10- Şüphe

95.1K 4.3K 1.9K
                                    


Herkese merhablar 👋

Bölümü bekleyenleriniz oldu bu saate kadar biliyorum ama kusura bakmayın lütfen. Bölümün başına binbir felaket geldi desem yeridir 🤦‍♀️

Neyseki buradayız şimdi. Küçük yıldızımıza basıp bolca satır arası yorum yapmayı unutmayın 🧡🙏

Keyifli okumalar 🧡

 Zamanın tek yönlü olduğunu, şaşmaz olduğunu ilk defa o an anlamıştı genç adam

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Zamanın tek yönlü olduğunu, şaşmaz olduğunu ilk defa o an anlamıştı genç adam. Duyduğu haberin enkazının altındayken hala; ne gittiği yolun önemi vardı, ne de tehlikeyle yüz yüze gelmenin.

Kırk dakikalık yolu on beş dakika gibi kısa bir sürede tamamlarken defalarca aramıştı Ahsen'i. Her seferinde kapalı olduğunu gösteren bildirimin ardından ise babasını. Aldığı aynı cevap karşısında aklını yitirecek gibi oluyordu.

Düşünmek istemiyordu.

Ahsen'in alevlerin ortasında bir başında olduğunu düşünmek istemiyordu. Gözünden akmaya yüz tutmuş yaşlar ise pişmanlığın, korkunun temsiliydi sanki. Ne vardı inatlaşmasaydı? Ne vardı bir kez olsun kendinden ödün verseydi?

Şimdi Ahsen'i yanında olurdu belki. Yarım kalmazdı böyle.

Titreyen elleri ile zar zor sağlıyordu direksiyon hâkimiyetini. Nasıl bir korkuydu bu? Nasıl bir pişmanlıktı?

"Kararlısın öyle mi? Sikerim kararını."

Kafasına vurdu defalarca. Zihninde dönüp duran son konuşmalarını değiştirebilecek gibi. Pişmanlık duyduğu her dakikayı geri döndürebilecek gibi.

Yeniden babasını arayacağı esnada Erenin aradığını gördü. Hızla açtığında "Abi?" demişti Eren her farklı durumda olduğu gibi. "Handa yangın çıkmış?"

"Haberim var." Dedi Arslan zorlukla. "Oraya gidiyorum şimdi."

"Yılmaz Amcam nasıl? Bir sıkıntı yok değil mi?"

"İyi. O iyi de.." Bir kez daha vurdu sinirle direksiyona. Orada olduğunu kabullenmeyi bile beceremiyordu. Başına bir şey gelmiş olma fikrine bile dayanamıyordu.

"Kim?" dedi Eren nadir görülen ciddiyete bürünmüş tavrıyla. "Kim iyi değil?"

Derin bir nefes çekti içine zorlukla. Adı bir dua misali dilinden dökülürken "Ahsen." Dedi. Eren duyduğu isimle işin ciddiyetini anladı ve birkaç saniyelik bir sessizlik düştü aralarına.

"Tamam abi." Dedi daha net sesiyle. "Bizimkileri de gönderdim yoldalar şimdi. Ben de çıkıyorum hemen."

Arslan ufak bir tamam geveledi ağzında. Cevabını almayı beklemeden yeniden aradı babasını. Hana çok yaklaşmış olsa da bekleyemedi.

MÂHPAREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin