-düzenlendi-
Rosékook okuyan arkadaşlarınız varsa buraya etiketler misiniiz❤❤
İyi okumalar❤
***
"Alo Lisa."
"Alo? Ağlıyor musun bebeğim sesin titrek çıkıyor."
Hafifçe tebessüm ederek boşta bulunan elimle gözyaşlarımı silip burnumu çektim. Lisa böyleydi işte. Daha tanışalı üç sene olmasına rağmen çok yakındık ve birbirimizde bulunan garipliği fark ediyorduk.
"Hayır boşver sen. Yalnızsın değil mi?"
"Evet? Evde oturuyorum Chae bir sorun mu var?"
"Bu akşam sana gelebilir miyim? Yatılı olarak."
Bir süre arka taraftan ses gelmeyince kapattığını sanıp telefonu kulağımdan çekip kontrol edecektim ki Lisa'nın şaşkın sesiyle kapatmadığını anlamıştım.
"Nasıl yani? Neden?"
"Daha sonra anlatırım. Yarım saate geliyorum."
"Çok geç oldu bebeğim bu saatte tek başına gelmesen iyi olur. Seni arabamla almamı ister misin?"
Şuan bir nezaket gösterip 'hayır gerek yok' diyemeyecek kadar duygusuz hissediyordum kendimi. Jungkook sağolsun.
"Olur. Ben valizimi hazırlayacağım."
"Pekala. Hemen oradayım."
Lisa'nın sesini duymamla telefonu görüşürüz demeden kapatıp telefonumu şarj aletine koyarak yukarı çıktım. Az önce Jungkook'a söyleyeceğim bütün sözleri söylediğim için kendimi çok huzurlu hissediyordum. Bu saatten sonra kimse rahatlığımı bozamazdı.
Merdivenlerden yukarı çıkarken arkamı dönüp alt kata bakış attım. Bu evde çok güzel anılarımız vardı. Ama şimdi bu evi sonsuza kadar terketmek ve Jungkook'u koskocaman evde yapayalnız bırakmak istiyordum.
Merdivenlerden çıkmaya devam ederek yatak odasının kapalı kapısına ulaşıp kapıyı açtım ve yatakta bana arkası dönük bir şekilde yatan Jungkook'u umursamadan dolabın hemen yanındaki valizi alıp yere koydum.
Valizi fermuarını açarken çıkan sesi duymuş olmalıydı ki kafasını kaldırıp bana bakış atmasını umursamadan dolabımı açıp renk renk katlanmış kıyafetlerimi elime almaya başladım.
"Ne yapıyorsun?"
Uykulu sesiyle söylediği şeye cevap vermeden kıyafetlerimi valizime koymaya devam ettim. O sırada cevap vermediğim için yatağın üstünde oturur vaziyete gelmişti.
"Ne yapıyorsun dedim."
"Evi terkediyorum."
Kısa bir ciddi bakış attıktan sonra valizimi daha hızlı doldurmaya başladım. Lisa birkaç dakikaya gelirdi.
"Hah. Ne demek terkediyorum Chaeyoung? Delirdin mi sen?"
Gözlerimi devirip sorusunu cevapsız bırakmamla derin bir nefes almıştı. Evet delirmiştim. Resmen kendimi delirmiş hissediyordum.
Yatağın gıcırdamasıyla tam ona bakacaktım ki benden önce davranıp kıyafetlerimi koyduğum elimi tutmuştu. "Nereye gidiyorsun?"
Sinirle elimi ondan çekerek oturduğum yerde kayarak ondan uzaklaştım. Ne yani? Elimi tuttuğunda hemen gelip sarılacağımı falan mı düşünüyordu?
Kıyafetlerimi topladıktan sonra aynalı makyaj aynasının önüne geçip içindeki çekmeceyi açtım ve Ji-Young'la çekildiğim fotoğrafı alıp valizimin ortasına koydum. Evi burada bırakabilirdim ama oğlumu bırakamazdım tabikide.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
retrouvailles ❧ Rosékook
FanfictionJungkook, oğlunun ölmesinde eşi Roseanne'i suçluyordu. [rsk] family fanfiction [Devam ediyor] Yooxies_Is_Roseline |2021|