INSTAGRAM: ysmkayaaa
Keyifli okumalar! 🤍
Sevmeye kıyamadığım kardeşimin zarar görmesi benliğimde saf öfkeyi fazlasıyla taşıyordu. Doğru veya yanlış neydi bilmiyordum. Şu an bildiğim, istediğim tek şey canımı yakanların canının yanmasıydı. Sert bir şekilde frene bastığımda lastiklerden çıkan sesle yüzümde silik bir gülüş oluşmuştu. Lastikte bıraktığım hasar için Cem pek mutlu olmayacaktı ancak bu, şu an düşüneceğim en son şey bile değildi.
Arabadan indiğimde sokağın sessizliği içimde kopan fırtınalara çok tezat kaçıyordu. Karşımda duran kocaman evde gözlerimi gezdirdim. Işıkları yanıyordu. Umarım aradığım ikiliyi evde bulabilirdim. Bahçenin kapısından girdiğimde hızlı adımlarla ilerledim. Elimin acımasını umursamadan sert bir şekilde kapıya bir çok kez üst üste vurdum. Kapı açıldığında elim havada kaldı. Üzerindeki kıyafetlerden anladığım kadarıyla kapıyı evin çalışanı açmıştı.
"Buyurun?"
Karşımda duran genç kadını elimle iterek eve girdim. Geniş alanda düz ilerlediğimde salon ve salonda oturan ev halkı direkt görüş açıma girmişti. Yaşına rağmen genç gözüken adam ayağa kalktı.
"Sende kimsin? Evime bu şekilde nasıl girebiliyorsun?"
Gözlerimi öfkeyle karşımdaki adama diktim. Yaşından anladığım kadarıyla aradığım kişilerin babasıydı.
"Oğullarınızın hastanelik ettiği çocuğun ablasıyım."
Cümlemin bitiminde adamın şaşkın bakışları çocuklarına çevrildi. Koltukta bacak bacak üstüne atmış yaşıtım olduğunu tahmin ettiğim kişinin yüzünde gördüğüm gülümsemeyle elim uyuşmaya başlamıştı. Üzerine diktiğim bakışlarımın ardından oturduğu yerden kalktı. Bir kaç adımda yanına vardım ve tam karşısında durdum. Hiç beklemediği anda attığım tokat ile kafası yana düştü.
Sessizliğin hakim olduğu salonun içinde attığım tokadın sesi ve annesinin ufak çığlığı yankılandı. Kimseden ses çıkmıyor herkes delirmişim gibi sadece bana bakıyordu.
"Kalp hastası, yeni ameliyat olmuş bir çocuğa.."
İşaret parmağımla kardeşini işaret ettim.
"Üstelik siz bunu bilerek nasıl kardeşime saldırırsınız? Adam mısınız siz!"
"Seni öldürürüm!"
Yaşlı adam üzerime yürüyen oğlunun önüne geçerek konuşmaya çalıştı lakin onun konuşmasına fırsat vermeden içimdekileri dökmeye kaldığım yerden devam ettim.
"Karan sizin yüzünüzden hastanede. Kardeşimin canını yakmanın bedelini ödeyeceksiniz. Bunun bedelini size bizzat ödeteceğim"
Titreyen ellerimi zaptetmek benim için oldukça zordu.
"Kızım bunu konuşarak halledebiliriz."
"Konuşarak halletmek mi?"
Ses tonumu olabildiğince yüksek tutarak konuştum.
"Bir insanın canı söz meselesi. Benim kardeşim ölebilirdi. O ufak beyniniz bunu algılayamıyor olabilir ama ben size çok güzel algılatacağım."
Babasının arkasında çıkan çocuk kolumdan tutarak kendisine çekti. Sert çekişi karşısında göğsüne çarptım. Öfkeli gözleri beni korkutmak istercesine gözlerimin içine bakıyordu ama zerre etkilenmiyordum.
"Fırat, bırak kızı!"
"Hemen buradan defolup gitmezsen kardeşine yapmadığımı sana yapar nefesini keserim şuracıkta."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİMSİYAH
FanfictionAşk güzeldir. Onun yanı sıra felakettir. Evet, felaket. En büyük felaket aşk... Baktığın her yönde onun yüzü vardır. Deli olmamak elde değildir. Ama aşkın kaçınılmaz sonudur, delirmek. "Mavi gözleriniz denize benziyor madam! Düşsem ölür müyüm?" "Sö...