31- Hayalimiz Olsun

39.6K 2K 539
                                    

Herkese yine yeniden merhabalar👋

Nasılsınız canlarım? Ben sanırım iyi sayılırım. Finale doğru giderken ufak bir burukluğum, Nale'ye başlayacağım için ufak bir heyecanım var 😍

Sizin de heyecanımı paylaştığınızı görüyorum ve inanın çok mutlu oluyorum. Umuyorum ki çokça güzel bir yolculuk olacak . 🙏

Çok uzatmadan sizi yeni bölümle baş başa bırakayım. Lütfen okunmaya değer görüyorsanız, satır arası yorumlar yapmayı ve beğenmeyi unutmayın. 🧡

Keyifli okumalar🧡

İnstagram : msevdaas  

Twitter: hikayecinsan / M. Sevda

"Biz evlendik!"

Ahsen...

Babasının hor gördüğü, annesinin pamuklara sarmalasa bile yetinemeyeceği, abisinin her daim kolladığı Ahsen. Ailesine karşı kurduğu onlarca hayalden birini daha kaybettiği şu anlarda yeniden dile gelmişti. Dile gelmiş, abisinin zihnine çarpıp duran bu sözlerini kontrol etmeye çalışıyordu.

Edemiyordu tabii.

Gerekçesi, sevdasının şiddetti, elini tuttuğu kadın... Hiçbirinin bir manası yoktu aslında. Önemi yoktu. Ben, abimin belki de en mutlu gününde beni yanında istemeyişini açıklayamazken yoktu.

"Hadi be oradan..." diye ilk tepki yeniden Yağmur'dan geldi. Şaşkınlığı açılan mavi gözleri ile daha net bir hal alırken Yusuf abiye döndü. "Şimdi devamını getirebilir miyim?" dedi irice açılan gözleriyle. "Tam zamanı değil mi?"

Birkaç dakika öncesinde Yusuf abinin ağzını kapatarak devamını getirmesine izin vermediği cümlesinden bahsediyordu. Haksız da sayılmazdı. Şaşkınlığın, verebilecek en iyi tepkinin sahibiydi az evvel.

"Yok güzelim..." diye şaşkınlığının gülüşüyle harmanlandığı ifadesi ile yanıtladı Yusuf. "Şu an hayırlı olsun dememiz gerekiyor sanırım."

Abim kısa süreliğine sahici olmayan gülüşü ile Yağmurlara baktıktan sonra yeniden bana döndü. Benim buz misali üzerinden ayrılmayan bakışlarımla aksi mümkün değildi zaten.

"Yavrum..." Ne ara yanıma geldiğini anlamadığım Arslan'ın belimdeki elini hissederken bakışlarım istesem de ona dönmedi. "Dinleyelim önce..."

Benim yüzümdeki ifade onun bir şeyleri anlaması için yeterli olmuş, kendi çapında kısık sesle de olsa beni uyarma gereği hissetmişti. Saçlarımın arasına kondurduğu sakinleştirici öpücükler de tam da bundandı zaten.

"Hayırlı olsun Yiğit abi.." diye ilk şaşkınlığından kurtulan Nisa oldu. Abime de Selen'e de ayrı bir samimiyetle sarıldı.

"Ayol sessiz akan sudan korkun diye boşuna dememişler..." diye yerinden hareketlendi Yağmur. Abime sıkıca sarılırken "Siz hangi ara, nasıl..." diye merakını dile getirdi. Yusuf abinin tatlı bir uyarıyla ismini getirmesi ile de ellerini havaya kaldırdı. "Tamam tamam..." dedi teslim olan bir edayla. "Hayırlı olsun diyerek yerime geçiyorum."

Yusuf abinin de aynı şekilde tebrik edişinin ardından az evvel kalktıkları yere geçtiler. Geriye yalnızca biz kaldık. Selen'in kaçamak bakışları da abimin dikkati de üzerimdeydi.

"Ahsen..." Diye herkesin sessizliğe bürünmesine sebep olacak bir şekilde konuştu abim. Selen'in hüzün dolu bakışları ile kısa süreliğine kesişsem de gözlerimi hemen çektim.

MÂHPAREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin