Herkese yine yeniden merhabalar 🧡
10 bin kelimeden fazla bir bölüm oldu. Umarım beğenirsiniz. Satır arası yorumlarınızı, beğenilerinizi bekliyorum. 🙏
Keyifli okumalar bölüm sonunda görüşmek üzere 🌸🧡
Yağmur 🖤
Keşke kalp kırıklığı dediğimiz şey yalnızca ruhani bir acı verseydi. Yalnızca derinlerde bir yerde kalsaydı, bir tek oradan hissedilseydi. Oysa öyle değildi. Kırılan kalbimin bütün parçaları dağılmış, parçalarken bedenimi öyle olmadığını çok net anlayabiliyordum.
Ben bu denli bir acı çektiğimi hiç hatırlamıyordum sanki. Belki de çektiklerimin arasında uzanıp tutmak istediğim bir bu vardı.
Bugünü unutmayacaktım. Unutamayacaktım.
İnançlarım, düşlerim, ona dair ne kadar umudum varsa kalbimle birlikte kırılırken aksi mümkün değildi zaten. Üzerimde tonlarca ağırlık varmışçasına beni bıraktığı yerde öylece uzanıyordum ve mantıklı bir neden arama çabasında değildim. Zihnimde, kalbimde dolanan şeyler onu aklayamayacak kadar ağırdı. Haklı olup olmayışı ilgilenemeyecek kadar acı çekiyordum.
"Ahsen?"
Duyduğum ses gözümün dikilip kaldığı perdeden ayrılmasını sağladı. Kalkıp üzerimi düzeltmem gerekiyordu. Çıplak sayılırdım. Kemerinden dolayı belimde kalan bir eteğin bile bir işlevi kalmamıştı ve ben öylece uzanıyordum yatakta.
Ne kadardır böyle olmadığımı bilmediğim gibi Nisa gelmeseydi eğer ne kadar daha böyle kalacağımı da bilmiyordum. Öyle ki dakikalardır aynı pozisyonda baktığım pencereden ayırırken fark etmiştim gözlerimdeki yanmayı.
Ben yerimden doğrulmak için hareketlenecektim ki yeniden "Ahsen?" diyen adım seslerini duydum. Bana doğru yaklaşmıştı. Bu beni kendime getirmişçesine gözlerimi ona değdirmeden "Gelme" diye uyardım.
Beni dinlemedi. Aynı ağabeyi gibi.
"Ne bu halin?" dedi dehşete düşmüş sesiyle. Nasıl görünüyordum acaba dışarıdan? Çok fena olmalıydı ki Nisa sesi üzerimden kamyon geçmiş gibi dehşetle çıkmıştı.
Oysa birkaç saat önce dünyanın en güzel kadını gibi hissediyordum kendimi.
"Gelme." Dedim bir kez daha baskıyla. Ardından hızla "Yaklaşma." Diye ekledim. Adımları benim net sesimle duraksarken en azından kendimi toparlamam, giyinmem adına bana fırsat tanıdı.
Arkasını döndü daha rahat etmemi istercesine. Giyinmem için bekliyor hatta sabırsızlıkla olduğu yerden ayağını sallıyordu. Bununla birlikte bende tamamen doğrulup yatakta oturur pozisyona geldim. Uzanıp sutyenimi ve kazağımı alırken giymem birkaç dakikamı almadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÂHPARE
General Fiction"Çok mu seviyorsun?" diye sordu Arslan dayanamayarak. Ahsen ise usulca salladı kafasını. "Tamam, gel o zaman." Elini bırakıp Ahsenin korkuyla yere bıraktığı bisiklete yöneldi. Bisikleti kaldırdığında aklından geçenden emin olamadı. Bu bisiklet ikisi...