27. BÖLÜM ∫ BAĞ SORUNLARI

108 13 3
                                    

27. BÖLÜM: BAĞ SORUNLARI
YAZAR

Revalius yere düşmekte olan genç kızı kollarının arasına almak için uzandığında beynine dolan bir acıyla yerine saplandı. Vücudu yaşadığı yoğun acı karşısında kalkanlarını indirirken bedeni kendini ayaklarının üzerinde daha fazla tutamadı.

Bu acının ne olduğunu elbetteki çok iyi biliyordu. Onun laneti, ölüm iksiri. Gözlerinin önünün kırmızı bir perdeyle kapandığını fark ettiğinde fazla zamanının kalmadığını ve az sonra bilincini kaybedeceğini anladı. "Diablous," dedi boğazına düğümlenmiş yumrunun gitmesi için zorlukla yutkunurken. "Nessa'yı al ve git." Sözlerini bitirdiğinde Diablous sahibinin talimatı karşısında bir saniye daha beklememişti. O bir iblis ejderiydi ve Revalius'u kendi seçmişti. Şimdi ise koruması gereken bir sürüsü ve efendisi varken öylece duramazdı.

İki bacağının arasına Nessa'yı alarak onu koruma altına aldığında karnından boğazına çıkan ateş topunun harmanlanmasını bekledi. Hayvani ancak akıllı bir ışıltı barındıran gözleri düşmanların üzerinde durduğunda ağzını açarak sivri dişlerinin arasından ateş topunun gözükmesini sağladı. Öldürücü darbeyi vurmak için topu ağzından dışarı taşımaya başladığı sırada gözünün önüne Usta Kurez'in şahini geldi. Tam olarak yüzünün önünde durmuş kanatlarını gösterişli bir şekilde açıp kapatan hayvan Diablous'un amacını gerçekleştirmesine izin vermeyeceğini açıkca belli ediyordu.

Diablous bu sinir bozucu kuştan kurtulmak için ilk onu yakmaya karar verdiği sırada şahinin gözleri ürkütücü bir şekilde parlamaya başladı. Diablous zihninin kontrolünün ele geçirilmeye çalıştığını fark ettiğinde direnmeye başladı. İblis ejderlerinin en zayıf noktası kontroldü ve üzerlerinde baskı kurmaya çalışan her şeyden ölesiye nefret ederlerdi. Aynı şekilde Diablous da bağımsızlığına son derece bağlı bir ejder olarak böyle bir şeyin gerçekleşmesine izin veremezdi.

Kısa bir süreliğine her şeyden vazgeçti ve oluşturduğu ateş topunu hala önünde olan kuşun üzerine itti. Bunu yaparken sarf ettiği güç kaslarındaki gücün çekilmesine neden olsa dahi yaptığı şey işe yaramıştı ve kuş ateş topundan uzaklaşmak için kaçınmıştı. Gönderdiği ateş topu ise sarayın duvarına çarpmış, küçük bir kıvılcım başlatmıştı.

Diğer tarafta, Ölümün Efendisi bu görüntü karşısında sinirlenmişti. Aptal olarak gördüğü bir ejderin onu yenmesine göz yumamazdı. Usta Kurez yanında kuşuyla bağlanmış halde dururken onun da bir işe yaramayacağı kanısına verdi ve Nessa'yı kendisi almak için ilk adımını attı. Ejderin gövdesi altında baygın bir halde yatan kızı ve ejderin yanında hala acıdan kıvranan şeytanı gördü. Eğer acele etmezse Nessa'nın beynini işlevsiz hale getiren sihir ortadan kalkabilirdi ve bu sadece işini daha çok zorlaştırıdı.

Diğer ejderin nerede olduğuna bakarken tuzakla yakaladıkları gümüş ejderin boynundaki demiri çekiştirerek kurtarmaya çalıştığını fark etti. İşte, mükemmel zamanı yakalamıştı. Simsiyah pelerini arkasında havalanırken adımlarını doğruca Diablous'un arkasına yöneltti. Havada uçan kuşla uğraşan ejder yanındaki tehlikeyi sezemedi. Ölümün Efendisi etrafında oluşturduğu gözle görülebilen kara bulutları ejderin altına yöneltti. Tek seferde halletmek ve ejderhadan uzaklaşmak istiyordu. Her ne kadar onu hafife alıyor olsa da Karaduman kalesini nasıl yerle bir ettiğini görmüştü.

Büyüsünü yerde yatan kızın etrafından geçirip sarmaladı ve yavaşça yerden kaldırdı. Nessa'nın bedeni her geçen saniye kendisine daha çok yakınlaşıyordu. Nessa açtığı kollarının arasına yaklaştığında kollarıyla bedenini sararak ağırlığını bedenine yükledi. Alina'nın kendisini izlediğini gördüğünde başıyla kıza işaret verdi. Alina hemen demek istediğini anladı ve kalenin çıkışına yöneldi.

CLAMOR EFSANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin