Bölüm 34

1.1K 140 65
                                    

-düzenlendi-

***

"Jennie nasıl?"

Chaeyoung telefonla Jongin'le konuşup Jennie'nin durumunu öğrenmeye çalışırken, bir yandan da sinirlenmemek için camdan dışarı bakıp arabaları sayıyordu. Az önce Bayan Jeon'ların işi çıktığını öğrendikleri için oraya gitmeyeceklerdi. O yüzden Chaeyoung'da Jennie'ye gitmeye karar kılmış, hatta ona hediye bile almıştı. Ama tabiki Jungkook 5 dakika önce o hediyeyi yere düşürüp kırmıştı. 

"Chaeyoung! Doktorlar Jennie'nin uyanmasının mümkün olduğunu söylüyor! Artık tepki veriyor!"

Jongin'in duyduğu heyecanlı sesiyle Chaeyoung'unda yüzü gülmeye başlamıştı. Bunu duymak onu gerçekten mutlu etmişti. Arkadaşının uyandığını duymasını en kısa zamanda istiyordu.

"Bu harika bir haber! Lütfen uyandığı anda beni aramayı unutma."

"Hayır tabikide ararım. Oh, birkaç doktor Jennie'nin odasına giriyor Chae. Onlara bakmaya gidiyorum sonra görüşürüz."

"Görüşürüz."

İkiside telefonlarını kapatıp düşünmeye başlamıştı. Birazdan Jongin doktorlardan eşi hakkında bilgi alacaktı. 

Chaeyoung telefonu kapatıp koyarken, ona doğru yaklaşan adım sesleri duyunca yine sinirlerinin gerildiğini hissetmişti. Jennie'ye hediye edeceği, çok güzel ve özel tasarım bir çerçeve yaptırıp içine ikisinin resmini koymuştu. Mutfaktan gelen kırılma sesiyle koşarak oraya gittiğinde çerçevenin yerde olduğunu görüp iyice sinirlenmişti. Jungkook ise Chaeyoung'un o sinirli halinin yatışması için bir süre gözünün önünde durmama kararı almıştı.

Jungkook elinde az önce kırdığı çerçeveyle gelip sessizce koltuğa oturdu. "Bak. Tamir etmeye çalışalım olur mu?"

"Hah camın neresini tamir etmeyi düşünüyorsun acaba Jungkook?"

"Ne bileyim buluruz işte bir şeyler."

Chaeyoung derince bir nefes alıp koltuğa -Jungkook'un yanına- oturup eline tuttuğu çerçeveye uzanıp elini camına sürttü.

"Ne yapmayı düşünüyorsun? Bant falan mı?"

Ciddi ciddi söyledi şeylere karşı Jungkook istemeden de olsa gülmüştü. Bazen Chaeyoung'la uğraşmaya bayılıyordu. Bu çerçevenin aynısından bir tane daha vardı. Onu yatak odasında bri yerlerde saklamıştı. Amacı Chaeyoung'u sinir etmekti.

"Bant güzel fikirmiş aslında."

Chaeyoung kafasını şaşkınca ona döndürüp sırıtan Jungkook'la göz göze geldi. Sinirle ayağa kalkıp ona yukarıdan sinirle bakmaya başladı. Sinir etmeyi çok iyi başarıyordu.

"Gitsene salondan sen. Tamam bırak yardım falan etme."

Jungkook'un elinden çerçeveyi almaya çalışırken Jungkook çevik hareketle çerçeveyi kendisine çekip Chaeyoung'a sırıtmaya başladı. Sinirli halleri çok hoşuna gidiyordu.

Jungkook'da Chaeyoung gibi ayağa kalktı ve sırıtarak çerçeveyi ona doğru sallamaya çalıştı. "Bunu yere atarsam ne yaparsın?"

Chaeyoung salondaki masanın üstündeki vazoyu alıp sinirle ona doğru kaldırdı. "Kafanı kırarım."

Jennie'ye aldığı bir hediye olduğu için daha da sinirliydi Chaeyoung. Çünkü arkadaşına karşı kendini mahcup hissediyordu. Zaten elinden bir şey gelmiyordu, belki mutlu edebilirim diye düşünüyordu.

"Çocuk musun sen Jungkook? Ver şu çerçeveyi tamam affettim seni. Başka çerçeve alırım ben git yeterki."

Jungkook şaşkınca çerçeveyi aşağı indirip büyümüş gözlerle Chaeyoung'a baktı. "Affettin mi gerçekten?"

retrouvailles ❧ RosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin