Bölüm 13

2.6K 255 373
                                    

-düzenlendi-

5K için çok teşekkür ederim. Aynı zamanda şuan birçok etikette #1 iz. Ayrıca 800 voteye yaklaşıyoruz.. YERİM SİZİ

İyi okumalar❤

***

"Chae? Nereye gidiyorsun?"

Jennie'nin söylediği sözü göz ardı ederek askılıktaki montumu giymeye devam ettim. İkimiz de aynı evde yaşadığımız için, birbirimizin yaptığı her şeyden haberimiz oluyordu.

"Bilmiyorum. Jungkook aradı. Önemli bir şey konuşacakmış."

Montumu giyerken bana sırıtarak yaklaşmasıyla tek kaşımı kaldırdım. Jungkook'la üç yıldır sevgili olmamıza rağmen, adımızın aynı cümlede geçmesine bile sırıtarak imalar yapıyordu.

"Tamam git o zaman bekletme."

Ne ima ettiğini anlamasam bile gülümseyip telefonumu cebime attım. Telefondayken sesinin telaşlı çıktığını duyduğum için Jennie'ye sataşmadan hızla evden çıkmıştım. Sesi öyle bir telaşlı çıkıyordu ki, koşup koşmama arasında kararsız kalmıştım.

***

"Jungkook?"

Deniz kenarına gelip karanlıkta gözlerimi kısarak etrafıma bakınmaya başladım. Şuan akşam çok geç saatlerdi ve bu saatlerde Han Nehri bile bomboş oluyordu. 

Denizin dalga sesi huzur veriyordu içime. Küçüklüğümden beri böyleydi. Küçükken, babamla el ele tutuşarak buraya gelirdik, saatlerce dalgaların sesini dinleyerek ona sorular sorular sorduğumu hatırlamam yüzümde tebessüm oluşmasına yarıyordu.

"Chaeyoung?"

Arkamda, Jungkook'un sesini duymamla hızlıca arkana dönerek ona bakış attım. Telefonda sesi telaşlı olmasına rağmen şuan telaştan çok utangaç görünüyordu ve bu biraz da olsa içime su serpmişti.

Gülümseyerek yanına doğru giderken kollarımı açıp ona sıkıca sarıldım. Kalbinin atışlarını duymak huzurla tebessüm etmemi sağlıyordu. Tabi, kalbinin tek hızlı attığı kişi Jungkook değildi.

"Bu saatte buraya çağırınca korktum. Bir sorun yok değil mi?"

Kafam göğsüne deydiği için göremesemde kafasını sağa sola salladığını anlayınca içimden derin bir 'oh' çekmiştim.

"Hayır hayır bir sorun yok. Sadece, seninle vakit geçirmek istedim."

Saçımın üstünde hissettiğim öpücükle kıkırdayarak geri çekildim ve arkamı dönerek bakışlarımı denize çevirdim. Öptüğünde utandığımı bilmesine rağmen sinir etmek için öpüyordu.

"Denizi sevdiğini bilmiyordum."

Gülümseyerek yanıma geldi ve ellerini cebine sokarak benim gibi denizi seyretmeye başladı. "Hayır seviyordum. Sadece gelmek istemiyordum bazen o kadar."

Elimle ağzımı kapatıp kıkırdarken diğer elimi omzuna koydum. Denizi sevipte gelmeyi sevmeyen tek garip kişi galiba Jungkook'tu.

"O zaman buraya gelmeni isteyen sebep neydi?"

Gülümsemesi yavaşça yüzünde solarken bakışlarını uçsuz bucaksız denize çevirip yutkundu. Yanlış bir şey mi demiştim anlamıyordum.

Yavaşça benden uzaklaşırken elini cebine atıp karşıma geçti. "Aslında, neredeyse iki aydır uygun bir zaman aradım. Bunu nasıl diyeceğimi bilemiyorum. Daha önce de hiç yaşadığım bir olay değil. Eğer kabul etmezsen de, seni hala çok seviyorum."

retrouvailles ❧ RosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin