retrouvailles ❧ Rosékook

Bölüm 6

-düzenlendi-

Yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar❤

***

"Ve kötülük bittiği zaman, Çocuklar Gezegeni'nde yüzyıllarca mutlu yaşamışlar." 

Gözlerimi yorgunlukla kapatırken bir yandan da karşımdaki beşikte usulca uyuyan oğluma baktım. Öyle bir tatlılıkla uyuyordu ki, yanaklarını sıkmak istesem de sıkamamıştım. Çünkü uykusu aşırı hafifti ve uyanınca bütün gece kimseyi uyutmuyordu.

"Gerçekten, daha küçücük olan bebeğe masal mı okuyorsun?"

Jungkook'un kapı girişinden duyduğum neşeli ve yüksek sesiyle, sinirlice arkamı dönüp parmağımla 'sus' işareti yaptım. Ji-Young'un hemen uyanan birisi olduğunu bilmesine rağmen ses çıkartmaktan asla çekinmiyordu. Çünlü bebeğe ağlayınca bakan annesiydi, kendisi oturduğu yerden 'Chaeyoung sustursana uyuyamıyorum' diyeceği için umursamıyordu.

"Sussana."

Sırıtarak yanıma gelirken sandalyede oturduğum için saçımı öptü ve beşiğe doğru ilerlemeye başladı. "Uyudu mu?"

Esnerken kafamı sallayarak onu onayladım ve beşiğin hemen karşısındaki raflardan birine kitabı geri koydum. "Uyudu."

Jungkook'un bir şey demesini beklemeden odadan çıkıp yatak odasına doğru adımladım. Bugün oğlum ilk defa emeklemeye başlamıştı. Bunun şerefine bütün arkadaşlarımızı eve davet etmiştik. Bu saçma bir davet gibi gelebilirdi insanlara. Ama oğlum, ilk göz ağırım, gözümüzün önünde büyüyordu. Bunun kutlamasını yapmayacaksak neyin kutlamasını yapabilirdik ki?

***

"Hey Chae. Yine daldın."

Gözlerimi -ne zamandan beri baktığımı bilmiyordum- odaklandığı yerden çekip diğer koltukta uzanan Jennie ve Lisa'ya baktım. Bu, şuan televizyonda izlediğimiz üçüncü filmdi ve benim sıkıntıdan uykum gelmişti.

"Hayır dalmadım. Sadece uykum geldi."

"Nerede yatacaksın Chae?"

Jennie'nin sorusuyla kafamı ona çevirdim. "Yatağımda?"

Lisa elindeki mısırı yukarı doğru fırlatıp ağzına denk getiremeyince sinirle yere düşen mısırı aldı. "Bırak o pezevenk orada tek yatsın. Size çok güzel dedikodular getirdim. Sadece Jennie'ye anlatınca nedense duvarla konuşuyormuşum hissiyatı veriyor."

Sırıtarak son söylediği şeyle nefesimi verip gülerken önümdeki içecekten bir yudum daha almıştım. Sırf uyumayıp eğlenelim diye kahve içmek için tutturmuştu ikiside. Uykumun gelmesine rağmen kahve içtiğim için asla uyuyamayacağımı biliyordum.

"Kim hakkında?"

Jennie'nin heyecanlı çıkan sesiyle şaşkınca ona baktım. Yaptıkları birbiriyle hiç uyuşmuyordu. İkiside dedikoducu hallerine dönüşmüşlerdi. Sabaha kadar beni uyutmayacaklarına emindim.

"Jisoo hakkında tabikide."

"Jisoo? Benim psikoloğum olan mı?"

Lisa bana bakıp sırıtırken yattığı yerden bacak bacak üstüne atıp bir mısır daha aldı ağzına. "Galiba üçüncüye hamile."

"Aman Tanrım! Jisoo mu?"

Jennie'nin heyecanlı çıkan sesinin aksine oldukça sorgulayıcı bir ses tonuyla tek kaşımı kaldırdım. "Sen bunu nereden biliyorsun?"

"Saçmalama istersen aşkım. Seni Jisoo'yla tanıştıran bendim nasıl tanımayayım?"

Bebeği olacak insanlar için seviniyordum. Bunun çok güzel bir duygu olduğunu ve herkesin tatmasnı istiyordum. Tabii, bizim son yaşadıklarımızı değil.