7- İtiraf

103K 5.3K 2.3K
                                    

Herkese merhabalar 👋

Sol alttaki küçük yıldıza basmayı ve satır arası yorum yapmayı unutmayın olur mu? 🙏

Keyifli okumalar 🧡

Ben ne olduğunu anlamadan geçirdiğim o saniyelerde müthiş bir ağrı girdi başıma. Kalbim yaşadığı sancı ile sıkışmaya başladığında bir an olduğum yeri sorguladım.

Gözlerim tüm çıplaklığı ile gördüğü gerçeği kabul etmek istemedi. Nerede olduğumun bilincinde olmamak o an bana iyi gelebilecek en iyi şeydi belki ama benim bunu düşünemeyecek kadar canım yanıyordu.

Yok olmak isteyecek kadar canım yanıyordu.

Arslan bizi fark etmeden Badeyi iterken Yusuf abi bunu görmeden önüme geçmiş "Lan destur!" diye uyarıcasına sesini yükseltmişti.

İkisinin de dikkatini çektiğimizde gözlerim Yusuf abiye rağmen ulaşmıştı kahvelerine. Aynı saniye yerleşen endişeyi görsem de inandırıcılığını sorgulamadan edemedim.

"Ahsen?" diye kıpırdadı dudakları. Belki oradaki kimse duymadı ama ben duydum.

Bu sefer yaptığı şey Badeyi bırakıp bize doğru gelmek olmuştu. Yusuf abi bana ulaşmasını engellemek istercesine hızla itti yakasından.

"Arslan git öteye!" diye bağırdı. Sanırım niyeti hem bana yaklaşmasına engel olmak hem de gerisinde kalan ayakta bile duramayan Badeye bir çare bulmaktı.

"Sana ne oluyor lan?" diye araya girdi Arslan. Gözlerindeki endişenin yerini bu sefer öfke almıştı. İkiside doğrudan birbirlerine bakarken beni de Badeyi de görmüyorlardı.

"Geri dur Arslan." Dedi yeniden dişlerinin arasında. Sinirinin büyük sebebi Arslanın tavrıydı aslında. "Başlatma duruna..." diye başladığı cümlesine Yusuf abiyi iterek karşılık verdi Arslan.

Bir anda oluşan kargaşayla ne yapacağımı şaşırırken "Yusuf abi?!" diye seslendim. İkisi de sesimle durulurken gözlerim onların dışında Badenin gözleri ile kesişti. Bana ilk defa o an nefretle baktığını fark ettim. "Gidelim mi?" diye sordum gözlerimi Yusuf abininkiyle buluştururken.

Sakin sesime kısa sürede karşılık verdi. Silkeler gibi Arslanın elini uzaklaştırdı yakalarından. Kafasını salladı.

"Ahsen?" diye daha ılımlı bir sesle konuştu Arslan. "Konuşalım." Gözlerimi kaçırdım. Yaşların bir bir dökülmemesi için zaten kendimi zor tutarken Arslanın benimle konuşmasına müsaade edemezdim. Etseydim içimde gizlediğim ne varsa açığa çıkardı.

Yusuf abi yakasını düzeltirken "Arslan?" diye konuştu. Sesi az evvelkine göre daha yumuşaktı. "Sonra konuşursunuz. Ayakta duramıyor." Badeyi gösterdi. Arslan göz ucuyla baktı. Halinden hiç iyi olmadığını belliyken midesi bulandığını gösterircesine karnını, ağzını tutuyordu.

Arslan bir şey daha söyleyecekken "Hep senin yüzünden!" diye bağırdı Bade. "Ben vardım sende önce ben ! Geldin her şeyi mahvettin." İçinde biriktirdiği ne kadar kin varsa kustu üzerime. Arslan sözlerin hedefinin ben olduğumu anladığı an vakit kaybetmeden ulaştı Badenin yanına.

"Sus!" dedi öfkeyle ancak Bade susmadı.

"Arslan kabul etmişti beni." Dedikten sonra Arslana döndü. "Kabul etmiştin değil mi? Görüşücektik biz. Sonra... Sonra istemeye gelecektin sen beni. Sevecektin sen beni"

MÂHPAREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin