamazdık Tzuyu. Teşekkür ederim."
Sıkı sıkı sarılırken belime dolanan ellerle Tzuyu'nun da bana sarıldığını anlayıp daha çok sıktım. "Unnie. Rica edilecek bir durum yok ortada. Sen mutluysan, bende mutluyum."
Gülümseyerek kollarımı ondan çekip gözyaşlarımı ellerimle sildim. Sanki üstümden büyük bir yük kalkmış gibi hissediyordum. Belki bu öğrendiklerimizle hayatımız çok daha farklı bir şekil alacaktı. Tabi, belki bulduğumuz yerde olamayabilirdi. Ama böyle bir olasılık olmasının yanında, her zaman iyi düşünmemiz gerektiğini düşünüp güzel şeylerin olmasını istemeliydik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
retrouvailles ❧ Rosékook
FanficJungkook, oğlunun ölmesinde eşi Roseanne'i suçluyordu. [rsk] family fanfiction [Devam ediyor] Yooxies_Is_Roseline |2021|